Fahrettin Altun: "Dezenformasyon Üretimi İnsan Hakkı İhlali Olarak Görülmeli"

Altun, medyanın tarafsızlık iddiasını sorgulayarak, Batı'daki egemen medya yapılarının, doğru bilgi yerine manipüle edilmiş ve tahrif edilmiş içerikler üreterek toplumu yanıltmalarının, büyük bir insan hakkı ihlali olduğunu vurguladı.

Altun, medya anlayışının Batılı modern paradigmaya göre, bireylerin özgürce bilgi almasının, demokrasinin temel unsurlarından biri olduğunu belirtti. Ancak, günümüzde medya kuruluşlarının büyük ölçüde siyasi ve ideolojik çıkarlarla şekillendiğini, bilgilerin sadece belirli yönlerinin halka ulaştırıldığını ifade etti. Altun, "Medya, toplumun çıkarını savunmak yerine, egemen güçlerin çıkarlarına hizmet etmekte ve doğruyu değil, yanlış bilgilere dayalı tahrif edilmiş haberler sunmaktadır" dedi.

Dijital medya çağında, medya tüketicilerinin içerik üretme imkanı bulduğu ancak küresel medya şirketlerinin sosyal medya platformları aracılığıyla ideolojik bir yönlendirme yaptığına dikkat çeken Altun, dezenformasyonun küresel çapta büyüdüğünü belirtti. Ayrıca, bu medya yapılarının kutuplaşmayı derinleştirerek, toplumsal ayrışmayı körüklediğini ifade etti.

Altun, dijital medya şirketlerinin, Batı hegemonyasını sürdürmeye çalıştığını ve "dijital faşizm" olarak tanımladığı bir rejimi kurduğunu belirterek, bu sistemin insanları dijital bağımlılığa itip, gizli sansür ve örtülü baskılarla siyasi davranışlarını manipüle etmeye çalıştığını vurguladı.

Yeni dönemde, dijital medya ile siyasal kimliklerin zorla dayatıldığını, insanların kamusal alanda siyasal görüşlerini ifade etmeye mecbur bırakıldığını söyleyen Altun, bunun bir tür "faşizm" olduğunu ifade etti. Altun, medyanın sadece siyasal kutuplaşmayı değil, aynı zamanda toplumsal kutuplaşmayı da tetiklediğini belirterek, "Medya, artık bireyleri sadece siyaseten değil, toplumsal olarak da kutuplaştıran bir güç haline gelmiştir" dedi.

Son olarak, Altun, medya dünyasındaki adalet ve doğruluk anlayışının büyük ölçüde yok olduğunu belirterek, gazeteciliğin temel amacının adalet ve hakikati savunmak olması gerektiğini vurguladı. "Medya, doğru ve hakiki bilgiye dayalı olmalıdır. Bugün, Gazze'deki soykırım başta olmak üzere, dünya genelinde yaşanan insanlık suçlarına karşı medya, güçlülerin propagandasını yapmaktadır" diyerek, bu sistemin değişmesi gerektiğini belirtti. Altun, küresel düzeyde adil bir medya ortamının mümkün olduğunu ve herkesin bu çağrıya kulak vermesi gerektiğini ifade etti.

HABER MERKEZİ