Dünya Gıda Günü: İsraf, Açlık ve Savaşların Gölgesinde Bir Dünya

Bu çelişki, gıda israfı ve adaletsiz dağıtımın küresel bir sorun olduğunu gözler önüne seriyor. Dünyada pek çok insan yetersiz beslenme nedeniyle sağlık sorunları yaşarken, tonlarca gıda çöpe gidiyor. Gıda israfının azaltılması, açlıkla mücadelede kritik bir adım olarak kabul ediliyor.

Dünya Gıda Günü, sürdürülebilir tarım ve gıda sistemlerine geçişin, israfın önlenmesinin ve açlıkla mücadelenin önemine vurgu yapıyor. Küresel çapta bu farkındalık, herkesin üzerindeki sorumluluğu bir kez daha hatırlatıyor: Gıdayı israf etmemek, daha adil bir dünya yaratmanın en temel yollarından biri.

Ancak, açlık sadece israf ya da adaletsiz dağıtımla sınırlı değil; savaşlar da insanların gıdaya erişimini büyük ölçüde engelliyor. Bunun en acı örneklerinden biri Gazze’de yaşanıyor. Süregelen çatışmalar ve abluka nedeniyle Gazze halkı temel gıda maddelerine ulaşmakta ciddi zorluklar yaşıyor. Gıda tedarik zincirlerinin kesilmesi, tarımın yok edilmesi ve halkın çaresiz bırakılması, Gazze’deki açlık krizini derinleştiriyor. Bu durum, savaşların yalnızca insan hayatını tehdit etmekle kalmayıp, aynı zamanda toplumların en temel ihtiyaçlarından biri olan gıda güvenliğini de ortadan kaldırdığını gösteriyor.

Dünya Gıda Günü, sürdürülebilir tarım ve gıda sistemlerine geçişin, israfın önlenmesinin ve açlıkla mücadelenin önemine vurgu yaparken, savaşların yarattığı insani krizlerin de açlıkla doğrudan bağlantılı olduğunu hatırlatıyor. Gazze gibi bölgelerde yaşanan insanlık dramları, gıdaya erişim sorununun ne kadar kırılgan olduğunu gözler önüne seriyor.

Bu önemli gün kapsamında, herkesin katkıda bulunabileceği mesaj yayılıyor: “Gıdanı Koru, Dünyayı Koru!” Aynı zamanda, barış ve istikrarın gıdaya erişim için ne kadar hayati olduğunu da unutmamak gerekiyor.

 

SEDANUR ARIGÜN