Başlığın biraz çarpıcı olduğunun farkındayım ama o şekilde olması bir stratejinin değil bir bağlantının sonucu. Ruh ve bedenden oluştuğumuzdan hareketle bu yazımızda ikisi arasındaki güçlü bir eklem noktasına temas edeceğim. Neslin devamı için tüm canlılarda olduğu üzere hayatta kalmak ve üremek zorundayız. Beslenme ve çiftleşme bu ikisi için zaruri ihtiyaç konumunda. Ve işini şansa bırakmamış sistem bu iki merkeze yine güçlü iki haz noktası yerleştirmiş. Acıkalım ki yemek yiyelim ve yine canımız istesin ki çiftleşip çoğalalım. Tabii insan hazzın o cezbedici ve baş döndürücü yanını keşfedince onu araç olmaktan çıkarıp amaç haline getirmiş. Dolayısıyla karın doyurma eylemi bir yeme bozukluğuna, üremek için var olan cinsel birleşme de neredeyse yaşamın merkezi haline gelmiş. Platon "Haz kötüdür" derken daha bugünlerdeki hallerimizi bilmiyordu. Ve Aristotales de "Haz kötü değildir ama insan için en yüksek erek değildir" demekle günümüze binlerce yıl öncesinden ışık tutuyordu. Ruh ve bedenin haz ile imtihanına yaptığımız bu girizgahtan sonra objektifimizi mevzuunun gizemli bağlantısı üzerine biraz daha netleştirelim Glisemik Indeks; Karbonhidratların vücutta verecekleri tepkilere göre oluşan sayısal değeri işaret eder. Yani şekerli ve karbonhidratlı o çok severek ve hapur küpür bir çırpıda bitiriverdiğimiz yiyeceklerin hepsi, glisemik indeksi yüksek yiyeceklerdir. Ancak geçici bir mutlulukla ana dair bizde yarattığı yüksek haz, o besinleri bizim için cazibesi yüksek peşinden koşulur bir hale getirir. Ne var ki kısa bir süre sonra kan şekeri aniden yükseldiği gibi aynı hızla düşer ve biz tekrar deli gibi acıkırız. Bunun sonucu da gelsin şeker hastalığı ve vücutta ağır tahribat. Bakıldığında ruhumuz da tıpkı bedenimiz gibi aynı mekanizmayla çalışır. Hız ve haz çağında "glisemik indeksi yüksek ilişkiler" diyebileceğimiz türden ilişkiler o ana dair yüksek haz verseler de kısa süre sonra meydana gelen içsel boşluk ve ruhsal açlık bizi başka arayışlara sürükleyecektir. Bedenimizi doyurmak ile ruhsal açlığımızı beden üzerinden doyurmak arasındaki sıkışıp kalmışlığımız bizi hazzın kölesi haline getirir ki bu egzosundan çiğ atmış araba misali yanmadan, yakılmadan, yaşanmadan tükenip gitmiş bir hayat demektir. Posası fazla, öğütülmesi zahmetli glisemik indeksi düşük yiyeceklerin beden için yarayışlı yiyecekler olduğu gibi; uğraş, özveri ve sabır gerektiren ilişkilerde glisemik indeksi düşük ilişkiler olarak ruhumuz için elzem ilişkilerdir. Büyük Filozof Nietzche'nin de dediği gibi hayatını konuşabileceğin insanla birlikte yaşamak en aslolan kriterdir. Aynı ya da benzer hayallerin bir potada eriyebildiği, ortak kültürler ve heyecanların harmanlandığı bir hayat; dolu dolu yaşanan bir hayat demektir. Yaratmak ve üretmek üzerine kanalize olmuş haz, bizim kontrolümüze geçmiş haz demektir. Zira ruh ve beden de bize hep aynı paralelde sinyaller verir. Doğru düğüm noktalarını ve paralellikleri fark edip ona göre yaklaşmak bizi hakkı verilmiş bir yaşama götürür.
YAZARLAR
Yayınlanma: 26 Temmuz 2019 - 10:42
Glisemik indeks ve seks
Başlığın biraz çarpıcı olduğunun farkındayım ama o şekilde olması bir stratejinin değil bir bağlantının sonucu
YAZARLAR
26 Temmuz 2019 - 10:42
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir