Gayrimenkul sektörü belki de çok fazla ve yüksek miktardaki paranın el değiştirmesinden dolayı sektör profesyonellerinin güncel gidişattan bir miktar kopmasına sebep oluyor. Birileri alıyor, birileri satıyor ve bu ticaretlerin ortasında olan gayrimenkul danışmanları da bir süre sonra ister istemez cebinde olmayan paralar ile hayaller kuruyor, henüz gerçekleşmemiş ticaretleri kafasında gerçekleştiriyor, oradan kazandığı paralar ile harcama planları yapıyor ve tüm bunların sonucunda ister istemez algısal olarak konuşulan paralar ufalmaya başlıyor. Daha açık anlatmak gerekirse cebinde 500 TL olmayan bir danışman 3 milyonluk bir mülkün satılmamasına şaşırıyor veya alma kararı vermediği için alıcıyı iş bilmezlikle suçlayabiliyor. Kendisinde olmayan paralara sahip kişileri rahatlıkla eleştirebiliyor ve onların adına varsayımlar yaparken ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizleri tamamen unutabiliyor.
Kendi adıma ben bu noktaya hiç gelmediğimi düşünüyordum ya da elimden geldiğince bu noktaya varmamaya uğraşıyordum diyelim. Empati yapmaya çalışıyor, alıcıların veya mülk sahiplerinin kararlarını anlamaya çalışıyordum ancak geçen hafta aldığım bir telefon beni o kadar etkiledi ki bulunduğum noktanın düşündüğüm nokta olmadığını fark ettim. 4 gün geçti ve ben hala o telefonun etkisindeyim. Ekonomik kriz olmadığını söyleyen, dış mihrakların saldırısı altında olduğumuz yalanına inanan zeka özürlüleri ayrı tutuyorum ama hepimiz bal gibi ekonomik bir kriz olduğunu biliyoruz. Biliyoruz ve fakat ne kadar derin büyük ihtimalle onu bilmiyoruz. Bizim haricimizdeki kişileri ne kadar etkilemiş olduğunu hayal etmeye uğraşıyoruz ancak gerçekte ne yaşadıklarını bilmiyoruz, bilemiyoruz çünkü o denli empati yapmayı beceremiyoruz. Zaten yapabiliyor olsaydık muhtemel ülkenin hali bu denli içler acısı olmazdı diye düşünüyorum.
Yeni iş bulmuş, doğduğu yeri bırakıp doyacağı yeri kendine yurt edinmek için geçmişini bırakıp Bursa’ya gelmiş, benim de tanıdığım okul öncesi öğretmeni bir öğretmen beni aradı. “Özgür Bey son çare sizi aradım, benim acilen bir eve ihtiyacım var ve bulamıyorum, sizin yardımcı olabileceğinizi düşündüm” diye cümleye girdi. Ben yeni iş bulduğunu bilmiyordum, kendi şehrini terk edip Bursa’ya geldiğini bilmiyordum ancak konuşmanın devamında beni etkileyecek bu gerçekleri öğrenmeye başladım. Nasıl yardımcı olabileceğimi sordum ki sormaz olaydım; “Benim ne kadar maaş aldığımı bilmiyorsunuz belki ama asgari ücret alıyorum” diye devam etti. “4.000 TL’ye kadar eşyalı bir yer arıyorum, çalıştığım yeri biliyorsunuz, oraya kolay ulaşabileceğim herhangi bir yer olabilir” dedi. “Bir arkadaşım ile çıkmayı planlıyoruz ama bütçemiz maksimum bu kadar çünkü yazın arkadaşım gidecek ve ben daha üstünü ödeyemem” diyerek cümlesini sürdürdü “kimse bana ev vermek istemiyor, işe yeni girdim diye”. Hayatının baharında hayallerinin peşinde gitmesi gereken bir öğretmenin bu ülkede geldiği nokta bu kadar mı can acıtıcı olabilirdi? Hayallerinin peşini geçtim normal bir yaşam bile sürmesi bu denli mi zor olabilirdi? Çocuklarımızı emanet ettiğimiz gencecik bir öğretmen her görüştüğümüzde yüzünde gülücükler ile bizi karşılarken gerçekte içinin kan ağladığı gerçeği bu kadar mı yıkıcı olabilirdi? Yazık değil mi bu ülkenin geleceğini şekillendirecek gencecik öğretmenlerin bu durumda olması? Saçma sapan kadrolarda gerçekten hiçbir işe yaradığına inanmadığım kişilerin siyasi sebeplerle kendilerine peşkeş çekilen bu milletin parasıyla sürdüğü hayatları düşününce bu gencecik öğretmenin yaşadığı çıkmaz o kadar sarsıcıydı ki işin daha kötüsü insanın elinden hiçbir şey gelmiyor oluşuydu.
Kızgınım çünkü ne hata yaptığının hala farkında olmayan zeka özürlüsü kişilerin kullandığı oylar sebebiyle her geçen gün daha da kötüye gidiyoruz. Kendisinden başka kimseye gram faydası olmayan bu karaktersizler yüzünden geleceğimizi kaybediyoruz. Kızgınım çünkü hak edene değil hak etmeyene alkış tutacağız diye ülkenin altına dinamit koymaktan çekinmeyen bu müsveddelerle aynı ülkede yaşıyoruz. Kızgınım, kırgınım, üzgünüm çünkü gencecik bir öğretmenin bu durumda olmayı hak etmediğini düşünüyorum. Ve biliyorum ki o öğretmen bu ülkede aynı şartlarda yaşayan milyonlarca gençten sadece biri. Ve sonuç olarak ne yazık ki bu duyguları çok uzun zamandır yaşamayacak kadar gerçeklikten kopmuş olmamdan dolayı kendime de kızgınım…
YAZARLAR
Yayınlanma: 31 Ocak 2023 - 09:00
GAYRİMENKULDEN GERÇEKLERE
Gayrimenkul sektörü belki de çok fazla ve yüksek miktardaki paranın el değiştirmesinden dolayı sektör profesyonellerinin güncel gidişattan bir miktar kopmasına sebep oluyor
YAZARLAR
31 Ocak 2023 - 09:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir