Meraklısına:
Tesadüf mü kehanet mi bilmem ama bu yazıyı 5 Ağustos 2017 tarihinde Kalem Gazetesinde ve canakkalekalem.com adresinde yayınlamışım..
Bugün, Balaban’dan geldikten sonra yahu ben bi tarihte şöyle şöyle bir yazı yazmıştım; o yazıyı çıkarıp tekrar yayınlayayım dedim. Yazıyı buldum ve tarihine baktığımda çok şaşırdım..
5 Ağustos 2017..
Bu yazı bir kere daha yayınlanmayı hakediyordu. Niko ve Cevriye için yeniden yayınlıyorum:
İşte o yazı..
Adı Niko Kızın adı gizli 24 yaşında..
Niko, Davit Hamilton ve Keith Jarret hayranı bir adam.
Fotoğrafa bayılıyor; özellikle de Nü'ye...
Hayat onu iş temposu içine attı ama aklından David Hamilton'un Nü çekimleri çıkmıyordu..
Sonra bir gün karar verdi ve yaptığı işi bıraktı. Işığın insan vücuduyla dansına tutkundu.
Zihinsel orgazm onun için belki de vazgeçilmez.
Niko aslında İstanbul'da doğdu.
Galatasaray Lisesinden sonra Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesini bitirdi.
İyi derece de dil bilince rehberlik yapmaya başladı. İzmir'e yerleşti.
Kendi çapında Nü fotoğraflar çekiyor, hareketi estetiğin doruğunda dondurmaya çalışıyor.
Aslında onun adı Niko değil Necip ama o Niko denmesini istiyor ve bu ismi kullanmaktan çok mutlu.
10 yıl önce Çanakkale'ye geldi..
Nokta..
İsmini vermek istemiyor.
24 yaşında; sahne sanatları okuyor.
Diyor ki; yanınızdan geçip gitsem beni farketmezsiniz bile, vücudum iyi ama dikkat çekici değil..
Vücudunda çürükler var, morluklar, çizikler, kesikler..
Taşlar her yerinde iz bırakmıştı..
Dikenler her yerine batmıştı..
250 liralık boya ile öyle bir fark yaratmıştı ki; yolun etrafına öyle bir savrulmuştu ki..
Çok yalındı..
Çok çarpıcıydı..
Oldu işte..tamam.
Derin bir nefes aldı ve yine istersen koşa koşa gelirim dedi..
Hava buz gibiydi.
Kalçaları, memeleri, elleri, ayakları, yüzü donmuştu.
Titriyordu..
İsmi gizli kızı ve Niko'yu merak ettin mi ?
Anlatayım o zaman..
Kendisi Nü fotoğraf sanatçısıdır..
2007 yılının son baharı gelmişti.
Yapraklar dökülmeye başlamıştı.
Kafasında Kasım vardı.
Ne yapıp edip Kasım'in ilk haftası bu işi bitirmek istiyordu..
Projesi için önce Facebook dahil pek çok internet sitesinden duyurular yaptı.
Bütün derdi efsanenin sonsuza dek temiz kalabilmesiydi..
Niko projesine en az 20 kişinin ilgi göstereceğini düşünüyordu ki; sadece 7 kişi cevap verdi.
Üçü çok kısa bir süre sonra vazgeçti.
Geriye dört kişi kaldı..
Kasım'ın ilk haftası..
Hava buz gibi. Sabahın 6'sında kalktılar ve saatlerce yürüdüler.
Ormanın içindeki sessizlik gitmiş, yerine köylülerin mantar toplama telaşı karışmış..
Olsun, onlar gidecekti ve istedikleri yeri bulacaktı.
Niko'nun hiç beklemediği bir gelişme oldu. Yola birlikte çıktıkları 4 kızdan ikisi vazgeçti ve ayrıldı. Şimdi elinde iki kız kalmıştı.
Hayal kırıklığına fırsat vermedi.
Yola devam etti. Bizim için, senin için vazgeçmedi.
Yenice ile Edremit sınırında kısmen sessiz, eskimiş bir dağ yolunda durdu.
Mantar toplayan köylüler de durdu.
İki genç model köylülerin meraklı bakışları arasında soyundu.
Biri soyunmasına rağmen poz vermek istemedi..
Üşümüştü, titriyordu.
Geriye bir kişi kaldı, o da yıllardır tanıdığı arkadaşıydı.
İsmini vermek istemeyen kız çekim boyunca Kasım'ın acıtan soğuğunda mosmor oldu.
Taşlar her yerine battı..
Memeleri çamur içinde..
Kalçalarını dikenler çizdi, elleri titriyordu.
Niko Guido (Necip Yanmaz) buz gibi zemheri soğuğunda arkadaşının 150 farklı pozunu farklı noktalarda çekti..
Bu çalışma saatler aldı.
Kaz Dağlarının altın madeni tehlikesine tutsak olmasını istemeyen Niko ve arkadaşı ölü altın bedenler projesini bitirdiğinde ortada şöyle bir durum vardı.
Kızın her yerinde dikenler, bedeni mosmor, çamura bulanmış vücudu, yapraklara karışmış dağınık saçları ve 250 liralık altın rengi boya ile gerilen vücudu titriyordu.
Adı Cevriye. 24 yaşında (şimdi 34 oldu, artık olgun bir kadın) sahne sanatları okuyor demiştim.
Çevreye ilgisi Lise yıllarında başlamış; hatta Bergama köylülerinin direnişine katılmış.
Kaz Dağlarını önemsiyor ve milyonlarca yılda oluşmuş bu nadir dağın bozulmadan, kirlenmeden geleceğe taşınmasını istiyor. İnsanların gözüne parmak sokmak için soyunduğunu, gerekirse yine soyunacağını söylüyor.
Nü fotoğraf sanatçısı Niko Guido Üniversite bittikten sonra iş hayatını bırakıyor ve İzmir'e yerleşiyor.
Burada bir süre Fransızca rehberlik yapıyor. Turistler ona Necip diyemediği için Niko diyor kısaca. Necip, bu ismi sevdi. Pratik olsun diye Niko ismini kullanmaya başladı. Hoşuna gitti. Nü fotoğraflar çekmeye başlayınca Niko ismi de cuk oturmuştu. Yabancılara gösterilen toleranstan faydalanmak için bu isimle yoluna devam etti.
Niko, ışığın insan vücuduyla dansının olağanüstü olduğunu söylüyor. İşte bu olağanüstü durumu estetiğin doruğunda durdurmak bir anlamda Nü oluyor.
Peki, çıplaklık onu tahrik ediyor mu.
Kaz dağlarındaki bu çalışma onu nasıl etkiledi.
Niko buna da yanıt vermişti.
Niko diyor ki; ben modelimden tahrik olmam.
İşime aşık bir adamım.
Karşımda çıplak kadın da olabilir, böcek de çiçek de. Kaz Dağlarında çıplaklığı kullanmamızın nedeni doğanın bir parçası olduğumuzu, onu korumamız gerektiğini göstermekti..
Meraklısına:
Kaz Dağlarında 300 ton altın olduğu sanılıyor. Bunun yanı sıra bakır, kurşun, çinko gibi madenleri de aramak için 40'ın üzerinde ruhsat alındığı söyleniyor. Bir altın madeni bildiğimiz kadarıyla 2017 yılının Kasım ayında deneme üretimlerine başlayacak.
Niko'ya dönelim..
Niko, Tuz Gölünün kurumasını protesto etmek için “Su Perisi” isimli fotoğrafıyla 25 bin eser arasından birinci olmuştu.
Niko, bizim Kaz Dağlarının siyanürle zehirlenmesi meselesini bizden 10 yıl ileride götürüyor. 2007 yılında bu işe el atan Niko'nun hızına yetişemiyoruz.
Niko, doğa katledilmeye devam ederse giyinik veya çıplak olmamızın bir anlamı kalmayacağını belirtiyor ve ekliyor; yaşayabileceğimiz bir dünya kalmayacak..
Şimdi ölü Altın Bedenler'in yaratıcısı 2 kişiden biri olan Niko'yu tanıyorsun. En çok bizim etkileneceğimiz dağımızı korumak için 10 yıl önce harekete geçti. Şimdi hareket sırası bizde, daha aktif olma zamanı gelmedi mi ?
Şimdi asıl soruya gelelim.
Niko yeniden Kaz Dağlarında ölü altın bedenler çekmek istiyormuş ama poz verecek kadınların mutlaka Çanakkale kökenli olmasını istiyormuş.
Sence bu cesur harekete ölü altın bedenler pozu verebilecek kaç kadın çıkar ?
Görelim siz kimsiniz, kaç kişisiniz ?
Sesinizi duyalım, neredesiniz ?
Not:
Niko'nun böyle bir isteği olmuş mudur veya olma ihtimali nedir bilmiyorum. Ben durumdan vazife çıkarıp uydurdum.
iY'den meraklısına:
Yandaki fotoğraf karesinde 18 farklı poz görüyorsun. İlk bakışta, 18 ayrı kadının poz verdiğini düşünüyorsun. Oysa burada tek bir kadın var adı da Cevriye (bu ismi ben taktım).
Artık hikayeyi biliyorsun. Orada 18 kadın değil, yalnızca bir kadın var.
Niko, 150 farklı kare içinden seçtiklerini yolun kenarına, ortasına dağıtarak yarattığı ölü altın bedenler çalışmasını 10 yıl önce yaptı.
Kaz Dağlarını bizden 10 yıl önce koruma isteği ile hareket eden sevgili Niko’nun, Ölü Altın Bedenler çalışmasını 2007 yılında da Kalem'de yayınlamış bu altın uyarıya dikkat çekmiştim..
Bugün yeniden aynı noktaya gelmiş olmaktan üzüntü duyuyorum..
06.08.2019 tarih ile meraklısına not:
2007'den bu güne sazla sözle 12 yıl geçmiş.
Niko sağolsun, gözümüzü açmak istemiş ama biz kör olmayı sevmişiz. 40'ın üzerinde diye yazdığım ruhsat sayısının bugün 47 olduğunu söyleyebilirim; belki daha fazla..
Gözlerim, altına hayır demek için gelen kadınların arasında; altın pozu veren Cevriye’yi aradı..
Onca erkeğin arasında Niko'yu aradım.
Acaba bu iki altın kahraman bugün Kaz Dağları için bir kez daha gelmiş olabilir miydi ?
Gözlerimde bu soru..
Belki de gelmiştir de gizlenmek istemişlerdir..
YAZARLAR
Yayınlanma: 05 Ağustos 2019 - 16:39
Gözlerim seni aradı, neredesin Cevriye.. Neredesin Niko..
Meraklısına: Tesadüf mü kehanet mi bilmem ama bu yazıyı 5 Ağustos 2017 tarihinde Kalem Gazetesinde ve canakkalekalem
YAZARLAR
05 Ağustos 2019 - 16:39
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir