Yenice’nin Kalkım Beldesi’nde çiftçilik yapan Hasan Hüseyin Çınar, girdi fiyatlarının çok yüksek olmasının üretimi etkilediğini, devletin milyonluk Ferrari’si olanla 30 bin liralık traktörü olan çiftçiye aynı fiyattan akaryakıt satmasının adaletsizlik olduğunu söyledi.
Kırsalda yaşayan vatandaşların başlıca geçim kaynaklarının başında çiftçilik geliyor. Çiftçilikte ise girdi fiyatları çok önemli. Mazot ve gübreye yapılan zamlar çiftçinin üretimini doğrudan etkiliyor. Çanakkale’nin Yenice ilçesi Kalkım Beldesi’nde yaşayan Hasan Hüseyin Çınar geçimini, biber ve çilek yetiştirerek sağlıyor. Çınar, çiftçinin durumu ile ilgili açılamalarda bulunurken, şartlar ve koşullar ne olursa olsun, kendi çabalarıyla bir şekilde üretim yaparak, kendi yağlarında kavrulduklarını belirtiyor. Çınar devletten beklentilerine değinirken de, girdi fiyatlarının çok yüksek olduğunu, bir milyonluk Ferrari’ye binenle 30 milyonluk traktör kullananın aynı yakıtı aynı fiyata aldığını ve bunun adaletli olmadığını belirtti.
ÇİFTÇİ SAHİPSİZ GİBİ
Hasan Hüseyin Çınar çiftçilerin sorunlarına değinirken, “Çiftçi sanki sahipsiz gibi. Bizler devletin en son kalemde yer alıyoruz. Buna rağmen bir şekilde üretimimizi yapıyor ve kendi yağımızda kavrulup gidiyoruz. Bazen hava koşullarından mahsullerimiz zarar görüyor. Bize tarım sigortası yaptırmamız söyleniyor ama ekim yaptığımız çoğu yerimiz kiralık olduğu için tarım sigortası yaptıramıyoruz. İşlerimizin Allahın yardımıyla yürüyor desem yalan olmaz. Bizim bölgemizde en çok kaypa biber ve çilek yetiştiriciliği yapılıyor. Pandemi döneminde biraz işçi bulmakta zorlandık. Normalleşmeye geçilince bu sorunumuzda ortadan kalktı” ifadelerini kullandı. GÜBRE VE AKARYAKIT DESTEĞİ İSTİYORUZ
Yetkililerden beklentilerine değinirken çiftçi Çınar, “Bizim en büyük sorunumuz girdi fiyatlarının yüksek olması. Mazot ver gübre çok pahalı. Bu iki kalemde teşvik istiyoruz. Başka yardım almasak da olur. Bir milyonluk Ferrari’ye binen biri ile 30 bin liralık traktöre binen ben aynı yakıtı aynı fiyattan alıyoruz. Bu hiç adaletli değil. Ve bu ortam da bizden rekabet etmemiz bekleniyor. Bu mümkün değil. Bizi bir de bankalara düşük kredi çekmemiz için yönlendiriyorlar. Masraflar eklenince düşük faizli kredi pek yarar sağlamıyor. Devletimizden bizi daha doğru yöne kanalize etmesini bekliyoruz. O zaman biz daha kaliteli ve daha bol ürün yetiştirebiliriz” ifadelerini kullandı.
Hasan Hüseyin Çınar çiftçilerin sorunlarına değinirken, “Çiftçi sanki sahipsiz gibi. Bizler devletin en son kalemde yer alıyoruz. Buna rağmen bir şekilde üretimimizi yapıyor ve kendi yağımızda kavrulup gidiyoruz. Bazen hava koşullarından mahsullerimiz zarar görüyor. Bize tarım sigortası yaptırmamız söyleniyor ama ekim yaptığımız çoğu yerimiz kiralık olduğu için tarım sigortası yaptıramıyoruz. İşlerimizin Allahın yardımıyla yürüyor desem yalan olmaz. Bizim bölgemizde en çok kaypa biber ve çilek yetiştiriciliği yapılıyor. Pandemi döneminde biraz işçi bulmakta zorlandık. Normalleşmeye geçilince bu sorunumuzda ortadan kalktı” ifadelerini kullandı. GÜBRE VE AKARYAKIT DESTEĞİ İSTİYORUZ
Yetkililerden beklentilerine değinirken çiftçi Çınar, “Bizim en büyük sorunumuz girdi fiyatlarının yüksek olması. Mazot ver gübre çok pahalı. Bu iki kalemde teşvik istiyoruz. Başka yardım almasak da olur. Bir milyonluk Ferrari’ye binen biri ile 30 bin liralık traktöre binen ben aynı yakıtı aynı fiyattan alıyoruz. Bu hiç adaletli değil. Ve bu ortam da bizden rekabet etmemiz bekleniyor. Bu mümkün değil. Bizi bir de bankalara düşük kredi çekmemiz için yönlendiriyorlar. Masraflar eklenince düşük faizli kredi pek yarar sağlamıyor. Devletimizden bizi daha doğru yöne kanalize etmesini bekliyoruz. O zaman biz daha kaliteli ve daha bol ürün yetiştirebiliriz” ifadelerini kullandı.