Kent Konseyi Engelliler Başkanı Sevimay Çanlıoğlu Dünya Otizm Farkındalık Günü’nü kutladı.
Kent Konseyi Engelliler Meclisi Başkanı Sevimay Çanlıoğlu 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü nedeni ile yaptığı basın açıklamasında eğitimin önemine dikkat çekti.
Kent Konseyi Engelliler Meclisi Başkanı Sevimay Çanlıoğlu 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü nedeni ile basın açıklamasında bulundu. Çanlıoğlu yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı, “2 Nisan, tüm dünyada otizm konusunda farkındalık oluşturmak ve otizmden kaynaklanan sorunlara çözümler bulmak amacıyla, 2008 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edilmiştir. Otizm, yaşamın erken dönemlerinde kendini gösteren ve sosyal ilişkilerde, iletişim kurmada, davranış kalıpları oluşturmada ve bilişsel gelişmede gecikmeler ve sapmalarla izlenen nörobiyolojik bir bozukluk olarak kabul edilmektedir. Her insan dünyaya farklı özelliklerle gelmektedir. Herkesin kendine has fiziksel, duygusal ve sosyal yapısı vardır. Herkes için gerekli olan eğitim, otizmli çocuklarımız için aynı zamanda bir tedavi yöntemi olduğundan büyük önem arz etmektedir. EĞİTİM EĞİTİM EĞİTİM... Otizm Eylem Planı, 3 Aralık 2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlandığında biz otizmli her birey adına çok sevinmiştik. Fakat 2019 yılına kadar tamamlanması öngörülen plan kapsamında bugüne kadar hiç bir ilerleme kaydedildiği söylenemez. ‘2 Nisan’da “Mavi Işık yak" Sloganıyla yıllarca fark edilme etkinlikleri düzenlendi. Toplum, kurum ve kuruluşlar tarafından etkinlik düzenlenip fark edildi. Evet amacımız fark edilmek biz de varız demekti lakin geçen süreçte sadece fark etmekle kalındı. Biz Otizmli bireye sahip aileler onların ilacı hayata tutunma ve yaşam kaynağı olan eğitimin içeriğinin düzenlemesini olması gerekeni yapamadık maalesef. Erken yaşta tanı tedavi özel eğitim ve okul yaşamı içeriğinin etkin olması kaynaştırma öğrencilerinin sınıflarda okul yönetiminden tutunda sınıf kabulüne varıncaya kadar sorunlarımız devam etmektedir. Otizmli bir bireyin, eğitimden günlük yaşama, spordan sosyal faaliyetlere, sağlık hizmetlerinden sosyal güvenceye kadar bir çok konuda yasal düzenlemelere, desteğe ve imkana ihtiyacı var. Bizler otizmli bireylerin insan hak ve onuruna uygun, ayrımcılığa maruz kalmadığı bir hayat sürmelerini istiyoruz.
Bir çok kentli otizm dostu bir kent için söz verirken bazılarının görmezden geldiğini görmek üzücü. Bunun yanında tüm kurum ve kuruluşlarında sadece 2 Nisan günü değil, her gün ötekileştirmeden, ayrıştırmadan, birleştirerek yanımızda olmalarını ve desteklerini bekliyoruz. Otizm yelpazesinde evlatlarını evinden dışarıya çıkaramayan ve evlatlarını toplumla kaynaştırmak için çabalayan aileler hayatın zorluğunun yanı sıra engellerle mücadelede yalnız kalmaktadır. Ayrıca bilinmelidir ki otizimli bireyler için bugün sarf edilecek her bir çaba yapılacak bir düzenleme sadece otizimli bireyler ve aileleri için değildir. Yetişkinlik çağına gelmiş bir çok gencin topluma kazandırılması, bakım hizmetlerine ihtiyaç duymayacak olması ve hatta üretime katılabilmesi ile kalan yaşam süreleri boyunca devletimiz üzerinde maddi ve manevi yükünde giderek azalması anlamını taşımaktadır.
Bu bağlamda Birleşmiş Milletler tarafından onaylanmış "Otizm için kırmızı ışık yak "olarak tepki ve dikkat çekmek için kırmızıyı seçmiştir. Geçtiğimiz onca yıla rağmen Mavi şimdi de Kırmızı diyoruz. Biz şimdi bu Otizmli bireylerimizin içinin siyahlığı devam ederken Kırmızı giyerek buradayız diyoruz”
Kent Konseyi Engelliler Meclisi Başkanı Sevimay Çanlıoğlu 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü nedeni ile basın açıklamasında bulundu. Çanlıoğlu yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı, “2 Nisan, tüm dünyada otizm konusunda farkındalık oluşturmak ve otizmden kaynaklanan sorunlara çözümler bulmak amacıyla, 2008 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edilmiştir. Otizm, yaşamın erken dönemlerinde kendini gösteren ve sosyal ilişkilerde, iletişim kurmada, davranış kalıpları oluşturmada ve bilişsel gelişmede gecikmeler ve sapmalarla izlenen nörobiyolojik bir bozukluk olarak kabul edilmektedir. Her insan dünyaya farklı özelliklerle gelmektedir. Herkesin kendine has fiziksel, duygusal ve sosyal yapısı vardır. Herkes için gerekli olan eğitim, otizmli çocuklarımız için aynı zamanda bir tedavi yöntemi olduğundan büyük önem arz etmektedir. EĞİTİM EĞİTİM EĞİTİM... Otizm Eylem Planı, 3 Aralık 2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlandığında biz otizmli her birey adına çok sevinmiştik. Fakat 2019 yılına kadar tamamlanması öngörülen plan kapsamında bugüne kadar hiç bir ilerleme kaydedildiği söylenemez. ‘2 Nisan’da “Mavi Işık yak" Sloganıyla yıllarca fark edilme etkinlikleri düzenlendi. Toplum, kurum ve kuruluşlar tarafından etkinlik düzenlenip fark edildi. Evet amacımız fark edilmek biz de varız demekti lakin geçen süreçte sadece fark etmekle kalındı. Biz Otizmli bireye sahip aileler onların ilacı hayata tutunma ve yaşam kaynağı olan eğitimin içeriğinin düzenlemesini olması gerekeni yapamadık maalesef. Erken yaşta tanı tedavi özel eğitim ve okul yaşamı içeriğinin etkin olması kaynaştırma öğrencilerinin sınıflarda okul yönetiminden tutunda sınıf kabulüne varıncaya kadar sorunlarımız devam etmektedir. Otizmli bir bireyin, eğitimden günlük yaşama, spordan sosyal faaliyetlere, sağlık hizmetlerinden sosyal güvenceye kadar bir çok konuda yasal düzenlemelere, desteğe ve imkana ihtiyacı var. Bizler otizmli bireylerin insan hak ve onuruna uygun, ayrımcılığa maruz kalmadığı bir hayat sürmelerini istiyoruz.
Bir çok kentli otizm dostu bir kent için söz verirken bazılarının görmezden geldiğini görmek üzücü. Bunun yanında tüm kurum ve kuruluşlarında sadece 2 Nisan günü değil, her gün ötekileştirmeden, ayrıştırmadan, birleştirerek yanımızda olmalarını ve desteklerini bekliyoruz. Otizm yelpazesinde evlatlarını evinden dışarıya çıkaramayan ve evlatlarını toplumla kaynaştırmak için çabalayan aileler hayatın zorluğunun yanı sıra engellerle mücadelede yalnız kalmaktadır. Ayrıca bilinmelidir ki otizimli bireyler için bugün sarf edilecek her bir çaba yapılacak bir düzenleme sadece otizimli bireyler ve aileleri için değildir. Yetişkinlik çağına gelmiş bir çok gencin topluma kazandırılması, bakım hizmetlerine ihtiyaç duymayacak olması ve hatta üretime katılabilmesi ile kalan yaşam süreleri boyunca devletimiz üzerinde maddi ve manevi yükünde giderek azalması anlamını taşımaktadır.
Bu bağlamda Birleşmiş Milletler tarafından onaylanmış "Otizm için kırmızı ışık yak "olarak tepki ve dikkat çekmek için kırmızıyı seçmiştir. Geçtiğimiz onca yıla rağmen Mavi şimdi de Kırmızı diyoruz. Biz şimdi bu Otizmli bireylerimizin içinin siyahlığı devam ederken Kırmızı giyerek buradayız diyoruz”