‘Köv dadaları’..
Çoğunlukla beş-altı yaşında çobanlık etmeye koyulurlar..
Hayatlarının bu vurdumduymaz yıllarını hayvan sevgisi,
hayvan yaşayışı ve türküler öğrenerek geçirirler..
Mart başında kuzulayıp bitkin düşen koyununa
en iyi şekilde bakacak kadar deneyimli olurlar..
Ve ufak kuzuyu sırtında taşıdığı çıkınında,
çantasına atıp taşıyacak kadar da sevgiyle doludurlar..
Karşı yamaçların efkarlı uzaklığını bir ölçü edinirler,
Ve kendi dünyalarında yaşamaya başlarlar.
Onlar için en uzak gurbet
o yamaçların arkasından ötesi değildir..
Çıkınlarında ise yalnızca kuru bir topak 'pinir'
Bi avuç 'gara zitin' ve iki dilim ekmek vardır..
Yanında ise eriyip gelen kar suyu...
Naiftir köy çocuğu.
Yaşına göre olgundur, çekingendir..
Sakindir, meraklıdır, şımarıklık bilmez…
Şehir çocukları gibi tüketime endeksli değildir, üretmeye odaklanmıştır.
Okuldan sonra gün bitimine kadar çobanlık yapan çocuktur;
Geceleri ise sürüsü yıldızlar olur, güttüğü umut…
*Meraklısına; 'Köv dadası'yız, elhamdülillah.. Mutluyuz, gururluyuz..
Çoğunlukla beş-altı yaşında çobanlık etmeye koyulurlar..
Hayatlarının bu vurdumduymaz yıllarını hayvan sevgisi,
hayvan yaşayışı ve türküler öğrenerek geçirirler..
Mart başında kuzulayıp bitkin düşen koyununa
en iyi şekilde bakacak kadar deneyimli olurlar..
Ve ufak kuzuyu sırtında taşıdığı çıkınında,
çantasına atıp taşıyacak kadar da sevgiyle doludurlar..
Karşı yamaçların efkarlı uzaklığını bir ölçü edinirler,
Ve kendi dünyalarında yaşamaya başlarlar.
Onlar için en uzak gurbet
o yamaçların arkasından ötesi değildir..
Çıkınlarında ise yalnızca kuru bir topak 'pinir'
Bi avuç 'gara zitin' ve iki dilim ekmek vardır..
Yanında ise eriyip gelen kar suyu...
Naiftir köy çocuğu.
Yaşına göre olgundur, çekingendir..
Sakindir, meraklıdır, şımarıklık bilmez…
Şehir çocukları gibi tüketime endeksli değildir, üretmeye odaklanmıştır.
Okuldan sonra gün bitimine kadar çobanlık yapan çocuktur;
Geceleri ise sürüsü yıldızlar olur, güttüğü umut…
*Meraklısına; 'Köv dadası'yız, elhamdülillah.. Mutluyuz, gururluyuz..