Emlakçının çakalı

Çok sık şahit olduğumuz bir durumdur her daim çakal emlakçılarla karşılaşmamız. Onlardan sebep sektörde gayrimenkul danışmanlarına duyulan güven yerlerde sürünür, onlardan sebep bir işlem kapatırken bin bir türlü zorluklarla karşı karşıya kalırız. Müşterimizi ikna etmeye uğraşırken çakal emlakçı mal sahibine ulaşıp kafasını karıştırmaya uğraşır, satışı kapatırken çakal emlakçı ortalığı bulandırır. Büyük şehirlerde de, Çanakkale gibi ufak şehirlerde de bir türlü bitmezler veyahut mantar gibi biterler. Bugün orda bir dükkan açarlar, öbür gün başka bir yerde peydahlanmış görünürler ama öyle ya da böyle her daim sektörde birilerine zarar verme pahasına iş yapmaya çalışırlar.

Bizim de karşımıza sık sık çıkarlar demiştim. Bugün onlardan birinden bahsedeceğim. Koru Modern sitesinde yetkili bir şekilde villa pazarlama sürecimizde bahsettiğim çakal emlakçılardan birine denk geldik. Mal sahibimiz İngiltere’de olmasına rağmen yüzsüzlük sınırlarını aşarak mal sahibimizi arayıp bir ton yalanla portföyümüze müşterisi olduğunu söyleyip kendince manevralar yapıp anahtarı elde etmeye uğraştı. Mal sahibimizin dik durması sayesinde duvara çarpıp geri döndü ancak mide bulandırdı mı diye sorarsanız, evet bulandırdı. Çünkü seçtiği yol yol değildi, yapmaya çalıştığı iş iş değildi. Ama dediğim gibi bu çakallar için ahlak diye bir mefhum yoktur, onlar için varsa yoksa cebine girecek paradır mevzu bahis. Masaya koyacağınız paranın miktarıdır kendisinin değeri. Doğru miktarı tespit ettiğinizde yaptıramayacağınız şey yoktur. 5 paralık değerleri yoktur ama 10 paraya 50 takla attırabilirsiniz bunlara. Bugün sektörde vardırlar, yarın birilerinin canını yakıp sektörden çıkma konusunda 5 saniye düşünmeden ortadan kaybolabilirler.

Dedim ya bu çakallar durmak bilmez, saygı bilmez, hak bilmez, hukuk bilmez. Aynı emlakçı bizim portföyümüzü çalamayınca bu sefer dönüp Remax’teki meslektaşımızın portföyüne saldırdı. Yine aynı metot, yine müşterim var diye kafa karıştırmalar, kendi meslektaşını yok sayıp aradan çıkarmaya yeltenmeler ama bu sefer ava giderken avlanıp kuyruğunu kıstırıp ortadan kaybolmak durumunda kaldı. Sorarsanız bunlar değişir mi? Değişmez, “Alışmış kudurmuştan beterdir” derler ya hani, tıpkı o hesap. Birilerinin canını yakmak için uğraşırken bir gün kendi canları öyle bir yanar ki o zaman zaten sektörden kopup giderler. Bazıları ise bu hengameyle ve yüzsüzlükle uzun seneler sektörde kalmaya devam eder, çünkü onların da müşterisi vardır öyle ya da böyle. Çakal emlakçıya çakal müşteri yakışır. Artık kim kime diş geçirebilirse kavga dövüş bir şeyler yaparlar ama asıl soru “Değer mi?”.

Gayrimenkul danışmanlarının bu tarz çalışanlara karşı tek savunması çalışacakları kişiyi düzgün kişiler arasından seçmeleri, yetki alarak çalışmaları ama gerçekten çalışmalarıdır. En küçük bir eksikliği ve hatayı fırsata çevirmek için köşe başında bekleyen bu çakallara kafayı takmadan, moral bozmadan, moral bozmaya fırsat vermeyecek mal sahipleri ve müşteriler ile işbirliği yapmak tek çözümdür bizim sektörümüzde. Sözde güven laflarıyla, “hakkın baki” söylemleriyle ağza bal sürmeler aslında bu çakalların besin kaynağıdır. Ortada para yokken, müşteri yokken herkes dürüsttür, herkes çok doğrudur. Ama bir de masaya parayı koyunca görmek lazımdır gerçekten böyle midir? Yoksa o söylemlerin hepsi farklı farklı mazeretler ile boşa çıkarılıp çakallarla iş birliği mi yapılacaktır?

Söylediği sözün arkasında durabilen mal sahiplerimiz, müşterilerimiz yok mu? Elbette var ve iyi ki varlar çünkü onlar olmasa bizler bu sektörde olmazdık. İyi ki varlar çünkü onlar sayesinde her gün yeni şeyler öğrenip güzel dostluklar kurabiliyoruz. Hayatımıza kattıkları değer ile işimize daha sıkı sıkıya sarılıyoruz. Sektörümüzün olması gerektiği yere gelebilmesi için bizleri motive eden de zaten bu tarz mal sahiplerimizin ve müşterilerimizin bizlerle beraber yürüdüğünü görmek, onlarla beraber güzel işlemlere imza atabilmektir zaten. Verdiğim eğitimlerde de bu konu üzerine konuştuğumuz anlarda daha detaylı olarak problemleri ve çözümleri masaya yatırıp profesyonelliğin gerekliliklerinden bahsederiz. Çünkü karşılıklı kazanç kültürünün oluştuğu ortamlarda, güven ile birlikte konular profesyonelce ele alındığında bundan maksimum faydayı önce mal sahiplerimiz ve müşterilerimiz, sonra da bizler elde ederiz.

Bu Şehri ve Bu İşi Çok Seviyoruz…