Her gün boğazımızdan geçen gemiler kimi zaman durur boğazımızda. bazen de ifrazatlarını bırakırlar. Şiirlerden uzunca geçen “müstefilün gemiler olur. Önceden beri gördüğümüz en heybetli, uzun şey gemiymiş sanırım. Büyük bir şeyi tarif etmekte imdadımıza yetiştiğine göre... Kim sevmezdi ki gemileri... Hele çocukluğumuzun gemileri. Ben kalınca çam ağacı kabuklarından oyardım gemilerimi. Hem kolay yontulurdu hem hafif olduğundan batmazdı, hem de kırmızı rengine bayılırdım. Bir de arkasına lastikten bir düzenekle pervane yaparsam kendi başına bile yüzerdi bir süreliğine. Boğazdan geçen gemileri arkasından önünden gütmem ondandır sanırım. Uzak gemileri çok severim hep. Belli belirsiz ufukta kaybolurlarken çok gizemlidirler. Bilmediğim yerleri gören koca geminin aynı anda bana da görünmesi az şey mi? Hele çocukluğumda. Dünyam bir kaç kilometrekareden oluşmuşken. Aslına bakılırsa hayal kurmayı saymazsak şimdilerde de pek öyle büyük sayılmaz. Anlayacağınız ufukta kaybolan gemilere her zaman ihtiyaç var. Bir karaya yanlamış ıssız bir gemi ne kadar da hüzünlüdür. Arayanı soranı kalmamış ücra köylerdeki bir göz oda evinde unutulmuş O yaşlı kadın gibi. Evinde olmasa bile odanın kokusundan orada kimin yaşadığını şıp diye anlayıvereceğiniz o kadın...
Endüstri çağından sonra Filenör, bohem çağların elleri cebinde dolaşıp ilham ve imge arayan şairleri gelir aklıma gemileri seyredince. Çünkü aylak işidir biraz da, bu işinde gücünde gelip geçen demir yığınlarına romantik anlamlar yüklemek. İnsanın mutlu olduğu zamanlar mutlu olduklarının farkında olmadıkları zamanlarmış. Demek ki ben hep mutluyken izlemişim gemileri. Boğazımızdan geçip boğazımıza batmazken. Ara da boğaza demirleyen askeri gemiler oluyor. Özel günleri tescilliyorlar bazen, unutkan dimağımıza. Bazılarında arkadaşlarım var. Beni ziyarete geliyorlar bizim tarafa demirlediklerinde. Uzaklardan gelen göçmen kuşlar gibiler. Birikmişler ve anlatacakları çok şey var. Hatta bir Kaptan dostum bile var. Hafta da bir uğrar. Dünya şekeri bir de kızı var. Adı Mercan. Başka ne olacaktı ki. Deniz hayatı olmuşken. Rengarenk deniz dibinden güzel ne olabilir.
En sevdiğim şarkıların da içinden gemiler geçer. Deniz görmek bana hep iyi gelir. Üstündeki gemiler de uzaktan anlamı olmayan denizi tanımlamak için...Nisan aylarında da kıta aşırı misafirlerim gelir gemilerle. Başka memleketlerden resimler taşırlar ellerinde. Birde kağıttan gemiler. En acıklısı da gazeteden olanları. Umut simgesidirler bende. Suya bırakırsınız ama biraz sonra buruşup batacağını bilirsiniz. “Belli mi olur. Belki bir karaya varır da birileri bulur” diye.
Yani önceden beri gelip geçen gemileri seyretmek için hep sebebim vardı. Siz de seyredin. gemiler güzeldir. Hoşça kalın.
En sevdiğim şarkıların da içinden gemiler geçer. Deniz görmek bana hep iyi gelir. Üstündeki gemiler de uzaktan anlamı olmayan denizi tanımlamak için...Nisan aylarında da kıta aşırı misafirlerim gelir gemilerle. Başka memleketlerden resimler taşırlar ellerinde. Birde kağıttan gemiler. En acıklısı da gazeteden olanları. Umut simgesidirler bende. Suya bırakırsınız ama biraz sonra buruşup batacağını bilirsiniz. “Belli mi olur. Belki bir karaya varır da birileri bulur” diye.
Yani önceden beri gelip geçen gemileri seyretmek için hep sebebim vardı. Siz de seyredin. gemiler güzeldir. Hoşça kalın.