Çanakkale’nin sevilen isimlerinden Yüksel Özdemir, sosyal medya hesabından bünyesinde yer aldığı YKKED Çanakkale Şubesi Kadın Halk Oyunları Ekibi için yazdığı duygusal bir yazıyı paylaştı. Yüksel Özdemir, ekip olarak 5 ayda çok ciddi yol kat ettiklerini ifade ederek, bir araya gelen örgütlü kadınların gücüne bir kez daha dikkat çekti.
Çanakkale’nin sevilen isimlerinden Yüksel Özdemir YKKED Çanakkale Şubesi Kadın Halk Oyunları Ekibi için yazdığı duygusal bir yazı kaleme aldı. İşte o ifadeler…
“Hayalim vardı, halk oyunları oynamak. Nüket dedi ki; “O benim de hayalim.” Haydi o zaman gerçekleştirelim. Nasıl vurdularsa dizlerini her sabah babam, annem ve tüm Köy Enstitülüler Demokrasi çınarının altında, meydanda biz de vuralım dizleri, söyleyelim türküleri. Kalksın kollar havaya, şakısın parmaklar… Rıdvan güzel oynar hem de öğretici, Köy Enstitülü Sezai Yüce’nin oğlu. Yönetimdeyiz. Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneğinde, çalışıyoruz birlikte.”
“Dernekte bir gün toplantıda “Rıdvan arkadaş kuralım kadın halk oyunları ekibini, öğret bize Çanakkale Yöresi oyunlarını…” “Çalıştırırım sizi bir ay, sonra işlerim var, bir öğrencim olur size eğitmen…” Tamam dedik, Nüket Başaran’la çocuklar gibi şendik… Biz gidemeyiz bir yere, sen dernekte öğret bize. 17 Nisan Köy Enstitüleri’nin kuruluş yıldönümünde, oynayalım hep birlikte…”
“İşte başladı bizim öykü böyle, Emine Pehlivan bizim gibi yeni öğrenci. Rıdvan’ın eski öğrencisi Funda Üçer, yüzünde gülücüklerle geldi. Bir ay su gibi geçti. Bir gün Rıdvan Yüce dedi, benden bu kadar. Gülen gözleriyle amca kızı Meserret Yüce. Sıcak kalbi, sevecen halleri ve amcadan aldığı çalışma disipliniyle. Halk oyunları eğitmenimiz oldu… Öğrenmek için gelenler, işi olup gidenler trafiğinde. Gülay Oktay eklendi eğitmen listesine. O da Rıdvan Yüce’nin öğrencisi. Kaderin güzel cilvesi eşi ve oğlu da benim öğrencim. Hava soğuk da olsa, “covid” dolaşsa da ortalıkta, önlemlerimizi aldık, iyi öğrenci olduk…”
“16 Mart Öğretmen Okulları’nın kuruluş yıldönümünde harmandalı oynadık Atatürk Anıtı önünde. Oradan bir ses; “Çok güzel oynadılar, aahh ben de istiyorum öğrenmek” diyerek süzülüverdi, Derneğin ve kalbimizin kapısından içeri Emel Koray. Telefon çaldı. “Arkadaşım nasılsın? Çok özledim seni. Sıkıldım bu Covid’den, yalnızlığa mahkumiyetten.” “Candan’cığım alıyoruz önlemleri, öğreniyoruz oyunları” deyince, sesi şakıdı arkadaşımın. “Ben de geleyim. Biraz biliyorum, sizlere yetişeyim.” Listeye eklendi Candan Karakaş.”
“Nursen de istiyor” dedi Nüket. “Çok iyi olur, haftaya salıya gelsin aramıza katılsın.” Arkadaşımız Nursen Kırmacı da bizimle. Hepimiz yılların dostluğuyla harmanlıyoruz sevgimizi, pekiştiriyoruz dostluğumuzu. Öğreniyoruz oyunları… Harmandalı, Bayramiç’in Dağları derken Geldi 17 Nisan Gözlemevinde programda oynamalı kadınlar… Oyunlarımızla alkışları topladık. Ne mutlu bize, sözümüzü tuttuk, başardık.”
“Haydi kızlar bir oyun daha. Yandım Ayşe’yi de güzel öğrenelim. Harman Yeri’nde 14 Mayıs’ta, dernek kahvaltısında oynayalım. Sezonu kapatalım. Alkışlar ve tebriklerle başımız dönmedi. Şımarmadık, beş ayda bu iş bu kadar güzel olur, dedik… Başarımızın sırrının ekibin disiplinli çalışmasında ve içtenlikle birlikteliğinde olduğunu biliyorduk.”
“Tatile çıkalım, sezonu eylülde açalım derken, kapanışı torunum Batu’nun sünnetinde yaptık. Babaanne Yüksel ve Halk Oyunları Ekibi olarak düğünde oynadık. Harmandalı, Bayramiç’in Dağları, Yandım Ayşe. Ezber ettik. Yeni sezonda yeni oyunlarla biz yine varız… Siz dostları bekleriz…”
“Dernekte bir gün toplantıda “Rıdvan arkadaş kuralım kadın halk oyunları ekibini, öğret bize Çanakkale Yöresi oyunlarını…” “Çalıştırırım sizi bir ay, sonra işlerim var, bir öğrencim olur size eğitmen…” Tamam dedik, Nüket Başaran’la çocuklar gibi şendik… Biz gidemeyiz bir yere, sen dernekte öğret bize. 17 Nisan Köy Enstitüleri’nin kuruluş yıldönümünde, oynayalım hep birlikte…”
“İşte başladı bizim öykü böyle, Emine Pehlivan bizim gibi yeni öğrenci. Rıdvan’ın eski öğrencisi Funda Üçer, yüzünde gülücüklerle geldi. Bir ay su gibi geçti. Bir gün Rıdvan Yüce dedi, benden bu kadar. Gülen gözleriyle amca kızı Meserret Yüce. Sıcak kalbi, sevecen halleri ve amcadan aldığı çalışma disipliniyle. Halk oyunları eğitmenimiz oldu… Öğrenmek için gelenler, işi olup gidenler trafiğinde. Gülay Oktay eklendi eğitmen listesine. O da Rıdvan Yüce’nin öğrencisi. Kaderin güzel cilvesi eşi ve oğlu da benim öğrencim. Hava soğuk da olsa, “covid” dolaşsa da ortalıkta, önlemlerimizi aldık, iyi öğrenci olduk…”
“16 Mart Öğretmen Okulları’nın kuruluş yıldönümünde harmandalı oynadık Atatürk Anıtı önünde. Oradan bir ses; “Çok güzel oynadılar, aahh ben de istiyorum öğrenmek” diyerek süzülüverdi, Derneğin ve kalbimizin kapısından içeri Emel Koray. Telefon çaldı. “Arkadaşım nasılsın? Çok özledim seni. Sıkıldım bu Covid’den, yalnızlığa mahkumiyetten.” “Candan’cığım alıyoruz önlemleri, öğreniyoruz oyunları” deyince, sesi şakıdı arkadaşımın. “Ben de geleyim. Biraz biliyorum, sizlere yetişeyim.” Listeye eklendi Candan Karakaş.”
“Nursen de istiyor” dedi Nüket. “Çok iyi olur, haftaya salıya gelsin aramıza katılsın.” Arkadaşımız Nursen Kırmacı da bizimle. Hepimiz yılların dostluğuyla harmanlıyoruz sevgimizi, pekiştiriyoruz dostluğumuzu. Öğreniyoruz oyunları… Harmandalı, Bayramiç’in Dağları derken Geldi 17 Nisan Gözlemevinde programda oynamalı kadınlar… Oyunlarımızla alkışları topladık. Ne mutlu bize, sözümüzü tuttuk, başardık.”
“Haydi kızlar bir oyun daha. Yandım Ayşe’yi de güzel öğrenelim. Harman Yeri’nde 14 Mayıs’ta, dernek kahvaltısında oynayalım. Sezonu kapatalım. Alkışlar ve tebriklerle başımız dönmedi. Şımarmadık, beş ayda bu iş bu kadar güzel olur, dedik… Başarımızın sırrının ekibin disiplinli çalışmasında ve içtenlikle birlikteliğinde olduğunu biliyorduk.”
“Tatile çıkalım, sezonu eylülde açalım derken, kapanışı torunum Batu’nun sünnetinde yaptık. Babaanne Yüksel ve Halk Oyunları Ekibi olarak düğünde oynadık. Harmandalı, Bayramiç’in Dağları, Yandım Ayşe. Ezber ettik. Yeni sezonda yeni oyunlarla biz yine varız… Siz dostları bekleriz…”