Ülkedeki ekonomik ve sosyal değişim, aile yapısını da dönüştürmüştür. Anadolu’daki geniş aile yapısı artık yerini çekirdek aileye bırakmış ve yaşlı anne babalar ne yazık ki yalnız yaşamaya ve bir anlamda da kaderlerine terk edilmişlerdir. Parası olan varlıklı emekliler özel huzur ve bakım evlerine yerleşirken, yeterli geliri olmayan emekliler ise Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’ne bağlı Huzurevleri ile Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezlerine girebilmek için sıra beklemekte olup şanslı olanlar ölmeden birkaç ay veya yıl buralarda kalmayı başarabilmektedir. Çoğu yaşlı ve emekli ise bir türlü boş kontenjan bulunamadığı için sıra beklerken tabut içinde mezarlığın yolunu tutmaktadır.
Huzurevleri ile Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri hususu bir Yönetmelik ile düzenlenmiştir. Bu yönetmeliğin 53.maddesi “Huzurevlerine kabul koşullarını” düzenlemiştir. Buna göre:
1) 60 yaş ve üzeri yaşlarda olmak,
2) Kendi gereksinimlerini karşılamasını engelleyici bir rahatsızlığı bulunmamak yeme, içme, banyo, tuvalet ve bunun gibi günlük yaşam etkinliklerini bağımsız olarak yapabilecek durumda olmak,
3) Ruh sağlığı yerinde olmak,
4) Bulaşıcı hastalığı olmamak,
5) Uyuşturucu madde yada alkol bağımlısı olmamak,
6) Sosyal ve/veya ekonomik yoksunluk içinde bulunduğu sosyal inceleme raporu ile saptanmış olmak.
Şeklinde düzenlenmiştir.
Yönetmeliğin yukarıda yer alan hükümleri dikkate alındığında, huzurevine yerleşmek için talepte bulunan ve başvuru koşullarını taşıyan her yaşlının, Huzurevi hizmetinden yararlandığı gibi bir sonuç çıkmaktadır. Ancak mevcut durum bu kadar iyimser değildir.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının resmi internet adresinden ulaşılabilecek olan 2021 yılı Faaliyet Raporunun 81. Sayfasında;
“1.5.2. Yaşlılara Yönelik Kurumsal Bakım Hizmetleri Bakanlığımıza bağlı 17.091 kapasiteli 165 huzurevinde 12.686 yaşlının halen bakımı sağlanmaktadır. Resmi huzurevlerinde toplam 8.658 personel görev yapmaktadır. 35 kapasiteli 8 yaşlı yaşam evi hizmet vermekte olup aktif olarak 25 yaşlı bakım görmektedir.
2021 yılında 10 adet yaşlı bakım kuruluş binası hizmete açılmıştır. Yaşlıların toplumun içinde olmalarını sağlamak, biyo-psiko-sosyal ihtiyaçlarını karşılamak üzere gündüz yaşlı yaşam merkezleri modeli hayata geçirilmiş olup 32 merkezde 532 yaşlıya hizmet verilmektedir.” Şeklinde bir bilgi paylaşılmıştır.
Ortalama 84 milyonluk nüfusa sahip ülkemizde toplam nüfusun yuvarlak hesap %10’unun huzurevine yerleşme yaşında olduğu düşünülürse, bu rakam yaklaşık olarak sekiz buçuk milyon insan demektir. 8,5 milyon yaşlının sadece 12.686’sına huzurevi hizmeti verilmesi çok ta yeterli olamamaktadır. Bu sayı neredeyse devede kulak misali hiçbir derde derman olamamaktadır.
Huzurevi bakımından faydalanmak isteyen yaşlılar, gerekli prosedürleri tamamlayıp başvuru yaptıktan sonra sıraya alınmakta ve sıranın kendilerine gelmesini beklemektedirler. Bu bekleyiş bazen yılları bulmakta ve sırası geldiğinde yaşlıların bazılarının vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Huzurevleri yönetmeliğinin Ücret Durumu başlıklı 62. Maddesinde;
“Kuruluş yaşlılarından alınacak aylık bakım ücreti, oda, yatak, yemek ve bakım giderlerini kapsar. Ücrete ilişkin genel esaslar aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
a) Sosyal inceleme raporu dayanak alınarak; kanunen bakmakla yükümlü kimsesi olmayan, sosyal güvenlik kuruluşlarından emekli, dul ve yetim aylığı almayan, yapılacak araştırmalar sonucunda adına kayıtlı menkul ve gayrimenkulü bulunmadığı ya da adına kayıtlı gayrimenkulü olup da, sağladığı gelirle yaşamını sürdüremeyeceğinin saptanması sonucunda yoksulluk belgesi düzenlenen yaşlılar ile kanunen bakmakla yükümlü kimsesi olup da, yükümlülerin ekonomik gücünün yeterli olmadığı saptanan yaşlılar ücretsiz, ekonomik gücü yeterli olup da, sosyal yoksunluk içinde bulunan yaşlılar ise ücretli olarak kabul edilir.”
İhtiyaç sahibi yaşlıların resmi huzurevlerine alınmak için yapmış oldukları müracaatlar sonucunda uzun bir süre sırada beklemeleri, bu sürenin bazen tahammül sınırlarını zorlaması nedeniyle, ekonomik gücü olan kişiler kendi yakınlarını özel huzurevlerine yatırmak zorunda kalmaktadırlar.
Sonuç itibariyle, Huzurevleri önemli bir sosyal hizmet modeli olarak karşımızda durmakla birlikte ülkemiz için sayılarının yeterli olduğu söylenemez. Ekonominin geleceği göz önüne alındığında önümüzdeki süreçte huzurevi ve benzeri sosyal hizmet kuruluşlarına daha fazla ihtiyaç duyulacağı ve şu anda bile bu ihtiyaç karşılanamıyorken, gelecek günlerde bu konudaki ihtiyacın daha fazla olacağı aşikârdır. EMEKLİLER TÜRKİYE MECLİSİ'nin amaçlarından biri de oldukça yetersiz olan bu Huzurevleri ile Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri sayısını artırmak için yerel yönetimler ve ilgili bakanlıklar ile görüşmeler yapıp soruna çözümler üretmektir.
YAZARLAR
Yayınlanma: 14 Ekim 2022 - 08:47
Emeklilerin ve yaşlı bireylerin huzurevleri çilesi
Ülkedeki ekonomik ve sosyal değişim, aile yapısını da dönüştürmüştür
YAZARLAR
14 Ekim 2022 - 08:47
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir