Bu haftanın konusuna nereden başlayayım ve tam olarak nereye bağlayayım bilemedim. Yaşadığımız olaylarda karşımızdaki kişinin kafa karışıklığı ve hayatı algılayış şekli anlamsızlaştıkça, birde bu anlamsızlığı kendisinin içi boş egosuyla karışınca ortaya muhteşem figürler çıkabiliyor. Kendilerini dev aynalarında gören bir takım şahıslar ve söylediklerine cevap bile vermeye değmez monologlar. Dinlemeyi bilmeyen ama bunun çok daha ötesinde bir problem olan hayatın gerçekliğinden kopuk yaşayan biri ile orta noktada buluşabilmek, bir konu üzerinde mutabık kalabilmek ve normal bir sohbet dahi gerçekleştirebilmek mümkün değilken, yaptığımız mesleği değersizleştirerek küstahlık boyutunda tavırlar takınan birisine laf anlatmaya çalışmak tamamen boşa harcanan vakit gibi geliyor yıllardır gözüme.
Geçen hafta tam olarak böyle bir figür ile karşılaştık. Kiralamak için pazarladığımız dairelerden birine yaptığımız gösterimden sonra bu büyük zat ile tanışma şerefine nail olduk. Kendisi mangalda kül bırakmayan, ağzı durmaksızın laf yapan, tüm bu lafları yaparken de kendini övmekten geri duramayan, satışın kitabını yazmış ve bir mağazada müdürlük yapan insanüstü bir varlıktı. Tabi tüm bunları ilk görüşmede anlamadık, süreç ilerledikçe takındığı tavırlardan, söylemlerinden ve bizi tehdit edişlerinden yola çıkarak bu fikrimiz perçinlendi.
Nasıl gelişti olay? Kiralık bir dairemizi görüp bize geri döneceğini ifade ettikten sonra gidip mal sahibini bulmak gibi daha en başta ahlak normlarının dışında hareket ederek kalitesini göstermeye başladı bu büyük şahıs. Gayrimenkul sahibimiz çok düzgün, sözünün ve verdiği yetkinin arkasında durmasını bilen nezaket sahibi biri olduğundan, egosu tavanda bu şahsı da kırmayarak kiralama şartlarını konuşup prensipte anlaştıktan sonra bizi aradan çıkarma denemesini bertaraf etmek suretiyle bu malum şahsı ofisimize yönlendirdi. Tabi telefon görüşmesinden sonra bizi bilgilendirerek durumu anlattı gayrimenkul sahibimiz. Bu şahıs ise istemeye istemeye bizimle iletişime geçmek zorunda kalıyor ancak bir problem var o da bizi aradan çıkarmaya çalışmış olması. Bir yalan bulması lazım bunun için ve buluyor; beyefendi tüm gayrimenkul pazarlıklarını mal sahipleri ile kendi yaparmış, bizi aradan çıkarmak aklının ucundan bile geçmemiş. İnandık mı? Hemen inandık tabi çünkü böyle ahlaksızlıklarla hiç karşılaşmadığımızdan sürekli bu yalanlara inanmak gibi bir alışkanlığımız var. Bununla beraber olayı zorlamamak adına şartları tekrarlayıp mutabık kaldıktan sonra kontratı hazırlayacağımızı konuştuk. Tüm süreç sonlandı derken malum şahsın talepleri gelmeye başladı; şurasını da yapsın mal sahibi, burasını da düzeltsin, orasını da şöyle yapsın vsvsvs… Kendi evine yatırım yapıyormuş çünkü ve bunu yapmak zorundaymış. Anlaşmaya varılmış bir konunun tekrardan pazarlığa açılmasının doğru olmadığını söylememize rağmen bizlerin emlakçı olduğunu, bunları söylemek zorunda olduğumuzu çok sert ifadelerle dile getirdi. Söylemez miyiz? Elbette söyleriz ve hatta sevine sevine söyleriz, neden söylemeyelim? Ne mi oldu? Gayrimenkul sahibimiz haklı olarak daha başta konuştuğunun arkasında duramayan birine dairesini kiralamak istememesi ile sonuçlandı olay. Haklı mıydı? Kesinlikle haklıydı, daha başta “ben koskoca bir problemim ve bu evi bana kiraladığına pişman olacaksın” diye bas bas bağıran birine bu kiralamayı yapmak ileride çok daha sıkıntılı süreçlerin kapısını aralayacaktı.
Tabi mevzu burada bitmedi; birde durumun “Haşmetmeab”larına iletilmesi gerekiyordu. Gerekli bilgilendirmenin yapılmasının ardından majesteleri açtı ağzını yumdu gözünü; bu ne biçim esnaflıkmış, biz bir kiralamayı becerememişiz, tüm Çanakkale’yi tanıyormuş da herkese bizi rezil edecekmiş vsvsvs… Komik; bizi aradan çıkarmak isteyen kendisi, mal sahibi adına neler yapılması gerektiğine karar veren kendisi, nezaket sınırlarını zorlayan ve karşısındakinin emeğini değersizleştirerek yüksek perdeden konuşup tehditler savuran kendisi, yavuz hırsız misali üste çıkan kendisi ama mağdura gelince yine kendisi.
Bu tip durumlarla gayrimenkul sektöründe her dakika karşılaşıyoruz sanmayın. Allahtan bu örnekteki gayrimenkul sahibimiz gibi dimdik duran gayrimenkul sahipleri ve bu basitlikler peşinde koşmayan alıcı&kiracı adayları var ki yaptığımız işi keyifle yapmaya devam edebiliyoruz. Bu modeller de işin eğlencesi olup, yüzümüzde bir gülümseme bırakıpkaybolup gidiyorlar hayatlarımızdan.
Bu Şehri ve Bu İşi Çok Seviyoruz…
YAZARLAR
Yayınlanma: 12 Ocak 2021 - 10:15
Haşmetmeabları böyle buyurdu
Bu haftanın konusuna nereden başlayayım ve tam olarak nereye bağlayayım bilemedim
YAZARLAR
12 Ocak 2021 - 10:15
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir