Hitit Tanrılarının başıdır TEŞUB. Rüzgârı üfleyen anlamında. Bilginler ona “Fırtına Tanrısı” da demekteydiler.
Hitit metinlerinde de aynı Grek efsanelerinde olduğu gibi baş ilahların üstünlüğü sağlamak için bir canavarla savaşmaları destanlaşmıştır hep. Teşub’un rakibi de Yanka’dır. Uzun ve iyi korunmuş bir Hitit destanı olan “Göklerde ki Krallık” Hitit tanrılarının göklerle olan ilişkilerini konu eder. Destan; ölüm öncesi olaylarının anlatımıdır ve ilk olarak on iki kudretli eski tanrının bu hikayeyi dinlemeye ve doğruluğuna tanıklık etmeye çağrılışı ile başlar;
“Göklerde olan tanrılar dinlesin
Ve koyu gölgeli dünya üstünde olanlar da
Kudretli eski tanrılar da dinlesin”
Hem göklerde hem de dünyada eski ve yeni tanrıların varlığından bahsedilmektedir. On iki eski tanrıya dikkat çeken destan, kudretli tanrının dünyaya nasıl geldiğini anlatır devamında;
“Eskiden, o günlerde, Alalu göklerde kraldı;
O, Alalu, tahtta otururdu.
Kudretli Anu, tanrılar arasında ilk olan, onun önünde durdu,
Ayaklarına kapandı, içki kadehini ellerine verdi.
Dokuz sayılı dönem için, Alalu göklerde kraldı.
Dokuzuncu dönemde, AnuAlalu’ya karşı savaştı.
Alalu yenildi, Anu’dan kaçtı.
Koyu gölgeli dünyaya indi.
Koyu gölgeli dünyaya doğru gitti Tahta Anu oturdu.”
Uzun ve ilginç bir Hitit destanıdır bu ve erişebilirsiniz tamamına Google amca ile. Savaş içermekte olan bu destan niçin günümüzde halen kendi cinsine karşı insanoğlunun korkunç bir canilik beslediğinin kanıtıdır adeta. Tanrılaşmak bile yetmez aslında. Üstün de en üstü, en bi üstü olmak ister her zaman insan.
Hitit destanı dedim ama aslında bu yazılanlar Sümer tabletlerinde geçmektedir. En-Ki’nin hatıraları tabletlere işlenmiş ve günümüze dek gelmiştir ve tüm ara medeniyetlerde destansı bir anlatımla mevcutlara kazınmıştır.
Dinlerin benzerliği de bu yöndedir zaten. Kutsal kitaplar birbirini doğrulamak için yarışırlar adeta her satırda. Günümüze erişebilen her hangi bir evrensellik içermezler ama tüm dünya halklarına hükmedecek korkuyu insanlığa salmayı başarmışlardır. İlk düşünen insanın öncelikle ürettiği gıdasal mamül bira ve ekmektir. Sümerler de en sevilen yiyeceklerdir bira ve ekmek, günün her saati tüketirler. Oysa ki günümüzde ki semavi dinlerden birisinde alkol kesinlikle yasaktır, hem de Allah’ın emri olmadan, peygamberin bir sözüyle yasaklanmıştır. İlginç değil mi?
Tanrılar çokken de, tek olduğunda da aslında değişen bir şey yok. İnsan hep savaşıyor, dövüşüyor, çalıyor, haksızlık yapıyor ve hazımsızlık içinde gününü tamamlayıp ölüyor. Yani dinlerle insanın düzeleceği falan yok. Hep aynı.
YAZARLAR
Yayınlanma: 22 Ocak 2019 - 13:54
Geçmiş Zamanlar...
Hitit Tanrılarının başıdır TEŞUB
YAZARLAR
22 Ocak 2019 - 13:54
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir