SORU 1: Düğünde Takılan Altınlar Boşanma Aşamasında Kime Ait Olacaktır?
Bilindiği üzere aksine anlaşma ya da o yöreye özgü örf-adet kuralı yoksa düğünde takılan ziynetler de takı paraları da karine olarak kadına ait olmakta idi. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 04.03.2020 tarihli, E. 2017/3-1040, K. 2020/240 sayılı boşanmada takılarının paylaşımına ilişkin kriterleri belirleyen bu emsal karara göre, düğünde erkeğe takılan ve "kadına özgü" olmayan takılar artık erkeğe verilebilmektedir. Bu durumda “kadına özgüolmayan “ziynet eşyası yani cumhuriyet altını, ata altın, yarım altın, çeyrek altın, gram altın gibi 'erkeğe' ait olacaktır. Hatta erkeğe takılan ziynet eşyaları 'kadına özgü' olsa bile (bilezik, küpe, gerdanlık gibi) erkek eş, bu konuda 'yerel adet' olmadığını iddia ve ispat ederse 'kadına özgü' olanlar da erkeğe verilecektir. SORU 2: Evlilik Birliği Devam Ederken Kadına Ait Ziynet Eşyaları Erkek Eş Tarafından Çalınırsa veya Alıkonulursa ÖZEL HUKUK Bakımından Ne Yapılabilir?
1- Eğer mevcut bir boşanma davası söz konusu ya da boşanma davası açmak isteniyor ise, erkek eş tarafından çalınan ziynet eşyalarının geri iadesinin istenmesi bu boşanma davası içinde konu edilebilmektedir. Bununla birlikte boşanma davasının sona ermesinden sonra da ayrı bir dava açılmak suretiyle ziynet eşyalarının geri iadesi istenebilir.
2- Düğün takılarının iadesine ilişkin davalar, nispi harca tabidir. Bu sebeple talep edilen ziynet eşyalarının değeri üzerinden belirli bir harç yatırılması gerekmektedir. Nispi harcın dava açılırken yatırılmamış olması durumunda mahkeme, davacıya kesin süre vererek eksik harcı tamamlamasını isteyecektir.
3- Bu davalarda ziynet eşyasının mümkün ise aynen; olmadığı takdirde ise bedelinin iadesi terditli (kademeli) olarak talep edilebilir. Düğün takılarının aynen iadesine ilişkin talepler mülkiyet hakkına ilişkin olduğundan herhangi bir zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Ancak düğün takılarının nakdi olarak iadesine ilişkin talepler söz konusu olursa bu tür talepler tazminat niteliğinde olduğundan boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi vardır.
4- Ayrıca eşler arasında boşanma davası olmasa da ziynet eşyalarının iadesinin talep edilmesi için dava açılması mümkündür. SORU 3:Evlilik Birliği Devam Ederken Kadına Ait Ziynet Eşyaları Erkek Eş Tarafından Çalınırsa veya Alıkonulursa CEZA HUKUKU Bakımından Ne Yapılabilir?
Türk Ceza Kanunu MADDE 167Şahsi cezasızlık sebebi veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebepleri düzenlemiştir. Buna göreYağma ve nitelikli yağma suçları hariç,aralarında belli akrabalık ilişkisi bulunan kişilerin birbirlerinin malvarlığına karşı işlemiş bulundukları suçlardan dolayı cezalandırılmamaları kabul edilmiştir. Şahsi cezasızlık sebebinden yararlanacak olan kişiler içinde “Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden biri” de sayılmaktadır. Dolayısıyla, ziynet eşyalarını çalan eş eğer cebir ve tehdit kullanmaksızın kadın eşin altınlarını çalmış, alıkoymuş veya mala zarar vermiş ise “Hırsızlık”ve “Mala Zarar Verme”suçlarından dolayı ceza almayacaktır. SORU 4: Peki bu durumda ziynet eşyalarını alan erkek eş hakkında hangi suçlar söz konusu olabilecektir?
Eğer erkek eşin,hileli davranışlarla bir kadın eşi aldatması sonucu kadına ait aldığı ziynet eşyalarından, kadının zararına olarak kendisine veya başkasına yarar sağlaması söz konusu olursa “Dolandırıcılık” suçundan dolayı ceza alması mümkündür.
Eğer kadın eş ziynet eşyalarını, erkek eşe güven ilişkisi içinde, muhafaza etmesi veya belirli bir şekilde kullanılması için teslim etmiş ise ve erkek eşkendisine teslim edilen bu ziynet eşyalarını devir amacı dışında kendisi veya başkasının yararına olarak kullandıysa ya da bu ziynet eşyalarının kendisine devredildiği olgusunu inkâr ederse bu durumda “Güveni Kötüye Kullanma” suçundan dolayı ceza alması mümkündür. AVUKAT EZGİ ENGİN
Bilindiği üzere aksine anlaşma ya da o yöreye özgü örf-adet kuralı yoksa düğünde takılan ziynetler de takı paraları da karine olarak kadına ait olmakta idi. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 04.03.2020 tarihli, E. 2017/3-1040, K. 2020/240 sayılı boşanmada takılarının paylaşımına ilişkin kriterleri belirleyen bu emsal karara göre, düğünde erkeğe takılan ve "kadına özgü" olmayan takılar artık erkeğe verilebilmektedir. Bu durumda “kadına özgüolmayan “ziynet eşyası yani cumhuriyet altını, ata altın, yarım altın, çeyrek altın, gram altın gibi 'erkeğe' ait olacaktır. Hatta erkeğe takılan ziynet eşyaları 'kadına özgü' olsa bile (bilezik, küpe, gerdanlık gibi) erkek eş, bu konuda 'yerel adet' olmadığını iddia ve ispat ederse 'kadına özgü' olanlar da erkeğe verilecektir. SORU 2: Evlilik Birliği Devam Ederken Kadına Ait Ziynet Eşyaları Erkek Eş Tarafından Çalınırsa veya Alıkonulursa ÖZEL HUKUK Bakımından Ne Yapılabilir?
1- Eğer mevcut bir boşanma davası söz konusu ya da boşanma davası açmak isteniyor ise, erkek eş tarafından çalınan ziynet eşyalarının geri iadesinin istenmesi bu boşanma davası içinde konu edilebilmektedir. Bununla birlikte boşanma davasının sona ermesinden sonra da ayrı bir dava açılmak suretiyle ziynet eşyalarının geri iadesi istenebilir.
2- Düğün takılarının iadesine ilişkin davalar, nispi harca tabidir. Bu sebeple talep edilen ziynet eşyalarının değeri üzerinden belirli bir harç yatırılması gerekmektedir. Nispi harcın dava açılırken yatırılmamış olması durumunda mahkeme, davacıya kesin süre vererek eksik harcı tamamlamasını isteyecektir.
3- Bu davalarda ziynet eşyasının mümkün ise aynen; olmadığı takdirde ise bedelinin iadesi terditli (kademeli) olarak talep edilebilir. Düğün takılarının aynen iadesine ilişkin talepler mülkiyet hakkına ilişkin olduğundan herhangi bir zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Ancak düğün takılarının nakdi olarak iadesine ilişkin talepler söz konusu olursa bu tür talepler tazminat niteliğinde olduğundan boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi vardır.
4- Ayrıca eşler arasında boşanma davası olmasa da ziynet eşyalarının iadesinin talep edilmesi için dava açılması mümkündür. SORU 3:Evlilik Birliği Devam Ederken Kadına Ait Ziynet Eşyaları Erkek Eş Tarafından Çalınırsa veya Alıkonulursa CEZA HUKUKU Bakımından Ne Yapılabilir?
Türk Ceza Kanunu MADDE 167Şahsi cezasızlık sebebi veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebepleri düzenlemiştir. Buna göreYağma ve nitelikli yağma suçları hariç,aralarında belli akrabalık ilişkisi bulunan kişilerin birbirlerinin malvarlığına karşı işlemiş bulundukları suçlardan dolayı cezalandırılmamaları kabul edilmiştir. Şahsi cezasızlık sebebinden yararlanacak olan kişiler içinde “Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden biri” de sayılmaktadır. Dolayısıyla, ziynet eşyalarını çalan eş eğer cebir ve tehdit kullanmaksızın kadın eşin altınlarını çalmış, alıkoymuş veya mala zarar vermiş ise “Hırsızlık”ve “Mala Zarar Verme”suçlarından dolayı ceza almayacaktır. SORU 4: Peki bu durumda ziynet eşyalarını alan erkek eş hakkında hangi suçlar söz konusu olabilecektir?
Eğer erkek eşin,hileli davranışlarla bir kadın eşi aldatması sonucu kadına ait aldığı ziynet eşyalarından, kadının zararına olarak kendisine veya başkasına yarar sağlaması söz konusu olursa “Dolandırıcılık” suçundan dolayı ceza alması mümkündür.
Eğer kadın eş ziynet eşyalarını, erkek eşe güven ilişkisi içinde, muhafaza etmesi veya belirli bir şekilde kullanılması için teslim etmiş ise ve erkek eşkendisine teslim edilen bu ziynet eşyalarını devir amacı dışında kendisi veya başkasının yararına olarak kullandıysa ya da bu ziynet eşyalarının kendisine devredildiği olgusunu inkâr ederse bu durumda “Güveni Kötüye Kullanma” suçundan dolayı ceza alması mümkündür. AVUKAT EZGİ ENGİN