Eleştirilmeye hazır mıyız?

Merhaba Sevgili Okur,
Uzun zamandır, üzerinde objektif olarak durup yorum yapmaya çalıştığım durumlarla baş başa kalıyorum. Ve bunu yaparken karşıdakini kırmadan, ama yaptığım eleştirinin dönüşüme açık olacak olmasına gayret göstererek yapma çabasındayım. Çünkü istiyorum ki, biri benden bir şey istiyorsa ona faydalı olabileceği şekilde desteğim olsun. Ya da tam tersi bir durumda istiyorum ki, karşıdaki de beni geliştirecek yönde geri dönüş sağlasın.
Fakat, yaşadığımız süreçte öyle zamanlar var ki insanlar sadece beğenilmek, yaptığının doğru olduğunu onaylatmak, asla ve asla olumsuz ya da farklı bir yorum almak istemiyorlar. Bu iyi mi, kötü mü kısmı tartışılır belki ama kendini gerçekleştirmek sanırım iyiyi de kötüyü de duymaya hazır olup iyiyi daha iyiye, kötüyü düzeltmeye yönelik olmalı.
Hayatta gelen bir ürünü, bir konuyu değerlendirmek söz konusu olduğunda ona sadece “güzel olmuş, iyi” demek yetmemeli, evet güzele güzelse güzel demek ama gerekçesi ile sunmak önemli. Bunun karşı tarafı iyi hissettireceğini unutmamalı.
Bu noktada düşünceler, gerekçe belirtmeden “evet” ya da “hayır” cevaplarına ve gerekçe sunmamaya geliyor. Gerekçe belirtmenin, fikirlerini özgürce söylemenin, saygı çerçevesinde değerlendirmenin gerekliliğini vurgulamak istiyorum ki bu da maalesef biz yetişkinlerin çoğunda yok.
Belki de olaylara felsefik açıdan bakmadığımızdan, bizden farklı birinin düşüncesine tahammül edemediğimizden ya da başka başka sebeplerden kaynaklı bir durum.
İşte, çocuklarla buluştuğumuz çocuk felsefesi derslerinde bu yüzden üzerinde durduğumuz noktalardan biri de eleştirel bakabilmek ve eleştirel yorumlayabilmek, bunu yaparken eleştiriye açık olmak ve kendini gerçekleştirme sürecine farklı fikirlerle katkı sağlamak.
Olaylara bakışımızda elimizden geleni yaptığımız bir çalışmada gelecek yorumlara hazırlıklı olmak, demoralize olmadan durumdan güzel verileri alıp çalışmamıza uygulamak değerlidir. İyi bir üslup ve saygı çerçevesinde gelecek eleştirinin bizi iyileştireceğine inanarak bakmak sonucu daha iyiye götürecektir.
Çocuklarımızın eleştirel bakış açısında olabilmeleri yönünde gelişimlerine katkı sağlamak için yine çocuk kitaplarını kendimize rehber edinelim sevgili ebeveynler. Bu hafta sizlere Mark Pett tarafından yazılan 1001 Çiçek yayınlarından çıkan “hiç hata Yapmayan Kız” kitabını, Anıl Basılı’nın Timaş İlk Gençlik yayınlarından çıkan “Başarısızlar Kulübü” kitabını, Anna Gavalda’nın yazdığı Günışığı kitaplığından çıkan “ 35 Kilo Teneke Kutu” kitaplarını tavsiye ederim.
W. W. Ziege dediği gibi “ Eğer eleştiriden korkuyorsanız, dünyadan hiçbir şey yapmadan geçip gideceksiniz demektir.”
Sevgilerimle,
Çocuk Kitabı Yazarı Işık SARAÇ