Gazeteci büyüğümüz Yavuz Donat abimiz Çanakkale'yi yazmış ama..

Geçen hafta Çanakkale’ye Sabah yazarı, meslek büyüğümüz, bir dönemin Ankara gazetecisi Yavuz Donat gelmiş. Köprüde Sayın Vali İlhami Aktaş ile poz vermiş. Efendim sonra Ticaret Borsası Başkanı Kaya bey ile hasbihal (!) etmiş..
Hoş gelmiş sefa gelmiş..
İki gün üst üste yazdığı yazıdan anlıyoruz ki; Çanakkale akaryakıt zamları, elektrik ve ekmek derdinden muzdaripmiş..
Dert değişmemiş anlaşılan..
Sonra Aynalı Çarşıyı gezmiş Donat ve dükkanların hepsinin kopya olduğundan dem vurmuş. Fiyatlar aynıymış falan. Yabancı bir gözün eleştirisini çöpe atmamak lazım, o nedenle Yavuz Donat’ın ‘değişim, dönüşüm, çeşitlenme’ ile neyi kastettiğini bilmek isterdim..
Sonra Ticaret Borsası Başkanı Kaya beye Aynalı Çarşının durumunu anlatmış.
Meğer Kaya bey de aynı konudan dertliymiş.
Allah allah..ben kaya beyin bu güne kadar Aynalı Çarşı ile tek bir cümle kurduğunu hatırlamıyorum. Mesela, Kaya bey Aynalı Çarşı ile ilgili bir fikir ortaya atmış da esnaf ‘yahu Kaya bey sen bu işlerden anlamazsın, işine bak’ mı demiş..
Bu dert bana dert oldu..
Sonra Sayın Vali İlhami Aktaş demiş ki; ‘gel seni gezdireyim’..
‘Yoldan geldiniz’ falan demiş..
Ne de olsa ülke misafiri sever, ikram etmeye bayılırız; hele hele ‘oh ne güzeldi vallahi kendimi Ortaköy’de, Karaköy’de, Venedik’te gibi hissettim’ dersen biz mutluluktan ölürüz. Öyleyizdir ama değil mi. Yedik, içtik mi bunun teşekkürü abartılı da olsa ‘eşsizdi’ demek hoş olur..
Lapseki’de balıkçıya gitmişler..
Afiyet şeker olsun. Maşallah Yavuz abimiz ortamı hem Karaköy’e hem Ortaköy’deki balıkçılara benzetmiş..
Ardından konut fiyatlarının uçtuğunu falan söylemiş..(biz ona mülk diyelim, içinde arsa falan da vardır).
Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’nun 5 yılda Çanakkale’ye 111 bin öğrenci getirdiğini, bu sayıya 2022 yılında 39 bin öğrencinin daha dahil olacağına vurgu yapmış.
Tekrar Kaya beyin anlattıklarına dönelim..
Kaya bey eskiden Çanakkale’nin tek lokomotifinin Gelibolu olduğunu söylemiş. Şimdi buna köprü eklenecekmiş. Gerçekten, Çanakkale’nin tek lokomotifi Gelibolu ise Çanakkale nasıl oluyor da diğer illerden ekonomik olarak daha iyi durumda.. (Kaya bey iyiyiz demiş)
Yavuz abi eksik bilgilerle ayrılmış Çanakkale’den. Bi gazeteciyle konuşsaydı eminim çok daha farklı şeyler duyabilir; Çanakkale’nin gündeminin asla Aynaıl Çarşı olmadığını öğrenirdi.
Mesela..
Çanakkale’ye kadar gelip de o şehrin Belediye Başkanı ile görüşmemek, tek satır adından söz etmemek olmaz. Aynalı çarşı konusunda biri çıkıp söz söyleyecekse önce oradaki esnaf sonra o esnafların bağlı olduğu oda söyler..
Aynalı Çarşının Kaya Üzen ile alakasını kuramadım..yoksa orada dükkanı mı var Kaya beyin, mal mı veriyor ?
Yavuz abi keşke Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Selçuk Semizoğlu’nu, Ziraat Odası Başkanını da dinleseydi..eminim çok daha sağlıklı bilgiler duyardı..
Yazıya nokta koymadan bi şey daha..
Zicirbozan ve Hamzakoy’dan söz etmiş.
Dilerdim ki; Zincirbozan’ı yazarken bu şehrin geçmişte (yanlış hatırlamıyorsam 1990’ın ilk yarısı olabilir. Tesadüfen bir astsubay’ın torpili ile burayı gezmiştim. Henüz terk edilmemişti. Demirel’in yattığı odayı, Deniz Baykal’ın kaldığı odayı..
Tek tek gezmiştim..
Çanakkale-Biga asfaltına uzanan o dümdüz beton yolda tıpkı Demirel gibi ellerimi arkada birleştirip iki tur atmıştım. Oradaki astsubay Demirel’e Doğru Yol Partisi fikrini o dümdüz beton yolun verdiğini anlatmıştı..
Doğrudur yanlıştır ama cuk oturmuştu..
Sonra o arkadaşa şu soruyu sormuştum:
‘Siz burada ne yapıyorsunuz’
Yanıt acayip anlamlıydı..
‘Hiiiç’
O gün orada kafamdan geçeni o astsubay’a söyledim..
‘Burası Demokrasi Müzesi olmalı’
Sanırım bir yazımda da bahsettim. Sonra aradan çoook uzun yıllar geçti. Sanırım 2011 yılının sonbaharıydı, Zincirbozan’ın kapısına zincir vuruldu. Asker denize sıfır konumdaki yaklaşık 25 dönüm çok kıymetli araziyi terketti.
Ardından 2014 yılına geldik..
Çanakkale’ye atanan Vali Ahmet Çınar Zincirbozan’ı keşfetti ve ‘Demokrasi Müzezi’ fikrini geliştirdi. Çalışıldı mı bırakıldı mı bilmiyorum ama bir sonuç alınamadı. Ülkemiz için bu yerin bir demokrasi müzesine dönüştürülmesi eminim muhteşem, Çanakkale için ise olağanüstü bir gelişme olurdu..
Yavuz abi..
Demişsin ya yazında Bülent Turan için..
‘isteyin isteyebildiğiniz kadar..’
İstiyoruz işte, Zincirbozan Demokrasi Müzesi olsun..
Örneğin; orada hapsedilmiş liderlerin anıları, yazıları, konuşmaları, hatıraları; hepsi olsun. Türkiyenin siyasi ve darbe tarihini çalışmak isteyen buraya gelsin. Karşısında Hamzakoy; yalnızlık ve anılarla elimizden kayıp giden Zincirbozan’ı en iyi bilenlerden biri sizsiniz..
Saygı ve sevgiyle ellerinden öpüyorum..
Meraklısına : Zincirbozan filmini izleyebilir, o dönemin yaşanmışlığına tanıklık edebilirsin..