Kıymetli okurlarım, geçen hafta başladığımız “Eyt Düzenlemesine Hazırlık Notları “ yazılarımızın ilkinde erken emeklilik için gerekli koşulların neler olacağı netleşmemiş olmakla beraber 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalılık başlangıcının olması gerektiği ve SGK’ya hizmet süreleri hiç bildirilmeyen sigortalılar için hizmet tespiti davası açma süresi işçinin işten ayrıldığı yılın son gününden itibaren 5 yıl olduğu ve fakat 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olması kuralının istisnaları mevcut bulunduğunu söylemiştik. Sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin SGK’ya verilmiş olması veya çalışmaların SGK denetimi sonucunda tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü süreden söz edilemeyeceğini hatırlatmış ve hak düşürücü sürenin uygulanmasında çeşitli yargı kararlarına yakından bakacağımızı belirtmiştik.
Konuya ilişkin köşemize taşıyacağımız ilk karar Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin hizmet tespiti için açılacak olan davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiğine ilişkin bir kararı. 2020/9977 Esas, 2021/9701 Karar ve 7.7.2021 Tarihli Söz konusu kararında Daire: “ 506 Sayılı Kanun’un 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir “demiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise 2016/10-2343 Esas,2020/560 Karar ve 9.7.2020 Tarihli kararında “ İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği 506 Sayılı Kanun’un 79. maddesinin 1. fıkrasında açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi, dört aylık sigorta primleri bordrosu, sigortalı hesap fişi vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması hâlinde artık Kanun’un 79. maddesinin 10. fıkrasında yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir “ şeklinde hüküm kurmuştur.
Yukarıdaki yargı kararlarından da anlaşılacağı üzere 5 yıllık hak düşürücü süre işçinin sigorta bildiriminin hiç yapılmadığı durumlarda söz konusu edilecektir. İşçinin bildirimlerinin gecikmeli yapılması durumunda özellikle başlangıçtaki hizmetler için hak düşürücü süreye dair farklı kararlar mevcut olup, bunlara önümüzdeki hafta köşemizde yer vermeye çalışacağız.
YAZARLAR
Yayınlanma: 26 Ekim 2022 - 08:35
EYT düzenlemesine hazırlık notları-2
Kıymetli okurlarım, geçen hafta başladığımız “Eyt Düzenlemesine Hazırlık Notları “ yazılarımızın ilkinde erken emeklilik için gerekli koşulların neler olacağı netleşmemiş olmakla beraber 8 Eylül 1999
YAZARLAR
26 Ekim 2022 - 08:35
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir