"
(Geçerken, ayaküstü kısa bir röportaj)
Efe Dayı, dedi ki;
"Şimdi sen bu fotoğrafı çektin ya
Altına da yazarsın artık,
'Ormanlar yurdum süsü,
çobanların çiftliği' diye..
Sonra da bilimum particiler,
madenciler, rüzgarcılar doluşur artık buraya..
sonra da.. avantacılar, lüpcüler ve de gınnikciler
Ardından da candarma gelir..
Goz verecen adamların eline..
Oluum, sen domuzdan yana mısın,
yoksa bizden yana mı?.
Çabuk sil o fotoğrafı..
İnsanlar yanlış anlayacak..
Zaten ağzı olan konuşuyoo..
Bir reyi olan da oy veriyooo..
Kazdağları bu kadar saldırı altındayken,
senin yaptığın işe bak
Benim de kafamı bozma.
Bi de 'Kazdağı dadası' olcannn..."
...
Oluum..
Bak bu konu çok farklı.
Yani.. anlatıldığı gibi değil..
Bu konuları okulda anlatmazlar..
Biz zaten okumadan araştırmadan
her söylenene inanan bir milletiz..
Yoksa, bu işler buraya gada gelir miydi?
Bu millete yıllarca margarin yidirdiler..
Delice zeytinini odun diye yaktırdılar.
Yetmedi, kökletip gemilerle yurtdışına sattılar..
Herkes her konuda maşallah alleme..
Bak, ben sana doğrusunu anlatıvereyim..
...
Siz şehirliler yanlış biliyorsunuz.
Keçi 'orman düşmanı' değil
aksine vefalı bir orman dostudur..
Keçiler, ağaçların altındaki otları yiyerek,
zeytin ağaçlarını budayarak,
Ve ağaçların ihtiyacı olan gübreyi sağlayarak ..
ekosisteminin sağlıklı bir şekilde devam etmesini sağlıyor..
Bunu böylece yazı vee..
Herkesler de öğrensin..
Yazmazsan külakları değişiriz, bak haaaa!.."
*** KAZDAĞI KEÇİSİ DE
ÖZGÜRLÜK İÇİN DİRENİYOR!..
"Ezine peyniri" iyi, hoş güzel dee..
Beslenme alanları daralan,
Kazdağları keçisi de özgürlük için direniyor..
Ama kimsenin umurunda değil..
Keçi nesli tükenmeye yüz tuttu..
Doğal ortamında beslenmeyen keçiden
elde edilen ürünlerin doğallığı ve kalitesi de tartışılır..
Antibiyotik ve vitaminlerle üretilen tavuğun başına gelenin keçinin de başına gelmesini istemiyorsak..
Bir şey yapmalı..
(Geçerken, ayaküstü kısa bir röportaj)
Efe Dayı, dedi ki;
"Şimdi sen bu fotoğrafı çektin ya
Altına da yazarsın artık,
'Ormanlar yurdum süsü,
çobanların çiftliği' diye..
Sonra da bilimum particiler,
madenciler, rüzgarcılar doluşur artık buraya..
sonra da.. avantacılar, lüpcüler ve de gınnikciler
Ardından da candarma gelir..
Goz verecen adamların eline..
Oluum, sen domuzdan yana mısın,
yoksa bizden yana mı?.
Çabuk sil o fotoğrafı..
İnsanlar yanlış anlayacak..
Zaten ağzı olan konuşuyoo..
Bir reyi olan da oy veriyooo..
Kazdağları bu kadar saldırı altındayken,
senin yaptığın işe bak
Benim de kafamı bozma.
Bi de 'Kazdağı dadası' olcannn..."
...
Oluum..
Bak bu konu çok farklı.
Yani.. anlatıldığı gibi değil..
Bu konuları okulda anlatmazlar..
Biz zaten okumadan araştırmadan
her söylenene inanan bir milletiz..
Yoksa, bu işler buraya gada gelir miydi?
Bu millete yıllarca margarin yidirdiler..
Delice zeytinini odun diye yaktırdılar.
Yetmedi, kökletip gemilerle yurtdışına sattılar..
Herkes her konuda maşallah alleme..
Bak, ben sana doğrusunu anlatıvereyim..
...
Siz şehirliler yanlış biliyorsunuz.
Keçi 'orman düşmanı' değil
aksine vefalı bir orman dostudur..
Keçiler, ağaçların altındaki otları yiyerek,
zeytin ağaçlarını budayarak,
Ve ağaçların ihtiyacı olan gübreyi sağlayarak ..
ekosisteminin sağlıklı bir şekilde devam etmesini sağlıyor..
Bunu böylece yazı vee..
Herkesler de öğrensin..
Yazmazsan külakları değişiriz, bak haaaa!.."
*** KAZDAĞI KEÇİSİ DE
ÖZGÜRLÜK İÇİN DİRENİYOR!..
"Ezine peyniri" iyi, hoş güzel dee..
Beslenme alanları daralan,
Kazdağları keçisi de özgürlük için direniyor..
Ama kimsenin umurunda değil..
Keçi nesli tükenmeye yüz tuttu..
Doğal ortamında beslenmeyen keçiden
elde edilen ürünlerin doğallığı ve kalitesi de tartışılır..
Antibiyotik ve vitaminlerle üretilen tavuğun başına gelenin keçinin de başına gelmesini istemiyorsak..
Bir şey yapmalı..