İşçinin iş sözleşmesi, iş mevzuatı ve işveren ile arasındaki iş ilişkisi gereği almaya hak kazandığı ücret ve tazminatlar işçilik alacaklarının konusunu oluşturmaktadır. Çalışanın sözleşme ve kanun gereği hak kazanmış olduğu “ ücret, yol ve yemek ücretleri, fazla çalışma yani fazla mesai ücretleri, prim ve ikramiyeler, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günü ücretleri, yıllık izin ücreti…” gibi alacakların yanı sıra kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı da yine işçilik alacakları arasında değerlendirilir. İşçilik alacaklarının zamanında ödenmemesi durumunda alacaklının hakkını talep etmesinde hak kayıplarına yol açan zamanaşımı konusunda akıllarda soru işaretleri bulunmaktadır. Bu gün yazımda bu soru işaretlerini gidermeye yardımcı olacak bilgileri sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Yani zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmez sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür. Zamanaşımı; bir borcu doğuran, değiştiren ortadan kaldıran bir olgu değildir. Ancak zamanaşımı alacağın istenebilir olmasını ortadan kaldırır. Buradan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, borcun doğumu ile ilgili olmayıp, istenmesini önleyen bir savunma olgusudur.
Zamanaşımı, harekete geçememek, istemde bulunamamak durumunda bulunan kimsenin aleyhine işlemez. Bir hakkın, bu bağlamda ödeme isteminin doğmadığı bir tarihte, zamanaşımının başlatılması hakkın istenmesini ve elde edilmesini güçleştirir, hatta olanaksız kılar. İşçi alacaklarında zamanaşımı süresi, ikramiye, fazla mesai, yol gibi ücretlerde ay sonundan itibaren başlar. Zamanaşımı başlangıcına esas alınan kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı hakkının doğumu ise, işçi açısından hizmet akdinin feshedildiği tarihtir.
4857 sayılı İş Kanununa göre, işçi ücreti beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabiidir. İhbar ve kıdem tazminatı, iş kazasından kaynaklı ortaya çıkan borcun yani, sözleşmeden dolayı ortaya çıkan borcun ödenmemesi durumunda doğan tazminat için de zamanaşımı süresi 5 yıldır. İş sözleşmesi sona eren ve yıllık izne hak kazanıp bu hakkı kullanamayan işçinin yıllık izin ücreti alacağı da, iş sözleşmesinin bittiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde zamanaşımına tabiidir. Yol, ikramiye, izin ücreti, hafta tatil ücreti, fazla çalışma ücretleri için de yine zamanaşımı 5 yıl olacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken husus zamanaşımının başlangıcının bu gibi alacak kalemleri için hak edilen ayın sonundan başladığı ve işçi çalışmaya devam ediyor olsa bile zamanaşımı süresinin işlemekte olduğudur. Özellikle fazla mesai ücreti gibi kimi alacakların ödenmediği iddiasıyla işçilerin geriye dönük taleplerinin zamanaşımı gerekçesiyle kabul edilmemesine sıklıkla rastlanılmakta olup konunun taraflarının bu hususlara dikkat etmeleri kendileri adına faydalı olacaktır.
YAZARLAR
Yayınlanma: 20 Temmuz 2022 - 10:00
Fazla mesai ücretinde zaman aşımına dikkat
İşçinin iş sözleşmesi, iş mevzuatı ve işveren ile arasındaki iş ilişkisi gereği almaya hak kazandığı ücret ve tazminatlar işçilik alacaklarının konusunu oluşturmaktadır
YAZARLAR
20 Temmuz 2022 - 10:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir