Canlı yayında savaşı izliyoruz. Yaşadığın ülkeyi terk etmek zorunda kalmak, ne kadar üzücü. İnsanlığın birbirine yaşatmadığı hiçbir şey kalmadı. Çağ olarak teknolojide ilerliyoruz. İnsanlıkta ne kadar ilerliyoruz?
Umut, doğrudan doğruya yaşama yüklenen anlam ile ilişkilidir. Yaşamına anlam yükleyen bireyler, hedeflerine ulaşmak için daha yüksek motivasyona sahiptir. Yaşam amaçları uzun vadeye dayanmaktadır ve bireylerin psiko-sosyal alanlarına belirlemesi ve düzenlemesi tüm yaşamını etkiler. Dolayısıyla, birey olarak, tercih ettiğimiz rol sayesinde benliğimizi ve varoluşsal kapasitemizi güçlendirebiliriz.
Umut, kişisel olarak geleceğimize yön vermekte ne kadar önemliyse, ülke ekonomisinin geleceğine yön vermek konusunda da o kadar önemli. Toplumda geleceğe yönelik bir umut yoksa, şartlar ne kadar elverişli olursa olsun ekonomide durumun parlak olması ihtimali de olmuyor. Çünkü, gelecekten umutsuz olan insanlar tüketimlerini, şirketler ise yatırımlarını kısıyor. Hal böyle olunca, ekonomi gerçekten de umutsuz bir vaka haline gelebiliyor. İçinde yaşadığımız şu günlerde bu umutsuzluk örneklerini bolca yaşıyoruz. Toplumda geleceğe yönelik derin bir umutsuzluk var. Bu psikoloji nedeniyle tüketici elini cebine atamıyor, şirketler yatırım projelerini raflardan bir türlü indiremiyor. Kazanılan para faturalara ve kiraya ancak yetiyor. Hiçbir bakan insanların içine su serpecek açıklamalar yapmıyor. Tam tersine insanların içini daha da sıkıyor. Ekonomik sıkıntının sosyal hayatımızı olumsuz etkilemesiyle ruhsuzluğa doğru sürüklenen bir toplum haline geliyoruz. Konuşulan projeler, atılması planlanan adımlar... Bizlere kişisel özgürlük bile vaat edemiyorlar. Faturalara indirim beklerken sürekli bir zam yağmuruna maruz kalıyoruz. Yerel yöneticilerin destek verdiği projeler var. Merkezi yönetimlerin yapması gereken yardımları yapmaya çalışıyorlar. Belki yeterli gelmeyecek bu yardımlar ama en azından umut veriyor. Durumun hezimetinin hepimiz farkındayız artık. Hepimizin önce bu hezimeti kabul etmesi gerekiyor. Kabul etmeliyiz ki hep birlikte yol alabilelim.
Harperlee' nin "Başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır." sözü ne kadar anlamlı değil mi?
İyi haftalar.
YAZARLAR
Yayınlanma: 28 Şubat 2022 - 10:00
Fakirin Ekmeği
Canlı yayında savaşı izliyoruz
YAZARLAR
28 Şubat 2022 - 10:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir