İki fesleğen diktim bu yıl balkona. Hanım diyor ki ‘’Dile gelse sana neler söyleyecek bu çiçekler,’’. E haksız da sayılmaz aslında. Başta küçük saksılara diktik, büyümediler bir türlü. Saksıyı büyütüp iki fideyi yan yana alınca keyifleri yerine geldi. Ya yerleri küçük geliyordu ya da yalnız kalmak istemediler demek. Biraz serpildiler saksıyı doldurdular ama yaz döneminde evden ara ara uzak kalınca susuzluk keyiflerini kaçırdı. Eve dönüşlerimizde yaprakları üzgün, yorgun, solmuş karşıladı bizi. Her seferinde sökecek oldum, vazgeçtim bir bardak su dökünce diplerine, neşelendiler yapraklarında gülücükler açtı. Bu sefer kararlılar gibi ama gönüllerini alamayacağız sanki. Sağ olsunlar ama; güzel koktular, hem sivri sinek te pek gelmedi yaz boyu.
***
İbrahim abi ile laflıyoruz geçenlerde ‘’Sorma hocam canım sıkkın,’’ diyor. ‘’Hayırdır abi yaramaz bir şey mi var?’’ diye sordum. ‘’Semaverde çay da demleyemeyeceğiz artık, apartmandan biri şikâyet etmiş, dumandan rahatsız oluyorlarmış,’’ dedi. ‘’Deme abi,’’ dedim. ‘’İnsan apartmanındaki tek esnafı şikâyet eder mi?’’. ‘’Etmişler vallahi zabıta geldi, uyardı bir dahakine ceza yazacakmış,’’ dedi. Onun keyfini kaçıran semaver olayı değildi elbette. Komşulardan böyle bir davranış beklemiyordu. Haklı da yani, kargon gelse evde olmasan ‘’Alıver abi,’’ çocuğun okuldan gelse, anahtarı olmasa ‘’Marketteyim, bir beş dakika bakıver abi,’’ markete para çıkışmasa ‘’50 lira borç veriversen abi,’’ semavere gelince ‘’Duman oluyor abi,’’ oluversin kardeşim, yarım saat de duman oluversin ayıp yahu.
***
Büyük dayımla sohbet ettik geçenlerde, ‘’Dayım hem de ustamdır,’’ dedim yanımızdakilere. Kahvehane çalıştırırken az çalışmadım yanında. ‘’Öyle tabi yeğenim, tutarım seni,’’ dedi. ‘’Dayı,’’ dedim ‘’Hani falanca bey var ya, şimdi çok üst bir mevkide. Bizim kahveye çok gelirdi o zaman. Bir gün yine gelmiş, bem beyaz takımları da çekmiş üstüne. Başı da nasıl kalabalık sorma. İkindi vakti ben de usul usul yerleri suluyorum. Tuttu omzumdan ‘’Evlat, pantolona çamur sıçratma,’’ dedi bana.’’ ‘’E yeğenim…,’’ dedi dayım. Devam ettim ‘’Pantolon kıymetliyse gidin karşı kahvede oturun abicim, ben buraları ıslatacağım,’’ dedim. Dayım güldü. ‘’Biz de kahve neden dağıldı diye düşünüyoruz, uzakta aramamak lazımmış, müşteriye öyle denir mi hiç dedi?’’. Babam ‘’Bunlar Efe torunu dayı,’’ deyince. ‘’Öyle vallahi efelik var sülalede biz sekiz kişi bir araya geliriz içimizden dokuz tane efe çıkar,’’ diye güldürdü hepimizi.
***
Sohbet edelim istedim bu hafta kıymetli okur, kıymet buyurup okuyanlara da teşekkür etmek isterim aynı zamanda.
Bu haftayı da Turgut Uyar ile noktalayalım kıymetli okur;
‘’Düşünüyorum da biz, büyüyerek çocukluk etmişiz...’’
Herkese sağlıklı, huzurlu, mutlu haftalar dilerim.
Kalın sağlıcakla.
YAZARLAR
Yayınlanma: 06 Ekim 2022 - 09:20
Fesleğen de küser mi?
İki fesleğen diktim bu yıl balkona
YAZARLAR
06 Ekim 2022 - 09:20
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir