Gelin bir köşeye gömelim fişeklerimizi..

Biliyor musunuz?

Çanakkale’de 54 avcılık derneğine kayıtlı 4 bin 743 avcı olduğunu..

Sınırlama ve yasaklamalara karşın düzenlenen gece avları, zamansız ve bilinçsiz avlanma bir zamanlar av hayvanlarıyla dolu olan Çanakkale orman ve kırlarında bir çok türün tükenmesine neden olduğunu ya da varolma mücadelesi verdiğini..

Bu nedenle son yıllarda avcıların genellikle avdan eli boş döndüğünü.. Avcıların bile bilinçsiz avcılığın sürmesi halinde yakın gelecekte Çanakkale sınırları içinde bir tek av hayvanı türünün bile kalamayacağından korktuğunu..

Artık yeşilbaş ördek, yelve, kaya güvercini, karaca, keklik, tavşan, kurt, çakal, tilki, sansar ve geyik gibi birçok tür yok olduğunu yada yok olmak üzere olduğunu..

Biliyor musunuz?

Son çam devrildiğinde..

Son ceylan su içmeye inmediği zaman.

Son zeytin köklendiğinde..

Son keçi, son koyun ağıla dönmediğinde..

Son çeşme kuruduğunda..

Son arı, son kuş uçmaz olduğunda..

Son bulgur pilavı yendiğinde..

Son ayran içildiğinde..

Son Türkmen, son Yörük öldüğünde..

Bu insanların “temiz hava,temiz su ve temiz bir çevre” için “bunca yaygara”yı neden yaptığını anlayacaksınız…

Ama o zaman.. iş işten geçmiş olacak.. Çok geç olacak…

İşte sırf bu yüzden..

Kazdağları’nde bir köşeye gömelim fişeklerimizi..