Erkek olsun çamurdan olsun kafası eşitsizliği doğuştan başlatıyor

Bugün sizi biraz üzdük sanırım.
Bir yılda kocaları, sevgilileri, aile meclisleri ve meçhul kişilerce öldürülen kadınların yalnızca sekizde 1’in buraya sığdırabildik.
2010 yılından bugüne tam 1964 kadın çeşitli nedenlerle öldürülmüş. Öldürme sebepleri inanılmaz. Bir kadın olarak kadincinayetleri.org’un raporlarını görünce (henüz 2018 yok) inanılmaz kötü oldum.
Öldürme sebeplerine baktığımda yalnızca erkeğin istediği şekilde davranış bekleniyor. Kadın kabul etmediyse öldürülüyor. Ne acı, ne feci bir dünya.
Bir kadın olarak; kocası veya sevgilisi tarafındanöldürülme korkusu taşıyan, bu korkunç baskıyı her gün iliklerine kadar hisseden kadınları çok iyi anlıyorum; iyi ama benim anladığımı devletimiz neden anlamıyor ?
Belki de anlamak istemiyor.
Düşünsenize Allah’ın verdiği canı; aynı sofrayı paylaştığınız, çocuğunu doğurduğunuz, mutlu olduğunuz, zaman içinde acılara birlikte meydan okuduğunuz bir adam alıveriyor.
Düşüncesi bile korkunç.
Bugün gazeteyi hazırlarken erkeklerin cinayet bahanelerini gördüğümde isyan ettim; nefret ettim.
Şu sayfalarda gördüğünüz kadınların hiç biri hayatta değil ve hiç biri hayatına doyamadı.
Bir cani geldi istediği olmadı diye öldürdü.
Eğer ülkemizde erkekler; paşam, aslanım, delikanlım, erkek olsun çamurdan olsun diye sevilmezse; sünnet için meydana tahtta getirilmezse eminim bu cinayetlerin yarısı yaşanmayacak.
Eşitsizlik doğuştan başlıyor.
Kadın para ile alınıp satılabilin bir meta, erkek ise her şeyin sahibi. İster sever ister döver.
Ne yazık ki şiddet gören, dövülen, sövülen, aşağılanan kadın sayısı milyon, milyonların çok çok ötesinde olduğuna artık eminim.