İstanbul’da gayrimenkul danışmanlığı yaparken hiç denk gelmediğim bir pazarlık şekliydi bu yaklaşım ancak Çanakkale’ye geldiğimde duymaya başladım bana çok anlamsız gelen bu pazarlık yöntemini. Her dakika duymuyorum elbette ama açıkçası duyunca benim tüylerim diken diken oluyor. Bu pazarlık şeklinde direten kişilerin oldukça sinsi ve içten pazarlıklı olmalarına rağmen çok sıcakkanlı ve samimi bir maske taktıklarını gözlemliyorum.Çünkü onların beklediği esnaflığı göstermeyince birden o samimi ve sıcakkanlı maske düşüyor; tüm çıplaklığı ile öfkeleri çıkıyor gün yüzüne. Ve bu öfkenin hemen öncesinde bazen alt perdeden “Esnafsınız siz yaparsınız bir ikram, kırmazsınız bizi” diyorlar, bazense üst perdeden şakayla ve samimiyetsiz bir ses tonuyla emrivaki yaparcasına söylüyorlar; “Esnaflık yapıyorsunuz siz, indirim yapmıyorum ne demek, böyle esnaflık mı olur?”.
Pardon ama esnaflık yaptığımı kim söyledi bilmiyorum bu tarz yaklaşanlara; zira ben esnaflık yaptığımı hiç düşünmedim ve muhtemelen 20 yıllık sektör tecrübemin ardından da düşünmeye başlamayacağım. Bir meslek icra ediyorum ve elimden geldiğince iyi icra etmeye uğraşıyorum tıpkı bu mesleğe gönül vermiş tüm meslektaşlarım gibi. Gayrimenkul danışmanlığının saygı duyulan bir meslek olarak kabul edilmesi ve hak ettiği noktaya gelmesi adına çalışmak gibi bir misyonumuz olduğuna inanıyorum ve bu noktanın kesinlikle “esnafız biz, yaparız bir şeyler” noktası olmadığını biliyorum.
İndirim yapıyor görünmek adına fiyatını şişirenlerden hiç olmadım, 3 almam gerekirken 10 isteyip 5’e inmiş gibi yapıp yalandan esnafçılık hiç oynamadım, satış rakamının üzerine 50 koyup aradan bir 30 götürüp mal sahiplerime sizden hiç almıyoruz da demedim. Kısacası toplumun genelinde algılandığı şekilde bir emlakçılık yapmadım ve yapmıyorum ki bazılarının bizlerde görmek istediği esnafçılığısergileyebileyim.
Aslına bakarsak esnaflığın da bu olduğuna inanmıyorum. Elbette bir dükkana girdiğinizde dükkan sahibinin 3 lira 5 lira az alıp rakamı yuvarlaması kendi takdiridir. 103 lira tutan bir alışverişte 100 lira talep etmesi güzel bir jest olabilir ancak 14 bin lira tutan bir alışverişte 10 bin liraya yuvarlamak diye bir şey çok mantıksızken bunu talep edebilmek bence daha da bir mantıksızdır. Hele hele böyle bir indirim talebi reddedildiği vakit sinirlenmek, olayı kişiselleştirmek ve esnaflığa işaret edip işimizi düzgün yapmadığımızı ima edebilmek tamamen bir akıl tutulmasıdır. Kendi alışverişlerimde veya bir ustadan iş talep ettiğimde benim böyle bir talebim hiç olmamıştır. Pazarlık yapmışımdır veya yapmamışımdır ancak benim öncelikli beklentim aldığım ürünün veya hizmetin iyi olmasıdır. Çünkü kötü bir ürün veya kötü bir hizmet bana daha büyük sıkıntılar ile birlikte daha büyük maliyetler doğuracaktır ileride.
Diğer bir konu ise alışveriş yaptığımız esnafın hakkına girme olayı ki o zaten başlı başına bir çelişkidir. Bir başkasının hakkından kişinin kendisine kar elde etmeye çalışması o işi yapanın hakkına girmektir. Onun hayatından, yaşam kalitesinden, ihtiyaçlarından, çocuklarının rızkından çalmaktır ve bunu pazarlık söylemi ile masumlaştırmak kendi kendimizin vicdanını rahatlatmaktan başka bir şey değildir. Esnaflık adı altında 3 liralık malı 5 liraya satmaya çalışanlar olabilir. Vermediği hizmet için para talep edenler olabilir. O zaman o kişiyle çalışmayız olur biter ancak işinin hakkını vererek yapmaya uğraşan birinin kazancından başkalarını örnek göstererek, zayıf noktasını yakalayarak veya yüksek perdeden o kişiye esnaflık öğretmeye çalışarak indirim elde etmeye çalışmak en basit tabiriyle hakka girmektir.
Velhasıl “esnafsınız” pazarlığı benim gözümde neresinden tutarsak tutalım elimizde kalan bir pazarlık şeklidir. Bu sebeple bana en anlamsız gelen pazarlık yöntemlerinden biridir. Yukarıda da bahsettiğim gibi ben ve benim gibi düşünen gayrimenkul profesyonelleri işini en iyi şekilde yapmaya uğraşırken doğal olarak bu hizmeti talep edecek ve ticaret ahlakına sahip mal sahipleri ve alıcı adayları ile çalışmayı tercih ederiz. Varsın herkesle çalışmayalım ancak çalıştığımız kişilere en iyi hizmeti verelim ve mutlu edelim, mutlu olalım. Hep söylediğim gibi herkes kendine yakışan kişiyle çalışır ve herkes kendine en çok yakışan kişi çalışmaya devam edecektir.
Bu Şehri ve Bu İşi Çok Seviyoruz…
Bu Şehri ve Bu İşi Çok Seviyoruz…