“İktidarın bize karşı tavrından ve keyfiliğinden bıktık”
Emekliler Türkiye Meclisi Koordinasyonu emekli maaşlarının yoksulluk ve hatta açlık sınırının çok altında bir rakam olarak belirlenmesine tepki göstererek, “Emeklilerin açlık, yoksulluk ve sefalete mahkum edilerek diri diri evlerimize gömülmesinden bıktık” açıklamasında bulundu. Yapılan açıklamada, “Ömrümüzün en verimli yıllarında mal ve hizmet üreterek ülke ekonomisi ve kalkınmasına hizmet ettik. Geldiğimiz noktada iktidar blokunun bize karşı tavrı ve keyfi davranışları, kural ve hukuk tanımazlığı, koyduğu kuralların yanlış ve kullandığı zarların hileli olmasından bıktık, TÜİK’in gerçeğe aykırı veriler ve gerçek enflasyonun 1/3 oranındaki enflasyon açıklamaları ve iktidar blokunun bu çarpıtılmış gerçekliğe aykırı verileri baz alarak emekli maaşlarını tek yanlı olarak belirlemesinden bıktık, emekli maaşlarının yoksulluk ve hatta açlık sınırının çok altında bir rakam olarak belirlenmesi ve biz emeklilerin açlık, yoksulluk ve sefalete mahkum edilerek diri diri evlerimize gömülmesinden bıktık, milletvekillerinin bir emekli maaşının 10 katı tutarında maaş almasından bıktık, hastanelerde ancak aylar sonrasına verilen randevular, verilen üç kuruşluk maaşımızın da ilaç ve sağlık giderleri olarak bizlerden geri alınmasından bıktık, yılda iki kez ödenen iki bin liralık bayram ikramiyelerinin çocuk ve torunların bayram harçlığına yetmeyişinden bıktık, emekli maaşlarında aylık bağlama oranının %70’ten %40’lara indirilmesi ve intibak yasasının çıkarılmayışından bıktık, iktidar bloğunun toplumu kutuplaştırıcı ve ötekileştirici dil, üslup ve davranışlarından bıktık, iktidar bloğunun muhalif belediyeler üzerinde kurduğu baskı ve hatta halkın iradesini yok sayıp kayyum atamalarından bıktık, günde ortalama olarak sadece 4.000 aracın geçtiği köprüye günlük 44.000 geçiş garantisi vererek hayatımızda hiç geçmediğimiz ve muhtemelen de hiç geçmeyeceğimiz köprü ücretlerini ödemekten bıktık, iktidar bloğunun biz emekliler, işsizler, çalışanlar ve mülksüzlerden alıp bir avuç mutlu azınlığın servetine servet katmasına hizmet etmesi; adil olmayan gelir dağılımındaki dengesizlikler nedeniyle her geçen gün daha da yoksullaşmaktan bıktık, ülkemizin de taraf olduğu, bir çok uluslararası sözleşme ve anayasanın 17.maddesi emekliler dahil “herkese” sendika kurma hakkı tanıyor olmasına rağmen, iktidar blokunun açılan tüm emekli sendikalarına karşı kapatma davaları açarak sendikalarımızı kapatmasından bıktık, iktidar bloğunun en ufak bir demokratik tepki, haklı itiraz ve basın açıklamasına dahi izin vermeyerek tazyikli su, biber gazı, cop ve plastik mermi kullanarak engellemesi ve tahammülsüzlüğünden bıktık, iktidar bloğunun laiklik ve “sosyal hukuk devleti” karşıtı politikalar gütmesinden bıktık, emekli kardeşlerimiz bir sözümüz de size; Yukarıda bir kısmını sıraladığımız tüm kötü gidişatın farkında olmanıza rağmen; yanlışa itiraz etmek ve bir araya gelip örgütlenerek bu yanlış gidişatı emek ve emekliden yana tersine çevirmek için çaba sarf etmek yerine kaplumbağalar gibi kabuğunuza çekilip inleyip beddua etmeyi ve kenarda durup bizleri izlemeyi tercih etmenizden de bıktık. Oysa ki 16,2 milyon emekli; eş, çocuk, torun, kardeş, anne ve babalarla birlikte toplumun ezici çoğunluğunu oluşturmaktayız. Aklımızı ve yüreğimizi kullanıp bir araya gelip etkin, yaygın, güçlü ve kitlesel bir sendika oluşturmadığımız müddetçe kaderimiz, sarayın iki dudağı arasında çıkacak söze ve verilen sadakaya muhtaç yaşayacağız. Sizce de “Artık Yeter” demenin vakti gelmedi mi? Biz Emekliler Türkiye Meclisi Aktivistleri olarak; iktidar bloğunu yukarıda ana hatları belirtilen yanlış politikalarından vaz geçmeye çağırırken; ülkemizdeki tüm emeklileri de Emekliler Türkiye Meclisi’nde örgütlenmeye, yeni bir dünya ve yeni bir yaşam kurmaya davet ediyoruz.”
Emekliler Türkiye Meclisi Koordinasyonu emekli maaşlarının yoksulluk ve hatta açlık sınırının çok altında bir rakam olarak belirlenmesine tepki göstererek, “Emeklilerin açlık, yoksulluk ve sefalete mahkum edilerek diri diri evlerimize gömülmesinden bıktık” açıklamasında bulundu. Yapılan açıklamada, “Ömrümüzün en verimli yıllarında mal ve hizmet üreterek ülke ekonomisi ve kalkınmasına hizmet ettik. Geldiğimiz noktada iktidar blokunun bize karşı tavrı ve keyfi davranışları, kural ve hukuk tanımazlığı, koyduğu kuralların yanlış ve kullandığı zarların hileli olmasından bıktık, TÜİK’in gerçeğe aykırı veriler ve gerçek enflasyonun 1/3 oranındaki enflasyon açıklamaları ve iktidar blokunun bu çarpıtılmış gerçekliğe aykırı verileri baz alarak emekli maaşlarını tek yanlı olarak belirlemesinden bıktık, emekli maaşlarının yoksulluk ve hatta açlık sınırının çok altında bir rakam olarak belirlenmesi ve biz emeklilerin açlık, yoksulluk ve sefalete mahkum edilerek diri diri evlerimize gömülmesinden bıktık, milletvekillerinin bir emekli maaşının 10 katı tutarında maaş almasından bıktık, hastanelerde ancak aylar sonrasına verilen randevular, verilen üç kuruşluk maaşımızın da ilaç ve sağlık giderleri olarak bizlerden geri alınmasından bıktık, yılda iki kez ödenen iki bin liralık bayram ikramiyelerinin çocuk ve torunların bayram harçlığına yetmeyişinden bıktık, emekli maaşlarında aylık bağlama oranının %70’ten %40’lara indirilmesi ve intibak yasasının çıkarılmayışından bıktık, iktidar bloğunun toplumu kutuplaştırıcı ve ötekileştirici dil, üslup ve davranışlarından bıktık, iktidar bloğunun muhalif belediyeler üzerinde kurduğu baskı ve hatta halkın iradesini yok sayıp kayyum atamalarından bıktık, günde ortalama olarak sadece 4.000 aracın geçtiği köprüye günlük 44.000 geçiş garantisi vererek hayatımızda hiç geçmediğimiz ve muhtemelen de hiç geçmeyeceğimiz köprü ücretlerini ödemekten bıktık, iktidar bloğunun biz emekliler, işsizler, çalışanlar ve mülksüzlerden alıp bir avuç mutlu azınlığın servetine servet katmasına hizmet etmesi; adil olmayan gelir dağılımındaki dengesizlikler nedeniyle her geçen gün daha da yoksullaşmaktan bıktık, ülkemizin de taraf olduğu, bir çok uluslararası sözleşme ve anayasanın 17.maddesi emekliler dahil “herkese” sendika kurma hakkı tanıyor olmasına rağmen, iktidar blokunun açılan tüm emekli sendikalarına karşı kapatma davaları açarak sendikalarımızı kapatmasından bıktık, iktidar bloğunun en ufak bir demokratik tepki, haklı itiraz ve basın açıklamasına dahi izin vermeyerek tazyikli su, biber gazı, cop ve plastik mermi kullanarak engellemesi ve tahammülsüzlüğünden bıktık, iktidar bloğunun laiklik ve “sosyal hukuk devleti” karşıtı politikalar gütmesinden bıktık, emekli kardeşlerimiz bir sözümüz de size; Yukarıda bir kısmını sıraladığımız tüm kötü gidişatın farkında olmanıza rağmen; yanlışa itiraz etmek ve bir araya gelip örgütlenerek bu yanlış gidişatı emek ve emekliden yana tersine çevirmek için çaba sarf etmek yerine kaplumbağalar gibi kabuğunuza çekilip inleyip beddua etmeyi ve kenarda durup bizleri izlemeyi tercih etmenizden de bıktık. Oysa ki 16,2 milyon emekli; eş, çocuk, torun, kardeş, anne ve babalarla birlikte toplumun ezici çoğunluğunu oluşturmaktayız. Aklımızı ve yüreğimizi kullanıp bir araya gelip etkin, yaygın, güçlü ve kitlesel bir sendika oluşturmadığımız müddetçe kaderimiz, sarayın iki dudağı arasında çıkacak söze ve verilen sadakaya muhtaç yaşayacağız. Sizce de “Artık Yeter” demenin vakti gelmedi mi? Biz Emekliler Türkiye Meclisi Aktivistleri olarak; iktidar bloğunu yukarıda ana hatları belirtilen yanlış politikalarından vaz geçmeye çağırırken; ülkemizdeki tüm emeklileri de Emekliler Türkiye Meclisi’nde örgütlenmeye, yeni bir dünya ve yeni bir yaşam kurmaya davet ediyoruz.”