Kıymetli okurlarım, iki hafta önce başladığımız “Eyt Düzenlemesine Hazırlık Notları “ yazılarımızda erken emeklilik için gerekli koşulların neler olacağı netleşmemiş olmakla beraber 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalılık başlangıcının olması gerektiği, hizmet tespiti davası açma süresi işçinin işten ayrıldığı yılın son gününden itibaren 5 yıl olduğu ve fakat 5 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmasında işçinin sigortalı bildirimlerinin gecikmeli yapılması durumunda özellikle başlangıçtaki hizmetler için hak düşürücü süreye dair farklı kararlar mevcut olduğunu söylemiştik. Bu hafta bahsi geçen durumlara ilişkin yargı kararlarına köşemizde yer vermeye çalışacağız.
Eyt uygulamasına konu dönemde yürürlükte olan sigortalı hizmetin tespiti davalarının kanuni dayanağı 506 sayılı Kanundur. Kanunun 79. maddesinin 10. fıkrasında “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilmeyen sigortalıların hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak hizmet tespiti isteyebilecekleri” açıklanmıştır. Bu kapsamda işe giriş bildirgesi düzenlenmediği veya düzenlenmesine karşın kanuni hak düşürücü süre içerisinde Kuruma verilmediği, bu süre içerisinde Kuruma verilen dönem bordroları ile bildirimin yapılmadığı, sigorta primlerinin Kuruma yatırılmadığı, çalışmanın varlığı yönünde sigorta müfettişince herhangi bir saptamanın söz konusu olmadığı durumlarda, hizmetin varlığını ileri süren kişilerin hak düşürücü süre gerçekleşmeden yargı yoluna başvurması zorunludur.
İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği 506 sayılı Kanun'un 79. maddesinin 1. fıkrasında açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi, dört aylık sigorta primleri bordrosu, sigortalı hesap fişi vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması hâlinde artık Kanun'un 79. maddesinin 10. fıkrasında yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
Uygulamada sıkça karşılaşılan durumlardan biri olan ve işçinin başlangıçta sigortasız bir dönem çalışıp daha sonra sigortasının yapılmış olması durumudur. Eyt açısından özellikle 08.09.1999 öncesi çalışmaya başlamış olmakla beraber bu çalıştığı iş yerinden ilk bildirimleri gecikmeli yapılanlar için başlangıç hizmetlerinin tespitinin zaman aşımı nedeniyle yapılamayacağı yönünde Yargıtay dairelerince verilmiş kararlar olsa da Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2016/2343 Esas ve 2020/560 Sayılı Kararında daha sonra sigortalı adına hizmet bildirilmiş olması nedeniyle ve çalışmanın blok halinde yapılmış olması durumunda başlangıçtaki hizmetler için zaman aşımının ortadan kalkmış olacağını söylemiştir.
YAZARLAR
Yayınlanma: 02 Kasım 2022 - 09:09
EYT düzenlemesine hazırlık notları -3-
Kıymetli okurlarım, iki hafta önce başladığımız “Eyt Düzenlemesine Hazırlık Notları “ yazılarımızda erken emeklilik için gerekli koşulların neler olacağı netleşmemiş olmakla beraber 8 Eylül 1999 tarih
YAZARLAR
02 Kasım 2022 - 09:09
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir