Mimarlar Odası Çanakkale Şubesi’nde gerçekleşen söyleşide, Y. Mimar Merve Erdik ve Mimar İsmail Erten, sunumlarıyla Çanakkale’nin tarih içindeki dönüşümünden bahsettiler.
Çanakkale kent bütünü analizi hakkında sunum yapan Y. Mimar Merve Erdik, Çanakkale’de yakın tarihte gerçekleşen depremlerin büyüklüğüne bakıldığında bu bölgenin jeolojik olarak sismik fay hareketinin aktif olduğunu göstergesi olduğundan bahsetti.
Erdik; “Çanakkale Merkez, Sarıçay’ın taşıdığı alüvyon zemin üzerine kurulu. Kemal Paşa, Fevzipaşa, Namık Kemal Mahallelerinin tamamı alüvyon zemin üzerine kurulu. Bu bölgeler afete maruz alan olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
Çanakkale’nin afete maruz bir bölge olduğundan bahseden Erdik, il genelinde toplam 12 adet toplanma alanı bulunduğuna değindi.
“Cumhuriyetin ilanı ile Çanakkale’de yeni bir süreç başlıyor”
Mimar İsmail Erten; “1. Dünya savaşının Çanakkale Cephesiyle bu kent yok oluyor. Yok oluş sürecinde herkes bu kenti terk ediyor. Daha sonra 1918’de İngiliz işgali ile 1923’lere kadar sivil ve ekonomik yaşamın olmadığı, savaşın bütün fiziki ortamları çürüttüğü bir dönem yaşıyor. Cumhuriyetin ilanı ile Çanakkale’de yeni bir süreç başlıyor.
1935’lere kadar olan süreçte Çanakkale’de imar faaliyeti yoktur. Var olan Rum evlerine Müslümanlar yerleşiyor. Çanakkale vilayet olduktan sonra tüm yapılar devlet mülkü oluyor, bu binalara müdürlükler yerleşiyor.
“1949 planını çok önemsiyorum”
Çanakkale’de ilk planlama çalışmaları 1949’da yapılmaya başlanıyor. Ben 1949 planını çok önemsiyorum. Bu planda ticaret Çarşı Caddesinden Çınarlık Mevkiine kadar devam edeceği söyleniyor. Çınarlık Mevkii, şimdiki Cuma Pazarının bulunduğu bölge, o dönemde panayırlar ve festivaller bu bölgede yapılırmış. Barbaros’un olduğu bölgede şehir planlaması yapılmamıştır.
“Sit alanının cinayeti olarak görüyorum”
1974-1978 yılları arasında karşımıza Ankaralı iki şehir planlamacısı tarafından sit alanına 8 katlı, 6 katlı bina öneren bir imar planı çıkıyor. Günümüzde gördüğümüz yüksek binalar bu 1978 planının bir ürünü. Ben bu durumu bir sit alanının cinayeti olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.
SEDANUR ARIGÜN
Erdik; “Çanakkale Merkez, Sarıçay’ın taşıdığı alüvyon zemin üzerine kurulu. Kemal Paşa, Fevzipaşa, Namık Kemal Mahallelerinin tamamı alüvyon zemin üzerine kurulu. Bu bölgeler afete maruz alan olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
Çanakkale’nin afete maruz bir bölge olduğundan bahseden Erdik, il genelinde toplam 12 adet toplanma alanı bulunduğuna değindi.
“Cumhuriyetin ilanı ile Çanakkale’de yeni bir süreç başlıyor”
Mimar İsmail Erten; “1. Dünya savaşının Çanakkale Cephesiyle bu kent yok oluyor. Yok oluş sürecinde herkes bu kenti terk ediyor. Daha sonra 1918’de İngiliz işgali ile 1923’lere kadar sivil ve ekonomik yaşamın olmadığı, savaşın bütün fiziki ortamları çürüttüğü bir dönem yaşıyor. Cumhuriyetin ilanı ile Çanakkale’de yeni bir süreç başlıyor.
1935’lere kadar olan süreçte Çanakkale’de imar faaliyeti yoktur. Var olan Rum evlerine Müslümanlar yerleşiyor. Çanakkale vilayet olduktan sonra tüm yapılar devlet mülkü oluyor, bu binalara müdürlükler yerleşiyor.
“1949 planını çok önemsiyorum”
Çanakkale’de ilk planlama çalışmaları 1949’da yapılmaya başlanıyor. Ben 1949 planını çok önemsiyorum. Bu planda ticaret Çarşı Caddesinden Çınarlık Mevkiine kadar devam edeceği söyleniyor. Çınarlık Mevkii, şimdiki Cuma Pazarının bulunduğu bölge, o dönemde panayırlar ve festivaller bu bölgede yapılırmış. Barbaros’un olduğu bölgede şehir planlaması yapılmamıştır.
“Sit alanının cinayeti olarak görüyorum”
1974-1978 yılları arasında karşımıza Ankaralı iki şehir planlamacısı tarafından sit alanına 8 katlı, 6 katlı bina öneren bir imar planı çıkıyor. Günümüzde gördüğümüz yüksek binalar bu 1978 planının bir ürünü. Ben bu durumu bir sit alanının cinayeti olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.
SEDANUR ARIGÜN
