Kendimizi ne zaman sevmeyiz? Ya da kendimizden ve sevdiklerimizden hangi şartlarda vazgeçeriz? Hislerimiz, hissettiklerimiz bizi ne zaman terk eder?
Aradığımız, beklediğimiz sadece umudumuz mu yoksa? Peki bize kendimizi yalnız hissettiren, çaresizlik mi, yalnızlık mı, yalınlık mı? Uyuşturucu kullanımının temelinde mutsuzluk yatıyor. Mutsuz olan ve hayatında mutluluğu yakalayamayan, kendini işe yaramaz bireyler uyuşturucuya yöneliyor ve mutluluğu dış etkenlerde arıyor. Kendini ve sevdiklerini yok sayıyor. Hayata tutunacak o kadar çok umudu olduğunu görmek istemiyor. Mesela, geçen gün evini yakan kişi. Nasıl böyle bir şey yapacak kadar gözünü kararttı? Dışlamak yerine topluma kazandırma yolları aranmalı. Bu hale gelmesinde sonuçta toplum olarak bizlerinde sorumluluğu var. Hangi yönetim sisteminin açığı olduğunu vatandaş olarak tespit etmek görevimiz. Herkesin başına gelebiliyor. Kimi için bu dış etken kumar iken, kimisi ve için ise uyuşturucu oluyor. Kişi hayatının yarattığı mutsuzluklardan uyuşturucu aracılığı ile kaçarak mutluluğu uyuşturucuda arar ve uyuşturucu kullandığı zamanlarda kendisini mutlu hisseder. Uyuşturucu kullanımı çocuklara kadar düşmüştür. Ülkemiz topraklarında ise mutsuz olmak neredeyse bir zorunluluk haline gelmiştir. Her gün haberlerde türlü yolsuzluklar, çeşitli cinayet haberleri, kin ve nefret saçan öfkeli siyasetçiler görürsünüz. Her gün kafanızda bir soru işareti ve endişe ile güne başlar yarını hayal edemez, düşünemez ve planlayamazsınız. Bir belirsizlik içerisinde yaşadığınız bu hayat türlü toplum sorunları ve kişisel problemler ile birlikte ekonomik zorluklar ve geçim sıkıntısı, gelecek endişesi gibi unsurlar ile birleşince ortaya endişeli, öfkeli, gergin ve mutsuz toplumlar çıkar. Bu mutsuz toplumların kaderi ise yüksek miktarda uyuşturucu kullanımı olur. Refah seviyesinin ve toplum huzurunun yerinde olduğu ve yeterli olduğu ülkelere bakarsanız uyuşturucu kullanımı yasal olmasına rağmen kullanım oranının az olduğunu görürsünüz. Çünkü mutluluk oranı yüksektir ve mutlu olan halk mutluluk için dış bir etken veya uyuşturucuya ihtiyaç duymaz. Ülkemizdeki gençlerin birçoğu üniversiteden mezun olur olmaz borçlu başlıyor hayata, ülkenin tamamı gençliğinden nefret ediyor her fırsatta yakınıyor. Gücü ellerinde tutanlar asla gençlere yatırım yapma gibi bir düşünceye girmiyor. Bunların hepsini görmezden gelmek, bakış açımızı daraltıyor. Gençler doğru karar veremediği için uyuşturucuya, yetişkinler yasal olduğu için alkole bırakıyor kendini. Kimse daha fazla düşünmek veya hissetmek istemiyor. Kısa süreliğine de olsa hissizleşme peşinde insanlar.
"Ben ne yapabilirim ki?" demeyin. Herkesin yanı başında artık mutsuzluk.
İyi haftalar.
YAZARLAR
Yayınlanma: 21 Kasım 2022 - 09:00
Görmek isteyene mutluluk
Kendimizi ne zaman sevmeyiz? Ya da kendimizden ve sevdiklerimizden hangi şartlarda vazgeçeriz? Hislerimiz, hissettiklerimiz bizi ne zaman terk eder? Aradığımız, beklediğimiz sadece umudumuz mu yoksa?
YAZARLAR
21 Kasım 2022 - 09:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir