HUKUKİ BAKIŞ
Türk hukukunda kötü tıp uygulamaları bakımından hasta hekim arasındaki hukuk ihtilaflara “arabuluculuk” veya “uzlaştırma” ve benzeri alternatif bir çözüm merciinin getirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde hasta hekim ilişkilerinden doğan ihtilaflara tüketici hukukunun tam çözüm bulabilmesi mümkün olmayacaktır. Aşağıda farklı kıtalara ait ülkelerin kötü tıp uygulamaları (malpraktis) bakımından hukuki uygulamalarına kısaca değinilmiştir. AMERİKA’DA Kİ BAZI UYGULAMALAR
ABD tıp hukukunda, “kötü tıbbi uygulama”, “tıbbi tedavi ve müdahalelerde hekimler”in ve genel olarak sağlık bakımı mesleğiyle uğraşanların, tıp mesleğini icra ederken mesleki standartlardan ve tıbbın her dalında farklı özellikleri bulunan “standart özen yükümlülüğü”nden ayrılmaları ve bu nedenle de hastaların zarara uğraması olarak anlaşılmaktadır. Amerikan haksız fiiller hukukunda (torts), kusur, standart özen yükümlülüğüne aykırılık anlamına gelir. “Standart özen” ise, aynı koşullarda makul ve basiretli bir tıp uygulamacısının veya sağlık hizmeti sağlayıcısının yaptığının yapılmaması ya da yapmadığının yapılmasıdır.
Tıbbı sorumluluk bakımından Amerikan mahkemelerinde açılan davalar kural olarak “hâksiz fiil davaları”dır. Bu davalar genel olarak, “hastayı yeterince aydınlatmama, yanlış tanı, tedavide kusur, gereken uyarılarda bulunmama” gibi nedenlere dayanır. Bu davalarda ki yargılamalarda büyük ölçüde uzman bilirkişilere (expert witness) başvurulur. Tazminat olarak, “uğranılan zarar” yanında “geçmişe ilişkin ve geleceğe yönelik kazanç kayıpları” da talep edilebilir. ABD’de hekimlerin büyük çoğunluğu mesleki sorumluluk sigortasının koruması altındadır. Uygulamada ise tıbbi sorumluluk davaları görülürken uyuşmazlıklar çok kez uzlaşma ile sonuçlanmaktadır. Uzlaşma genel olarak, davanın ilk aşamalarında (genellikle discovery aşamasında) gerçekleşir. Bazen yargılamadan önce de uzlaşma sağlanabilir. Mahkemeler de taraflara uzlaşma için çaba göstermelerini emredebilir.
Tıbbi sorumluluk uyuşmazlıklarında “arabuluculuk” taraflar için bağlayıcı olan bir yöntem değildir. Arabuluculuk ile taraflar bir sonuca ulaşamazsa, arabulucu, tarafların uzlaşmadığına ilişkin bir rapor düzenler. ABD’ de uygulamada tıbbi kötü uygulamalardan kaynaklanan uyuşmazlıkların %90’ı mahkeme dışında çözüme bağlanır.
Amerika’da “Standart özen ödevinin yerine getirilmemesi” nedeniyle ortaya çıkan tıbbi hatalar nedeniyle zarar gören hasta sayısı yılda 44.000 – 98.000 arasındadır. Her yıl tıbbi hatalar nedeniyle açılan dava sayısı 75.000’den fazladır. KARA AVRUPA’SINDAKİ BAZI UYGULAMALAR
– ALMANYA-
Alman hukukunda hasta ile hekim arasında kurulan “tıbbi tedavi sözleşmesi” hukuksal niteliği bakımından bir hizmet sözleşmesidir. Bu ilişki, bazen bir eser sözleşmesi görünümünde de karşımıza çıkabilir. Tıbbi kötü uygulamalardan doğan sorumluluk, kural olarak sözleşmesel sorumluluk kurallarıyla çözüme bağlanır. Ayrıca, hekimin, istisnai olarak, haksız fiil sorumluluğu da söz konusu olabilir.
Almanya’da genel olarak, tıbbi kötü uygulamalardan doğan sorumluluk yargı yerlerinde çözüme bağlanır. ASYA ÜLKELERİNDEKİ BAZU UYGULAMALAR
-ÇİN HALK CUMHURİYETİ-
Çin Halk Cumhuriyeti’nde ülkenin bazı bölgelerinde hasta, “tüketici” olarak kabul edilmiş ve tıbbi kötü uygulamalardan kaynaklanan zararların tüketicinin korunmasına ilişkin düzenlemeler çerçevesinde tazminine çalışılmıştır. Ancak bu uygulamanın yerinde olmadığı belirtilmektedir. Bunun nedeni de hasta ile hekim arasındaki ilişkinin mal ve hizmet tedarikine ilişkin bir tüketici sözleşmesi olmamasıdır. Tıbbi kötü uygulamalardan kaynaklanan davaların artması ve yargısal çözümün uzun zaman alması nedeniyle, bazı hukukçular, hastanın zararının tazmini bakımından “arabuluculuk” yöntemini önermektedir.
Sonuç olarak Tük Hukuku’nda “tıbbi tedavi sözleşmeleri”nden ve “tıbbi kötü uygulamalar”dan kaynaklanan uyuşmazlıklarda, yargı yerlerine yönelmek yerine “uzlaştırma ve arabuluculuk” yönteminin geliştirilmesi ve diğer uyuşmazlık çözüm seçeneklerinden yararlanılması amaca uygun olacaktır. Avukat Ezgi ENGİN
Türk hukukunda kötü tıp uygulamaları bakımından hasta hekim arasındaki hukuk ihtilaflara “arabuluculuk” veya “uzlaştırma” ve benzeri alternatif bir çözüm merciinin getirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde hasta hekim ilişkilerinden doğan ihtilaflara tüketici hukukunun tam çözüm bulabilmesi mümkün olmayacaktır. Aşağıda farklı kıtalara ait ülkelerin kötü tıp uygulamaları (malpraktis) bakımından hukuki uygulamalarına kısaca değinilmiştir. AMERİKA’DA Kİ BAZI UYGULAMALAR
ABD tıp hukukunda, “kötü tıbbi uygulama”, “tıbbi tedavi ve müdahalelerde hekimler”in ve genel olarak sağlık bakımı mesleğiyle uğraşanların, tıp mesleğini icra ederken mesleki standartlardan ve tıbbın her dalında farklı özellikleri bulunan “standart özen yükümlülüğü”nden ayrılmaları ve bu nedenle de hastaların zarara uğraması olarak anlaşılmaktadır. Amerikan haksız fiiller hukukunda (torts), kusur, standart özen yükümlülüğüne aykırılık anlamına gelir. “Standart özen” ise, aynı koşullarda makul ve basiretli bir tıp uygulamacısının veya sağlık hizmeti sağlayıcısının yaptığının yapılmaması ya da yapmadığının yapılmasıdır.
Tıbbı sorumluluk bakımından Amerikan mahkemelerinde açılan davalar kural olarak “hâksiz fiil davaları”dır. Bu davalar genel olarak, “hastayı yeterince aydınlatmama, yanlış tanı, tedavide kusur, gereken uyarılarda bulunmama” gibi nedenlere dayanır. Bu davalarda ki yargılamalarda büyük ölçüde uzman bilirkişilere (expert witness) başvurulur. Tazminat olarak, “uğranılan zarar” yanında “geçmişe ilişkin ve geleceğe yönelik kazanç kayıpları” da talep edilebilir. ABD’de hekimlerin büyük çoğunluğu mesleki sorumluluk sigortasının koruması altındadır. Uygulamada ise tıbbi sorumluluk davaları görülürken uyuşmazlıklar çok kez uzlaşma ile sonuçlanmaktadır. Uzlaşma genel olarak, davanın ilk aşamalarında (genellikle discovery aşamasında) gerçekleşir. Bazen yargılamadan önce de uzlaşma sağlanabilir. Mahkemeler de taraflara uzlaşma için çaba göstermelerini emredebilir.
Tıbbi sorumluluk uyuşmazlıklarında “arabuluculuk” taraflar için bağlayıcı olan bir yöntem değildir. Arabuluculuk ile taraflar bir sonuca ulaşamazsa, arabulucu, tarafların uzlaşmadığına ilişkin bir rapor düzenler. ABD’ de uygulamada tıbbi kötü uygulamalardan kaynaklanan uyuşmazlıkların %90’ı mahkeme dışında çözüme bağlanır.
Amerika’da “Standart özen ödevinin yerine getirilmemesi” nedeniyle ortaya çıkan tıbbi hatalar nedeniyle zarar gören hasta sayısı yılda 44.000 – 98.000 arasındadır. Her yıl tıbbi hatalar nedeniyle açılan dava sayısı 75.000’den fazladır. KARA AVRUPA’SINDAKİ BAZI UYGULAMALAR
– ALMANYA-
Alman hukukunda hasta ile hekim arasında kurulan “tıbbi tedavi sözleşmesi” hukuksal niteliği bakımından bir hizmet sözleşmesidir. Bu ilişki, bazen bir eser sözleşmesi görünümünde de karşımıza çıkabilir. Tıbbi kötü uygulamalardan doğan sorumluluk, kural olarak sözleşmesel sorumluluk kurallarıyla çözüme bağlanır. Ayrıca, hekimin, istisnai olarak, haksız fiil sorumluluğu da söz konusu olabilir.
Almanya’da genel olarak, tıbbi kötü uygulamalardan doğan sorumluluk yargı yerlerinde çözüme bağlanır. ASYA ÜLKELERİNDEKİ BAZU UYGULAMALAR
-ÇİN HALK CUMHURİYETİ-
Çin Halk Cumhuriyeti’nde ülkenin bazı bölgelerinde hasta, “tüketici” olarak kabul edilmiş ve tıbbi kötü uygulamalardan kaynaklanan zararların tüketicinin korunmasına ilişkin düzenlemeler çerçevesinde tazminine çalışılmıştır. Ancak bu uygulamanın yerinde olmadığı belirtilmektedir. Bunun nedeni de hasta ile hekim arasındaki ilişkinin mal ve hizmet tedarikine ilişkin bir tüketici sözleşmesi olmamasıdır. Tıbbi kötü uygulamalardan kaynaklanan davaların artması ve yargısal çözümün uzun zaman alması nedeniyle, bazı hukukçular, hastanın zararının tazmini bakımından “arabuluculuk” yöntemini önermektedir.
Sonuç olarak Tük Hukuku’nda “tıbbi tedavi sözleşmeleri”nden ve “tıbbi kötü uygulamalar”dan kaynaklanan uyuşmazlıklarda, yargı yerlerine yönelmek yerine “uzlaştırma ve arabuluculuk” yönteminin geliştirilmesi ve diğer uyuşmazlık çözüm seçeneklerinden yararlanılması amaca uygun olacaktır. Avukat Ezgi ENGİN