Hayatınızı sınırlayan düşüncelerinizi değiştirin, Hayatınız değişsin!

Hayallerini gerçekleştirmek isteyen var mı? diye sorsam herkesin cevabı uzun uzadıya kocaman bir EVEEEEETTT olurdu sanırım. Eee haklısınız kim hayatında biraz değişiklik tazelik istemez ki!
Bu cevap birden bire zihnimizin bir dürtüsü ile bize durdurur. ŞÜPHE… İşte o vakit tamamen söndürür bizi ve yüreğimizi dolduran, bize yaşama sevinci veren o güzelim kocaman ümitlerimizi…
Peki neden şüphe duyarız ki! Şüpheci miyiz her konuda?
Şüphe de bir zihin algısı ve düşünce biçimidir. Zihnimizin doğru yanlış diye ayırt edemediği.. Eğer tüm veya belirli konulara düşünmeden sürekli olarak ŞÜPHE ile bakıyorsak, ya da bu değişikliğin hayatımızda gerçekleşeceğine inanmıyorsak bu bilinçaltımızın bir tutumudur. Diğer bir deyişle bilinçli zihnimizin konfor alanını koruyan bir güvenlik mekanizması devreye girmiş demektir.
Peki ne işlere yarar bu Bilinçaltı?
Zihnimizin devreye aldığı 2 bölgesel alanı vardır. Eylemlerini düşünerek tartarak değerlendirerek karar mekanizması ile devreye alan Bilinçli Zihin, ki bu da %10’luk bölüm… Eylemlerini düşünmeden otomatik refleks mekanizması ile devreye alan Bilinçdışı yani Bilinçaltı zihnimiz, bu da % 90’lık bölüm. Değişimlerin hızlıca olamamasının nedeni işte bu oranlamadan kaynaklanmaktadır. Bilinçaltı denilen alan, bilinçli zihnimizin hazine odasıdır. Hazine odası(bilinçaltı) sadece otomatikleşmiş davranışların ve algıların saklandığı kıymetli, hayati olarak korunan yaşamsal alanıdır. Bilinçli zihnimizin evet demediği ve inanmadığı hiçbir şeyi Bilinçaltı yani hazine odası değerli bulmaz ve kabul etmez.
Düşüncelerimizi bilinçaltında değiştirdiğimizde önümüzdeki engeller kalkar, akan sular durur ve kendi istediğimiz gerçeği yaratabiliriz.
Atalarımızdan genetik olarak bize geçen kalıplar :
Bizi engelleyen inançları farklı şekillerde edinmiş olabiliriz, bunun bir başka örneği ise Atalarımızdan genetik olarak bize geçen kalıplardır. Eğer atalarımdan birisi çok zor bir hayat geçirdiyse ve bu da bana genetik olarak aktarıldıysa, ben bu hayatımda her ne kadar bolluk ve bereket içinde olsam bile hayatı hep ‘zor’ olarak görebilirim. İnanılmaz gibi görülse de maddi miraslarımız gibi ruhsal ve görevsel miraslarımız da vardır. Ailelerde zamanında ödenmemiş hakların ödenmesi için kuşaklara devredebilir. Ya da ailenin kuşaklar boyu verdiği iflas savaşı sizinle artık son bulmak isteyebilir.
Artık hayatınızın kontrolünü ele almanızın zamanı gelmedi mi?
Bu kalıpları artık zihnimizde, hayatımızda bir yük olarak taşımamıza gerek yoktur. Bunları kolaylıkla değiştirebilir, çıkarabilir, dönüştürülebilir ve hatta yerine olmasını istediklerimizi koyabiliriz. Bilinçaltımıza olumlu ve arzu ettiğimiz şeyleri yükleyerek hayatımızda istediğimiz her şeyi gerçekleştirebiliriz.
SEÇİM SİZİN!
Ayfer ÖZDEMİR
Uluslararası NLP ve Profesyonel Yaşam Koçu
Kişisel Gelişim Uzmanı ve Bilinçaltı Terapisti
Vedik Astroloji Danışmanı