1475 Sayılı Kanunun 14. Maddesinin 5. Fıkrası “kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi” halinde kadına işçiye her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödeneceği hüküm altına alınmıştır.Bu hak, sadece kadın işçiye verilmiştir. Erkek işçilerin evlendikten sonra bu hükme dayanarak iş sözleşmesini feshetmesi ve kıdem tazminatı talep etmesi mümkün değildir.
Evlilik sebebiyle verilen istifa, teslim edildiği andan itibaren geçerlidir ve kadın işçi o anda işten ayrılma hakkına sahiptir. Kadın işçi sözleşmeyi derhal ve ihbar süresi beklemeden feshedebilir. Fesih için yazılı bildirim yapılmasına gerek yoktur. Yani ihbar süresi yoktur ve bu nedenle de ne işçi ne de işveren ihbar tazminatı talep edemez
Evlilik nedeniyle fesihte kadın işçinin şu hususlara özellikle dikkat etmesi gerekmektedir. Her şeyden önce kanunun emredici hükmü uyarınca fesih hakkı evlilik tarihinden itibaren 1 yıl içinde kullanılmalıdır. Yani bir yıllık süre geçildikten sonra hak geriye dönük olarak işletilemez. Henüz resmi evlilik gerçekleşmeden, kadın işçinin iş akdini sonlandırması durumunda, fesih haksız olarak kabul edilir. Kanunun kadın işçiye tanıdığı hak, evlenmeye bağlanmıştır ve ispat noktasında nüfus kayıtlarında yer alan evlenme tarihi geçerli olacaktır.Aynı işyerinde çalışan işçilerin evlenmeleri halinde de yine kadın işçinin iş sözleşmesini feshederek kıdem tazminatı alma hakkı bulunmaktadır.
Kıdem tazminatı alabilmek için, işçinin boşanıp tekrar evlenmesi ve evlilik nedeniyle sözleşmeyi feshetmesi durumunda, hakkın kötüye kullanıldığı kabul edilmektedir. Yargıtay bir kararında, “…Davacı kocasından 01.11.2004 tarihinde boşanmıştır. Karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir. Sonrasında davacı eski eşiyle 05.04.2005 tarihinde yeniden evlenmiştir. Davacı evlilik gerekçesiyle iş sözleşmesini 11.04.2005 tarihinde feshetmiştir. Evliliğin kıdem tazminatına hak kazandıran hallerden olduğu tartışmasızdır. Ancak davacı boşandıktan yaklaşık 5 ay sonra eski eşiyle evlenmiştir. Sözleşmeyi feshederek evliliğini gerekçe yapıp yasanın koruduğu himayeden yararlanmak istemiştir. Bu nedenle davanın reddi gerekmektedir” diyerek işçinin kıdem tazminatı talebini reddetmiştir.
Kadın işçinin evlilik nedeniyle iş akdini sona erdirmesinden hemen sonra başka bir yerde çalışmaya başlamasında, hakkın kötüye kullanılması söz konusu olmaz. Çünkü bu hak Anayasal çalışma hakkı ve kapsamındadır. Dolayısıyla işçi kıdem tazminatına yine de hak kazanır. Ancak kadın işçinin evlilik nedeniyle sözleşmesini feshetmesi halinde işsizlik ödeneği hakkından yararlanamayacağı unutulmamalıdır.
Evlilik nedeniyle fesihte kadın işçinin şu hususlara özellikle dikkat etmesi gerekmektedir. Her şeyden önce kanunun emredici hükmü uyarınca fesih hakkı evlilik tarihinden itibaren 1 yıl içinde kullanılmalıdır. Yani bir yıllık süre geçildikten sonra hak geriye dönük olarak işletilemez. Henüz resmi evlilik gerçekleşmeden, kadın işçinin iş akdini sonlandırması durumunda, fesih haksız olarak kabul edilir. Kanunun kadın işçiye tanıdığı hak, evlenmeye bağlanmıştır ve ispat noktasında nüfus kayıtlarında yer alan evlenme tarihi geçerli olacaktır.Aynı işyerinde çalışan işçilerin evlenmeleri halinde de yine kadın işçinin iş sözleşmesini feshederek kıdem tazminatı alma hakkı bulunmaktadır.
Kıdem tazminatı alabilmek için, işçinin boşanıp tekrar evlenmesi ve evlilik nedeniyle sözleşmeyi feshetmesi durumunda, hakkın kötüye kullanıldığı kabul edilmektedir. Yargıtay bir kararında, “…Davacı kocasından 01.11.2004 tarihinde boşanmıştır. Karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir. Sonrasında davacı eski eşiyle 05.04.2005 tarihinde yeniden evlenmiştir. Davacı evlilik gerekçesiyle iş sözleşmesini 11.04.2005 tarihinde feshetmiştir. Evliliğin kıdem tazminatına hak kazandıran hallerden olduğu tartışmasızdır. Ancak davacı boşandıktan yaklaşık 5 ay sonra eski eşiyle evlenmiştir. Sözleşmeyi feshederek evliliğini gerekçe yapıp yasanın koruduğu himayeden yararlanmak istemiştir. Bu nedenle davanın reddi gerekmektedir” diyerek işçinin kıdem tazminatı talebini reddetmiştir.
Kadın işçinin evlilik nedeniyle iş akdini sona erdirmesinden hemen sonra başka bir yerde çalışmaya başlamasında, hakkın kötüye kullanılması söz konusu olmaz. Çünkü bu hak Anayasal çalışma hakkı ve kapsamındadır. Dolayısıyla işçi kıdem tazminatına yine de hak kazanır. Ancak kadın işçinin evlilik nedeniyle sözleşmesini feshetmesi halinde işsizlik ödeneği hakkından yararlanamayacağı unutulmamalıdır.