7000 in üzerinde yayıncı 100 den fazla ülke ve 300 bine yakın ziyaretçi. Yayın ve kitap dünyasının podyumu niteliği taşıyan ve dünyadaki bütün kitap fuarlarının ölçek olarak üçte birine denk gelen bir fuardan bahsediyorum. Frankfurt Kitap Fuarından bahsediyorum.
2018 yılının Troya yılı ilan edilmesinin ardından Çanakkale Valiliğinin ile Kültür ve Turizm Bakanlığının ulusal ve uluslararası ölçekte başlattığı ve süregelen tanıtım, organizasyonlarından birisiydi Frankfurt Kitap Fuarı. Bakanlığın “Home Of Troya” görseli ve standıyla ziyaretçilerin oldukça ilgisiyle karşılandı.
Biz de İlber Ortaylı ile birlikte Çanakkale Valiliğinin himayelerinde, Güney Marmara Kalkınma Ajansının destekleriyle Felsefe ve düşünce dünyasının beşiğinden tüm dünyaya Troya’yı anlattık.
Dışarıdan bakınca görülüyor ki Troya dünyanın en bilindik ve kıymet atfedilen markalarından birisi haline gelmiş durumda. İnsanların edebi ve tarihsel manada coğrafyamıza ilgileri bizim bile tezahür edeceğimizin üzerinde. İlber Ortaylı hocamız Troya antik kentinde yapılan kazı çalışmaları ve çıkarılan tarihi kıymetler ve onların hikayeleri ile ilgili İngilizce olarak oldukça etkili bir sunum gerçekleştirdi. Bu tarz Uluslararası fuarlara katılım tanıtımını yapmayı düşündüğünüz unsurla ilgili olmazsa olmaz bir detay.Onu nasıl ve ne biçimde sunduğunuz da sizin vizyon ve perspektifinizi gösteriyor. Hayatımda çok turist görüp ilk defa turist olduğum bu etkinlik sayesinde ülkemize ve kendime biraz da dışarıdan bakma imkanı buldum.Hislerim içimde demlendiğinde sizlere dizi dizi satır olarak gelecektir Sevgili Okur.Ancak şu kadarını söylemeliyim ki bir ülkenin gelişmişliğinin öncelikli unsurları uluslararası fuarları ve müzeleri. Tarımda adından çok da söz ettirmeyen üretim ölçeği malum bir ülke Almanya.Ama bakıyorsunuz dünyanın en büyük organik tarım fuarına ev sahipliği yapıyorlar. Düşünsenize bu fuarda sergilenen yaklaşık 370 bin kitabı bir kişi okumaya kalksa 2000 yıl yaşaması gerekiyormuş.Böylesine büyük organizasyonlar ülkelerin ya da kurumların marka ve bilinirlik değerine inanılmaz katkılar sunuyorlar.İşte bu anlamda bizimde en büyük değerlerimizden birisi Troya.Homerosun destanı, Aristonun felsefesi,Epikurosun fikirleri bu coğrafyada yeşermiş.Ben inanıyorum ki Troya yılının getirdiği ivme ile biz artık bu topraklarda daha nitelikli eser ve etkinliklere imza atacağız.Dünyanın en büyük destinasyonlarından birisi olan Troya müzesi bunun ilk işaret fişeği.Öncelikle kentimize sonra ülkemize ve tüm dünyaya hayırlı ve uğurlu olsun. Son kez Avrupa’nın en büyük havaalanına indim.Zira açılacak olan havalimanımız Frankfurtun elinden bu gücü alacak ve Avrupa’nın transit havayolu taşımacılığında en büyük olma üstünlüğünü Almanya’nın elinden alacak. Herkes önce birey olarak üzerine düşen sorumluluk ve duyarlılığı gösterdiğinde yaşadığımız bütün çevre yaşamaya daha layık hale gelecektir.
Haftaya görüşmek üzere Sevgili Okur.
Dışarıdan bakınca görülüyor ki Troya dünyanın en bilindik ve kıymet atfedilen markalarından birisi haline gelmiş durumda. İnsanların edebi ve tarihsel manada coğrafyamıza ilgileri bizim bile tezahür edeceğimizin üzerinde. İlber Ortaylı hocamız Troya antik kentinde yapılan kazı çalışmaları ve çıkarılan tarihi kıymetler ve onların hikayeleri ile ilgili İngilizce olarak oldukça etkili bir sunum gerçekleştirdi. Bu tarz Uluslararası fuarlara katılım tanıtımını yapmayı düşündüğünüz unsurla ilgili olmazsa olmaz bir detay.Onu nasıl ve ne biçimde sunduğunuz da sizin vizyon ve perspektifinizi gösteriyor. Hayatımda çok turist görüp ilk defa turist olduğum bu etkinlik sayesinde ülkemize ve kendime biraz da dışarıdan bakma imkanı buldum.Hislerim içimde demlendiğinde sizlere dizi dizi satır olarak gelecektir Sevgili Okur.Ancak şu kadarını söylemeliyim ki bir ülkenin gelişmişliğinin öncelikli unsurları uluslararası fuarları ve müzeleri. Tarımda adından çok da söz ettirmeyen üretim ölçeği malum bir ülke Almanya.Ama bakıyorsunuz dünyanın en büyük organik tarım fuarına ev sahipliği yapıyorlar. Düşünsenize bu fuarda sergilenen yaklaşık 370 bin kitabı bir kişi okumaya kalksa 2000 yıl yaşaması gerekiyormuş.Böylesine büyük organizasyonlar ülkelerin ya da kurumların marka ve bilinirlik değerine inanılmaz katkılar sunuyorlar.İşte bu anlamda bizimde en büyük değerlerimizden birisi Troya.Homerosun destanı, Aristonun felsefesi,Epikurosun fikirleri bu coğrafyada yeşermiş.Ben inanıyorum ki Troya yılının getirdiği ivme ile biz artık bu topraklarda daha nitelikli eser ve etkinliklere imza atacağız.Dünyanın en büyük destinasyonlarından birisi olan Troya müzesi bunun ilk işaret fişeği.Öncelikle kentimize sonra ülkemize ve tüm dünyaya hayırlı ve uğurlu olsun. Son kez Avrupa’nın en büyük havaalanına indim.Zira açılacak olan havalimanımız Frankfurtun elinden bu gücü alacak ve Avrupa’nın transit havayolu taşımacılığında en büyük olma üstünlüğünü Almanya’nın elinden alacak. Herkes önce birey olarak üzerine düşen sorumluluk ve duyarlılığı gösterdiğinde yaşadığımız bütün çevre yaşamaya daha layık hale gelecektir.
Haftaya görüşmek üzere Sevgili Okur.