İYİ Parti Grup Başkan Vekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Akkan ve Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, ‘İyilik Kervanı Yolda’ isimli çalışma kapsamında Çanakkale’ye geldi. İl binasında açıklamalarda bulunan Akkan, “Türkiye’de de ekonomik krizin sebebi asla ekonomik değil.Bu krizin sebebi; evrensel hukuk kurallarını çiğneyen, adalet mekanizmasını yok eden, hukuku penceren atan bir sistemin varlığı. Onlar buna başkanlık sistemi diyorlar. Ben Türkiye’yi emperyalistlere teslim etmiş bir senaryonun parçası olarak görüyorum” dedi.
İYİ Parti Grup Başkan Vekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Akkan ile Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır Çanakkale’ye geldi. İYİ Parti il binasında partililerle buluşan Akkan burada gündeme dair açıklamalarda bulundu. İyilik Kervanı Yolda isimli çalışmalarının ikinci durağının Çanakkale olduğunu belirten Akkan gezilerin haftaya 81 ilin gezilmesi ile beraber biteceğini söyledi. Bu gezilerin iki amacı olduğunu vurgulayan Akkan, “Bu gezinin iki tane amacı var. Teşkilatlarımızla seçimden sonra buluşamadık. Bir diğeri de yerel seçimler öncesi sahanın nabzını tutmak. Bununla ilgili arkadaşlarımız; gördükleri, konuştukları, edindikleri fikirleri bir rapor halinde genel merkeze iletiyorlar. Yerel seçimler öncesi Türkiye’nin 81 vilayetinde, önümüzdeki hafta bitmiş olacak” şeklinde konuştu.
EKONOMİK KRİZİN SEBEBİ BAŞKANLIK SİSTEMİ
Türkiye’nin gündeminin ekonomi ile başlayıp farklı mecralara sürüklendiğini kaydeden Akkan, “Bana göre Türkiye’nin şu an en önemli meselesi ekonomi gibi gözükse Türkiye’nin ciddi anlamda kapının kilidini hırsıza teslim eden ev sahibi konumunda. Ekonomi ile bir sürü sıkıntımız var. Bütün bunların çözümü ile ilgili bilen, bilmeyen uzman olan olmayan herkes görüş ifade ediyor. Ama gerçek anlamda bu işe objektif gözle bakan herkesin birleştiği bir nokta var. Türkiye’de de ekonomik krizin sebebi asla ekonomik değil. Ekonomide yaptıkları bunca yanlışlara rağmen yine de ekonomik değil bu krizin sebebi. Bu krizin sebebi; evrensel hukuk kurallarını çiğneyen, adalet mekanizmasını yok eden, hukuku penceren atan bir sistemin varlığı. Onlar buna başkanlık sistemi diyorlar. Ben Türkiye’yi emperyalistlere teslim etmiş bir senaryonun parçası olarak görüyorum. Başkanlık sistemin dünyada uygulanış şekillerine baktığınızda Türkiye’de bu başkanlık sisteminin dünyadaki örneklerinin dışında totaliter rejimler uyguladığı, üçüncü dünya ülkelerine benzer bir uygulama olduğunu görüyoruz” dedi. YETKİSİ OLANIN SORUMLULUĞU YOK
Akkan açıklamalarının devamında, “Kanun yapma yetkisini elinde bulunduran meclisin denetleme yetkisini tamamen yok etmişlerdir. Dün Elimize geçen Sayıştay raporları vardı. 2017 yılına ait 75 tane rapor geldi. Fakat son 5 yıldır rejim değişikliğinden önce de başlamak kaydıyla Sayıştay raporlarının mecliste incelenmediği meclis hayal edin. Yani meclis denetim yetkisi asla yok. Mecliste milletvekillerini muhatabı yok. Siz memlekette kötü giden şeylerin sebebini soracağınız bir hükümet yetkilisi karşınızda yok. ‘Yürütmenin başı benim’ diyor Sayın Cumhurbaşkanı, ama ‘Bana soru soramazsınız’ diyor. Yani Cumhurbaşkanına milletvekilinin soru sorma yetkisi yok. Kime var? Cumhurbaşkanı yardımcısına sorabilirsiniz. Yetkisi olanın sorumluluğu yok. Sorumluluğu olanın da yetkisi yok. Böyle ucube bir sistem. Dolayısıyla bunu başkanlık sistemi gibi algılamak çok yanlış. Türkiye’nin Orta Asya Cumhuriyetlerinde devam eden hala aile hegemonyasının hüküm sürdüğü rejimlere benzer bir rejim. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlhan Aliyev eşini devlet başkan yardımcısı olarak ilan ettiğinde, bütün dünya ile beraber Türkiye de çok gülmüştü. Ama gülerken hiç aklına gelmemişti insanların çok yakın bir zamanda Cumhurbaşkanının damadı da bakan olacak. O da yetmeyecek bütün akçeli işlerin bulunduğu kurumların da başına geçecek. Tespitim şu ki Türkiye gördüğü bu kötü rüyadan bir an önce uyanmazsa önümüzde çok uzun bir süre sistemin tahribatını beraberinde yaşamaya devam edecek” dedi.
Türkiye’nin gündeminin ekonomi ile başlayıp farklı mecralara sürüklendiğini kaydeden Akkan, “Bana göre Türkiye’nin şu an en önemli meselesi ekonomi gibi gözükse Türkiye’nin ciddi anlamda kapının kilidini hırsıza teslim eden ev sahibi konumunda. Ekonomi ile bir sürü sıkıntımız var. Bütün bunların çözümü ile ilgili bilen, bilmeyen uzman olan olmayan herkes görüş ifade ediyor. Ama gerçek anlamda bu işe objektif gözle bakan herkesin birleştiği bir nokta var. Türkiye’de de ekonomik krizin sebebi asla ekonomik değil. Ekonomide yaptıkları bunca yanlışlara rağmen yine de ekonomik değil bu krizin sebebi. Bu krizin sebebi; evrensel hukuk kurallarını çiğneyen, adalet mekanizmasını yok eden, hukuku penceren atan bir sistemin varlığı. Onlar buna başkanlık sistemi diyorlar. Ben Türkiye’yi emperyalistlere teslim etmiş bir senaryonun parçası olarak görüyorum. Başkanlık sistemin dünyada uygulanış şekillerine baktığınızda Türkiye’de bu başkanlık sisteminin dünyadaki örneklerinin dışında totaliter rejimler uyguladığı, üçüncü dünya ülkelerine benzer bir uygulama olduğunu görüyoruz” dedi. YETKİSİ OLANIN SORUMLULUĞU YOK
Akkan açıklamalarının devamında, “Kanun yapma yetkisini elinde bulunduran meclisin denetleme yetkisini tamamen yok etmişlerdir. Dün Elimize geçen Sayıştay raporları vardı. 2017 yılına ait 75 tane rapor geldi. Fakat son 5 yıldır rejim değişikliğinden önce de başlamak kaydıyla Sayıştay raporlarının mecliste incelenmediği meclis hayal edin. Yani meclis denetim yetkisi asla yok. Mecliste milletvekillerini muhatabı yok. Siz memlekette kötü giden şeylerin sebebini soracağınız bir hükümet yetkilisi karşınızda yok. ‘Yürütmenin başı benim’ diyor Sayın Cumhurbaşkanı, ama ‘Bana soru soramazsınız’ diyor. Yani Cumhurbaşkanına milletvekilinin soru sorma yetkisi yok. Kime var? Cumhurbaşkanı yardımcısına sorabilirsiniz. Yetkisi olanın sorumluluğu yok. Sorumluluğu olanın da yetkisi yok. Böyle ucube bir sistem. Dolayısıyla bunu başkanlık sistemi gibi algılamak çok yanlış. Türkiye’nin Orta Asya Cumhuriyetlerinde devam eden hala aile hegemonyasının hüküm sürdüğü rejimlere benzer bir rejim. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlhan Aliyev eşini devlet başkan yardımcısı olarak ilan ettiğinde, bütün dünya ile beraber Türkiye de çok gülmüştü. Ama gülerken hiç aklına gelmemişti insanların çok yakın bir zamanda Cumhurbaşkanının damadı da bakan olacak. O da yetmeyecek bütün akçeli işlerin bulunduğu kurumların da başına geçecek. Tespitim şu ki Türkiye gördüğü bu kötü rüyadan bir an önce uyanmazsa önümüzde çok uzun bir süre sistemin tahribatını beraberinde yaşamaya devam edecek” dedi.