Güzelyalı’nın yerel seçimlerde kadın muhtar adayı Nesrin Çeker gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Çeker 31 Mart yerel seçimlerinde eğer muhtar olarak seçilirse Güzelyalı’nın ilk kadın muhtarı da olmuş olacak. Çeker artık Güzelyalı’ya kadın elinin değmesi gerektiğini ve bunun çok yakışacağını söylüyor.
Güzelyalı’nın yerel seçimlerde kadın muhtar adaylarından Nesrin Çeker Güzelyalı ile ilgili yapmak istediklerini, kadınların seçim maratonu içerisinde bulunmasının önemini ve daha birçok konu hakkında açıklamalarda bulundu.
Kendinizden bahseder misiniz?
Nesrin Çeker, “1964 Çanakkale doğumluyum. Çanakkale’nin çok iyi tanıdığı Hasan Eren’in kızıyım. Çanakkale esnaflarından yine eskilere dayanan İsmail Çeker’in geliniyim. Yorgancı İsmail derler kayınpederime. Rahmetli oldu ikisi de. Her zaman destekçim olan Cahit Çeker ile 33 yıllık evliyim. Bu evliliğimden bir kızım bir oğlum var. İkisini de evlendirdim. Bundan sonraki enerjimi, birikimimi Güzelyalı için harcamak istiyorum. Muhtar adayı olmaya nasıl karar verdiniz?
Benim 13-14 yaşlarımdan beri sürekli Güzelyalı ile ilişiğim vardı. Ortanca ablamın burada evi vardı ve yaz tatillerini Güzelyalı’da geçiriyorduk. Evlendikten sonra 1992 yılında Güzelyalı’ya bir ev yaptık. O tarihten beri Güzelyalı bizim için vazgeçilmez oldu. Gönlümde Güzelyalı’nın yeri ayrıdır. Çocuklarımı burada büyüttüm. Hayatımın çok güzel dönemleri burada geçti. Güzelyalı’da şimdiye kadar görev alan muhtarlar çok güzel şeyler yaptı. Hiç kimse eskiye dönük bir söz söyleyemez. Ama ne var ki bugünden sonra Çanakkale Belediyesinin Güzelyalı’ya yaptığı hizmetlerden, alt yapılardan sonra Güzelyalı’ya artık bir kadın elinin değmesi lazım. Kadınlar daha verimkar, daha çalışkan, daha detaycı, daha titiz, daha güzelliklere önem veren, alt yapıdan sonra Güzelyalı’nın güzellik sorunu gündeme gelecek. Köyümüzde temizlik sorunu var. Ben de bu aşamada komşularımdan, dostlarımdan, eksik, çarpık işleri gördükçe bana ‘Nesrin sen bu işi yaparsın’ diyorlardı. Neden öyle diyorlardı? Sizde ne görmüş olabilirler?
Ben çocuklarımı büyütürken okul derneklerinde çalıştım. Daha sonra sivil toplum kuruluşlarında çalıştım. Şu anda da üç tane dernek üyesiyim. Şimdiye kadar hep gönüllü oldum. Her şeyde gönüllüyümdür. Hiçbir şeyin arkasında bir çıkar bir menfaat gözetmedim. Buralarda edindiğim dostluklar, kazandığım bilgiler, çalışmalardan edindiğin birikimlerimle Güzelyalı muhtarlığımla herhalde herkesin gözünde yapabileceğimi düşündükleri için bana hep destek oldular. Ve nitekim şu geldiğim noktada da yaptığım projelerimde, çaldığım tüm kapılarda hepsinin arkasında olduğumu gördüm. O yüzden ben bu işi yaparım. Eşiniz bu duruma nasıl bakıyor?
Eşim arkamda en büyük destekçim. ‘Yaparsın Nesrin’ diyor. Bugüne kadar da başlamış olduğum her işi bitirdim. Hiç yarım bırakmadım. Benim eşim ticaret ile uğraşıyor. Evlendiğimiz 1985 yılından beri sürekli boş zamanlarımda ona yardımcı oldum. Hep tezgah arkasındaydım. İnsan ilişkilerim çok iyiydi. Sosyal yaşamın içinde var olan bir insanım. Güzelyalı için de güzel şeyler yapmak için yola çıktım. Güzelyalı’nın çok güzel şeyleri hak ettiğini düşünüyorum. Güzelyalı’nın özellikle son iki yazdır çok fazla talep görmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Açılan halk plajı ve piknik alanları burasının popülaritesini arttırdı mı sizce?
Ben Güzelyalı’da geçirdiğim vakitlerimde mesela Pazar günü buradaysam illa çıkıp Tusan altına doğru gider gelirim. İnsanların ne yaptıklarını gözlemlerim. Nasıl piknik yaptıklarını, gelen insanın sosyal konumuna çok dikkat ederim. Güzelyalı’yı tercih etme sebeplerinin ne olduğuna, nereden geldiklerini hep gözlemlemişimdir. Bunlar ileriki zamanlar yapabileceğim şeylere ışık tutacak bendeki gözlem. Muhtarlık olsun olmasın bu benim iç yapımda var. Bazı insan derki, ‘Beni ilgilendirmez’ Yok ben öyle değilim. Ben bu toplumda yaşıyorsam toplumun her bireyi beni ilgilendiriyor. Belki bu anneliğin verdiği bir duygu. Belki tüm kadınlar böyle bilmiyorum. Güzelyalı genelde yazın hareketleniyor. Sizin kafanızda ‘Burası kışın da hareketlenmeli’ diye bir düşünce var mı?
Kışın da talep görsün. Doğalgaz olayından sonra Güzelyalı’nın kışın da talep göreceğini düşünüyorum. Sadece yaz için değil bunlar. Çünkü gerçekten büyük şehirdeki insanlar bu kadar mesafedeki bir yeri yaz ve kış için kullanmıyorlar. Kalkıyor sabah birisi 60 kilometre işine gidiyor. Güzelyalı Çanakkale’den 15 kilometrelik mesafede. Doğası güzel. Şehirden gelip arabadan indiğim anda huzur doluyor benim içime. Bunu insanlar tabii ki değerlendirecekler. Şehre bu kadar yakın; doğası güzel, havası güzel. Burasının gelişmemesini tutamazsınız. Çocukluğunuzdaki Güzelyalı ve şimdiki Güzelyalı’yı karşılaştırır mısınız?
Ekonomisi daha üst düzey olan insanların yaşadığı yer olmaya başladı Güzelyalı. Şehrin trafiğinden eşimi şehre götüremiyorum. Park probleminden bahsediyor. Güzelyalı’da da park problemi oluşmaya başladı yazları. Bununla ilgili de projelerim var. Güzelyalı’nın sahili uzun bir sahil. Benim çocukluğumda sahilin her yerinden denize girerdik. Şu anda belli noktalarından denize giriliyor. Ben yine Güzelyalı sahilinin Jandarma Kampından Bonet’e kadar her yerde herkesin denize girmesini istiyorum. Bu sahil şeridinin temizliği ne gerekiyorsa hepsini yapacağım. Güzelyalı eskiden çok verimli bir balıkçı kasabasıydı. Ben o balıkçılığı tekrar canlandırmak istiyorum. Çocukluğumda çok güzel günlerinin yaşadım ben burasının. Kapımızın üzerinde anahtar dururdu. Şimdi mümkün değil. Gelişen çağa ayak uyduracağız. Eğer muhtar seçilirseniz şimdiki Güzelyalı Muhtarının hangi projelerini devam ettirmek istersiniz?
Yarım kalmış projeleri varsa hepsini devam ettiririm. Zaten yönetimlerde olsun benim çalıştığım tüm derneklerde de gördüğüm, izlediğim, aldığım terbiyem gereği yapılan işi sonuçlandırmak lazım. Yarım hiçbir şey bırakılmaz. Muhtar ne yapıyorsa aynısını kaldığı yerden devam ettireceksin. Çünkü herkes bir özveri ile yapıyor yaparken. Sen yapılanı yok sayamazsın. Ya da başlanmış bir şeyi ‘Ben bunu yıktım’ diyemezsin. Biz ne o kadar zengin bir milletiz, her şeyin en güzeline, en hesaplısına devam ettirip yapmak zorundayız. MUHTAR OLDUĞUM ZAMAN BÜTÇE BİLGİLENDİRMESİ YAPACAĞIM
Nesrin Çeker açıklamalarının devamında ise muhtar olduğu zaman belli periyotlarla köylüyü toplayıp bütçe bilgilendirmesi yapacağını belirtti. Çeker, “Bu köyün geliri nedir? Gideri nedir? Belli dönemlerde ‘Bıktık bu yazlıkçılardan’ sözünü ben çok duydum. Ben bu imecenin nereye gittiğini görmek istiyorum. Burada her yıl imece toplanıyor. Ben bunun nereye gittiğini görmek istiyorum. Benim evimin yanında eski bir ev vardı onun bahçesinin temizlenmesini istiyordum. Ücret karşılığında oluyordu. Bu benim evim değil ama yan evin bahçesinde yılan görmüştüm. O zaman çocuklarım küçüktü. Bunun bir hizmet olması lazım. Bunun paraya dönüşmemesi lazım. Bana hep böyle şeyler olduğu zaman ‘Bak Nesrin sen muhtar olursan şöyle yap böyle yapma’ diye eleştiriler geldi. İnsanlar bir yerde artık bir şeylere dur diyorlar” dedi. Güzelyalı büyüdükçe süpermarketler de giderek çoğaldı. Bunun yanında küçük esnaf da kepenk indirdi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben burada bu tarz marketlerin olmasını istemem ama yerel marketlerinde çok her şeyi karşıladığını düşünmüyorum. Bu adı m başı her marketten bir şube şeklinde değil. Nüfus artışı ile orantılı olabilir. Çanakkale yerel marketi olsun isterdim. Güzelyalı’nın küçük esnafının korunması gerekiyor. Son olarak, insanlar sizi neden seçmeli?
Bir kere ben bu işi yaparım. Ben bununla yola çıktım. Bir çok yaptığım gözlemler sonucunda en iyi şekilde yapacağımı düşünüyorum. Güzelyalı’nın daha iyi şeyleri hak ettiğini düşünüyorum. Şimdiye kadar ki birikimlerimi, enerjimi harcamak istiyorum. Ben diyorum ki ben önümüzdeki 5 yıla talibim. Önümüzdeki 5 yılda ben seçmenlerimizden zaman istiyorum. Benim enerjim var. Benim şu anda uğraşacak hiçbir şeyim yok. Seçilirsem her şeyim Güzelyalı olacak. Beni her sokakta, her evin kapısını çalarken görebilirler. Ulaşılabilir bir muhtar olacağım. Bana ‘Alo’ dediklerinde ben hep onların yanındayım. Bu güne kadar da hep insanların yanında oldum. Sosyal ilişkilerimde aktiftim. Güzelyalı’da da, telefon ettiklerinde bir şey istediklerinde çözüm olma noktasında elimden geleni yaparım ve çözüm olurum. Umursamazlık, boş vermişlik bunlar bana göre değil. Sorunun üzerine giderim ve bunu çözerim. Yapmayacağım şeye de ‘Ben bunu yaparım’ demem. Eşimle motorcuyuz biz. Türkiye’nin çok az yerini görmedim. Hep gittiğimizde özellikle yurt dışındaki köylerde ‘Bizim köyümüz neden böyle değil?’ diye hep bunu düşündüm. Hep dostlarımız arkadaşlarımız bana, ‘Nesrin sen Güzelyalı’yı böyle yap’ diyorlar. Hep çok iyi gözlemci olmuşumdur. Kendimi bu işe çok hazır hissediyorum. Bunu da bu konuda kullanmak istiyorum. Çocuklarımı evlendirdim. Çok boş vaktim var şu anda. İlgilenirim. Başını kuma gömen birisi asla olmam.”
Nesrin Çeker, “1964 Çanakkale doğumluyum. Çanakkale’nin çok iyi tanıdığı Hasan Eren’in kızıyım. Çanakkale esnaflarından yine eskilere dayanan İsmail Çeker’in geliniyim. Yorgancı İsmail derler kayınpederime. Rahmetli oldu ikisi de. Her zaman destekçim olan Cahit Çeker ile 33 yıllık evliyim. Bu evliliğimden bir kızım bir oğlum var. İkisini de evlendirdim. Bundan sonraki enerjimi, birikimimi Güzelyalı için harcamak istiyorum. Muhtar adayı olmaya nasıl karar verdiniz?
Benim 13-14 yaşlarımdan beri sürekli Güzelyalı ile ilişiğim vardı. Ortanca ablamın burada evi vardı ve yaz tatillerini Güzelyalı’da geçiriyorduk. Evlendikten sonra 1992 yılında Güzelyalı’ya bir ev yaptık. O tarihten beri Güzelyalı bizim için vazgeçilmez oldu. Gönlümde Güzelyalı’nın yeri ayrıdır. Çocuklarımı burada büyüttüm. Hayatımın çok güzel dönemleri burada geçti. Güzelyalı’da şimdiye kadar görev alan muhtarlar çok güzel şeyler yaptı. Hiç kimse eskiye dönük bir söz söyleyemez. Ama ne var ki bugünden sonra Çanakkale Belediyesinin Güzelyalı’ya yaptığı hizmetlerden, alt yapılardan sonra Güzelyalı’ya artık bir kadın elinin değmesi lazım. Kadınlar daha verimkar, daha çalışkan, daha detaycı, daha titiz, daha güzelliklere önem veren, alt yapıdan sonra Güzelyalı’nın güzellik sorunu gündeme gelecek. Köyümüzde temizlik sorunu var. Ben de bu aşamada komşularımdan, dostlarımdan, eksik, çarpık işleri gördükçe bana ‘Nesrin sen bu işi yaparsın’ diyorlardı. Neden öyle diyorlardı? Sizde ne görmüş olabilirler?
Ben çocuklarımı büyütürken okul derneklerinde çalıştım. Daha sonra sivil toplum kuruluşlarında çalıştım. Şu anda da üç tane dernek üyesiyim. Şimdiye kadar hep gönüllü oldum. Her şeyde gönüllüyümdür. Hiçbir şeyin arkasında bir çıkar bir menfaat gözetmedim. Buralarda edindiğim dostluklar, kazandığım bilgiler, çalışmalardan edindiğin birikimlerimle Güzelyalı muhtarlığımla herhalde herkesin gözünde yapabileceğimi düşündükleri için bana hep destek oldular. Ve nitekim şu geldiğim noktada da yaptığım projelerimde, çaldığım tüm kapılarda hepsinin arkasında olduğumu gördüm. O yüzden ben bu işi yaparım. Eşiniz bu duruma nasıl bakıyor?
Eşim arkamda en büyük destekçim. ‘Yaparsın Nesrin’ diyor. Bugüne kadar da başlamış olduğum her işi bitirdim. Hiç yarım bırakmadım. Benim eşim ticaret ile uğraşıyor. Evlendiğimiz 1985 yılından beri sürekli boş zamanlarımda ona yardımcı oldum. Hep tezgah arkasındaydım. İnsan ilişkilerim çok iyiydi. Sosyal yaşamın içinde var olan bir insanım. Güzelyalı için de güzel şeyler yapmak için yola çıktım. Güzelyalı’nın çok güzel şeyleri hak ettiğini düşünüyorum. Güzelyalı’nın özellikle son iki yazdır çok fazla talep görmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Açılan halk plajı ve piknik alanları burasının popülaritesini arttırdı mı sizce?
Ben Güzelyalı’da geçirdiğim vakitlerimde mesela Pazar günü buradaysam illa çıkıp Tusan altına doğru gider gelirim. İnsanların ne yaptıklarını gözlemlerim. Nasıl piknik yaptıklarını, gelen insanın sosyal konumuna çok dikkat ederim. Güzelyalı’yı tercih etme sebeplerinin ne olduğuna, nereden geldiklerini hep gözlemlemişimdir. Bunlar ileriki zamanlar yapabileceğim şeylere ışık tutacak bendeki gözlem. Muhtarlık olsun olmasın bu benim iç yapımda var. Bazı insan derki, ‘Beni ilgilendirmez’ Yok ben öyle değilim. Ben bu toplumda yaşıyorsam toplumun her bireyi beni ilgilendiriyor. Belki bu anneliğin verdiği bir duygu. Belki tüm kadınlar böyle bilmiyorum. Güzelyalı genelde yazın hareketleniyor. Sizin kafanızda ‘Burası kışın da hareketlenmeli’ diye bir düşünce var mı?
Kışın da talep görsün. Doğalgaz olayından sonra Güzelyalı’nın kışın da talep göreceğini düşünüyorum. Sadece yaz için değil bunlar. Çünkü gerçekten büyük şehirdeki insanlar bu kadar mesafedeki bir yeri yaz ve kış için kullanmıyorlar. Kalkıyor sabah birisi 60 kilometre işine gidiyor. Güzelyalı Çanakkale’den 15 kilometrelik mesafede. Doğası güzel. Şehirden gelip arabadan indiğim anda huzur doluyor benim içime. Bunu insanlar tabii ki değerlendirecekler. Şehre bu kadar yakın; doğası güzel, havası güzel. Burasının gelişmemesini tutamazsınız. Çocukluğunuzdaki Güzelyalı ve şimdiki Güzelyalı’yı karşılaştırır mısınız?
Ekonomisi daha üst düzey olan insanların yaşadığı yer olmaya başladı Güzelyalı. Şehrin trafiğinden eşimi şehre götüremiyorum. Park probleminden bahsediyor. Güzelyalı’da da park problemi oluşmaya başladı yazları. Bununla ilgili de projelerim var. Güzelyalı’nın sahili uzun bir sahil. Benim çocukluğumda sahilin her yerinden denize girerdik. Şu anda belli noktalarından denize giriliyor. Ben yine Güzelyalı sahilinin Jandarma Kampından Bonet’e kadar her yerde herkesin denize girmesini istiyorum. Bu sahil şeridinin temizliği ne gerekiyorsa hepsini yapacağım. Güzelyalı eskiden çok verimli bir balıkçı kasabasıydı. Ben o balıkçılığı tekrar canlandırmak istiyorum. Çocukluğumda çok güzel günlerinin yaşadım ben burasının. Kapımızın üzerinde anahtar dururdu. Şimdi mümkün değil. Gelişen çağa ayak uyduracağız. Eğer muhtar seçilirseniz şimdiki Güzelyalı Muhtarının hangi projelerini devam ettirmek istersiniz?
Yarım kalmış projeleri varsa hepsini devam ettiririm. Zaten yönetimlerde olsun benim çalıştığım tüm derneklerde de gördüğüm, izlediğim, aldığım terbiyem gereği yapılan işi sonuçlandırmak lazım. Yarım hiçbir şey bırakılmaz. Muhtar ne yapıyorsa aynısını kaldığı yerden devam ettireceksin. Çünkü herkes bir özveri ile yapıyor yaparken. Sen yapılanı yok sayamazsın. Ya da başlanmış bir şeyi ‘Ben bunu yıktım’ diyemezsin. Biz ne o kadar zengin bir milletiz, her şeyin en güzeline, en hesaplısına devam ettirip yapmak zorundayız. MUHTAR OLDUĞUM ZAMAN BÜTÇE BİLGİLENDİRMESİ YAPACAĞIM
Nesrin Çeker açıklamalarının devamında ise muhtar olduğu zaman belli periyotlarla köylüyü toplayıp bütçe bilgilendirmesi yapacağını belirtti. Çeker, “Bu köyün geliri nedir? Gideri nedir? Belli dönemlerde ‘Bıktık bu yazlıkçılardan’ sözünü ben çok duydum. Ben bu imecenin nereye gittiğini görmek istiyorum. Burada her yıl imece toplanıyor. Ben bunun nereye gittiğini görmek istiyorum. Benim evimin yanında eski bir ev vardı onun bahçesinin temizlenmesini istiyordum. Ücret karşılığında oluyordu. Bu benim evim değil ama yan evin bahçesinde yılan görmüştüm. O zaman çocuklarım küçüktü. Bunun bir hizmet olması lazım. Bunun paraya dönüşmemesi lazım. Bana hep böyle şeyler olduğu zaman ‘Bak Nesrin sen muhtar olursan şöyle yap böyle yapma’ diye eleştiriler geldi. İnsanlar bir yerde artık bir şeylere dur diyorlar” dedi. Güzelyalı büyüdükçe süpermarketler de giderek çoğaldı. Bunun yanında küçük esnaf da kepenk indirdi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben burada bu tarz marketlerin olmasını istemem ama yerel marketlerinde çok her şeyi karşıladığını düşünmüyorum. Bu adı m başı her marketten bir şube şeklinde değil. Nüfus artışı ile orantılı olabilir. Çanakkale yerel marketi olsun isterdim. Güzelyalı’nın küçük esnafının korunması gerekiyor. Son olarak, insanlar sizi neden seçmeli?
Bir kere ben bu işi yaparım. Ben bununla yola çıktım. Bir çok yaptığım gözlemler sonucunda en iyi şekilde yapacağımı düşünüyorum. Güzelyalı’nın daha iyi şeyleri hak ettiğini düşünüyorum. Şimdiye kadar ki birikimlerimi, enerjimi harcamak istiyorum. Ben diyorum ki ben önümüzdeki 5 yıla talibim. Önümüzdeki 5 yılda ben seçmenlerimizden zaman istiyorum. Benim enerjim var. Benim şu anda uğraşacak hiçbir şeyim yok. Seçilirsem her şeyim Güzelyalı olacak. Beni her sokakta, her evin kapısını çalarken görebilirler. Ulaşılabilir bir muhtar olacağım. Bana ‘Alo’ dediklerinde ben hep onların yanındayım. Bu güne kadar da hep insanların yanında oldum. Sosyal ilişkilerimde aktiftim. Güzelyalı’da da, telefon ettiklerinde bir şey istediklerinde çözüm olma noktasında elimden geleni yaparım ve çözüm olurum. Umursamazlık, boş vermişlik bunlar bana göre değil. Sorunun üzerine giderim ve bunu çözerim. Yapmayacağım şeye de ‘Ben bunu yaparım’ demem. Eşimle motorcuyuz biz. Türkiye’nin çok az yerini görmedim. Hep gittiğimizde özellikle yurt dışındaki köylerde ‘Bizim köyümüz neden böyle değil?’ diye hep bunu düşündüm. Hep dostlarımız arkadaşlarımız bana, ‘Nesrin sen Güzelyalı’yı böyle yap’ diyorlar. Hep çok iyi gözlemci olmuşumdur. Kendimi bu işe çok hazır hissediyorum. Bunu da bu konuda kullanmak istiyorum. Çocuklarımı evlendirdim. Çok boş vaktim var şu anda. İlgilenirim. Başını kuma gömen birisi asla olmam.”