“Türkiye’nin ilk Defne üretim merkezini kurduk”
Turizmci Mehmet Öngen Erenköy civarındaki araziye Türkiye’nin ilk Defne üretim alanını kurdu. 65 bin metrekarede 6 bin kök fidan eken Öngen Çin’de ve Amerika’da yaygın olarak kullanılan Defne’nin Erenköy’de başlayan üretiminin Türkiye çapında yaygınlaşması için çalışacaklarını söyledi.
Dünya Defne üretiminin yüzde 92’sinin Türkiye’de üretildiğini kaydeden Mehmet Öngen, “Türkiye’de üretilen Defne Yaprakları Hatay’dan ve Karadeniz Bölgesi’nden doğal ormanlardan kesilerek üretiliyor. Bizim Erenköy’de kurduğumuz çiftlik Türkiye’nin ilk özel Defne Üretim plantasyonudur. İki yıl önce altı bin adet Defne ekildi, fidanları Manisa Muradiye Ağaçlandırma Müdürlüğü’nden getirttim. İki yıl önce ekilen Defne’den iki yıl sonra ürünleri almaya başlayacağız” dedi.
“Özelikle Çin’de ve Amerika’da çok yaygın”
“Defne’nin yaprakları kesildikten sonra iki şekilde değerlendiriliyor” diyen Öngen, “Sıkılarak yağı elde ediliyor, uçucu esansiyel bir yağ. Bu sabun yapımında, parfümeride, kolonya yapımında kullanılıyor, ya da direk yaprak olarak veriyorsunuz, Türkiye’de kullanımı çok az. Özelikle Çin’de ve Amerika’da çok yaygın. Bütün yemeklerde Defne yaprağı kullanılıyor. Her yerde örneğin Çin geçen sene Antalya’da yapılan toplantıda bizzat tanık oldum, yüz elli bin ton talebinde bulundu bizden. Ama üretim yok, bizimki o yüzden Türkiye’de bir ilk olacak. Ben gerek Ticaret Borsası, gerekse ziraat odası başkanları ile görüştüm. Muhtarlarımızla da görüşüyorum. Amacım bölgeye öncü olabilmek. Nasıl doğduğum ve büyüdüğüm Yeşilyurt Köyü’nü bir turizm merkezi haline getirdiysem ve bunun öncülüğünü yaptıysam şimdi de Defne’nin üretimi konusunda bölgeye öncülük yapabilirsem çok mutlu olacağım. Çevre köyleri ve mahalle muhtarları ile hem sohbet, hem de tanıtımı ile görüşmeler yapıyorum, çevre köylerden çiftliği ziyaret etmeye geliyorlar. Üreticimiz haklı olarak sonuçlarını görmek ister, ama biraz daha bekleyecekler. Sonuçları almaya başladığımızda inanıyorum ki Defne’nin üretimi hızla yayılacak bölgede” dedi. “Toprağımız ve iklim Defne üretimine olağanüstü uygun”
“65 bin metrekarelik tarlada, 6 bin fidan üretiyorum sonuçları belirginleşince diğer üreticiler de üretecek, patent ve marka o zaman alınacak” diyen Öngen, “Tek kaygım üretimle ilgili, Keşan’da özel bir laboratuvarda toprak tahlillerini yaptırdım. Toprağımız ve iklim Defne üretimine olağanüstü uygun, zaten Defne vefalı bir bitkidir. Deniz seviyesinde yüz metreden deniz seviyesinden 2 bin metre kadar olan her iklimde yetişir, Akdeniz bitkisidir. Bizim Erenköy Çanakkale civarıdır. Ayvacık, Ezine, Yenice gibi bölgeler de Defne’nin üretimine çok uygundur. Biz bu konuda bir ilk olacağız ve üretimin ilçelere yaygınlaşmasını istiyoruz. Üreticiye yeni bir tarımsal üretim konusunda alternatif olabileceğini göstermek istiyorum. Türkiye’deki seminer ve kurslara katıldım. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi‘nin Burhaniye’de bir çiftçi eğitim merkezi var, kısa adı BAÇEM, burada düzenlenen seminerlere katıldım. Üreticilerle konuştum, bizzat Hatay’a ve Karadeniz Bölgesine gittim. Ondan sonra karar verdim” dedi.
Lavanta’nın çok geçerli ve sürdürülebilir olacağını düşünmediğini ifade eden Öngen, “Defne Türkiye için yeni bir çıkış noktası olabilir, bölgemizde 40 yıl önce Burdur’un Kuyucak Köyü vardı, burada Fransa’dan emekli olup dönen bir işçi ilk defa Lavanta’yı getirmişti, oradan başlayan üretim 1500 dönüm arazi üzerinde ekildi, Kuyucak Köyü de Lavanta Köyü oldu. Türkiye’nin her yerinde insanlar oraya hem görmeye, hem de yeni bir üretim kaynağı, ben de inşallah Çanakkale bölgemizi, bir Defne Bölgesi, bir Defne Köyü olarak 30 yıl sonra, biz hayattan göçtükten sonra anılırsa bundan çok mutlu olacağım” diye konuştu. Özel Haber: Mine Tarım
“Defne’nin yaprakları kesildikten sonra iki şekilde değerlendiriliyor” diyen Öngen, “Sıkılarak yağı elde ediliyor, uçucu esansiyel bir yağ. Bu sabun yapımında, parfümeride, kolonya yapımında kullanılıyor, ya da direk yaprak olarak veriyorsunuz, Türkiye’de kullanımı çok az. Özelikle Çin’de ve Amerika’da çok yaygın. Bütün yemeklerde Defne yaprağı kullanılıyor. Her yerde örneğin Çin geçen sene Antalya’da yapılan toplantıda bizzat tanık oldum, yüz elli bin ton talebinde bulundu bizden. Ama üretim yok, bizimki o yüzden Türkiye’de bir ilk olacak. Ben gerek Ticaret Borsası, gerekse ziraat odası başkanları ile görüştüm. Muhtarlarımızla da görüşüyorum. Amacım bölgeye öncü olabilmek. Nasıl doğduğum ve büyüdüğüm Yeşilyurt Köyü’nü bir turizm merkezi haline getirdiysem ve bunun öncülüğünü yaptıysam şimdi de Defne’nin üretimi konusunda bölgeye öncülük yapabilirsem çok mutlu olacağım. Çevre köyleri ve mahalle muhtarları ile hem sohbet, hem de tanıtımı ile görüşmeler yapıyorum, çevre köylerden çiftliği ziyaret etmeye geliyorlar. Üreticimiz haklı olarak sonuçlarını görmek ister, ama biraz daha bekleyecekler. Sonuçları almaya başladığımızda inanıyorum ki Defne’nin üretimi hızla yayılacak bölgede” dedi. “Toprağımız ve iklim Defne üretimine olağanüstü uygun”
“65 bin metrekarelik tarlada, 6 bin fidan üretiyorum sonuçları belirginleşince diğer üreticiler de üretecek, patent ve marka o zaman alınacak” diyen Öngen, “Tek kaygım üretimle ilgili, Keşan’da özel bir laboratuvarda toprak tahlillerini yaptırdım. Toprağımız ve iklim Defne üretimine olağanüstü uygun, zaten Defne vefalı bir bitkidir. Deniz seviyesinde yüz metreden deniz seviyesinden 2 bin metre kadar olan her iklimde yetişir, Akdeniz bitkisidir. Bizim Erenköy Çanakkale civarıdır. Ayvacık, Ezine, Yenice gibi bölgeler de Defne’nin üretimine çok uygundur. Biz bu konuda bir ilk olacağız ve üretimin ilçelere yaygınlaşmasını istiyoruz. Üreticiye yeni bir tarımsal üretim konusunda alternatif olabileceğini göstermek istiyorum. Türkiye’deki seminer ve kurslara katıldım. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi‘nin Burhaniye’de bir çiftçi eğitim merkezi var, kısa adı BAÇEM, burada düzenlenen seminerlere katıldım. Üreticilerle konuştum, bizzat Hatay’a ve Karadeniz Bölgesine gittim. Ondan sonra karar verdim” dedi.
Lavanta’nın çok geçerli ve sürdürülebilir olacağını düşünmediğini ifade eden Öngen, “Defne Türkiye için yeni bir çıkış noktası olabilir, bölgemizde 40 yıl önce Burdur’un Kuyucak Köyü vardı, burada Fransa’dan emekli olup dönen bir işçi ilk defa Lavanta’yı getirmişti, oradan başlayan üretim 1500 dönüm arazi üzerinde ekildi, Kuyucak Köyü de Lavanta Köyü oldu. Türkiye’nin her yerinde insanlar oraya hem görmeye, hem de yeni bir üretim kaynağı, ben de inşallah Çanakkale bölgemizi, bir Defne Bölgesi, bir Defne Köyü olarak 30 yıl sonra, biz hayattan göçtükten sonra anılırsa bundan çok mutlu olacağım” diye konuştu. Özel Haber: Mine Tarım