Merhaba Sevgili Okur,
Bugün 08 Mart Dünya Kadınlar Günü. Bazı günlere özel anlamlar yüklenmesini çok tasvip etmiyor olsam da (sevgililer günü vs gibi) bazı günlerinde farkındalık yaratmak adına özel olarak anılması düşüncesindeyim.
Bu özel günde rol model olan kadınların özellikle anılmasını, kadın gücünü, kadın dayanışmasını özellikle dile getirilmesini değerli buluyorum. Özellikle kendilerinde aynı gücü ve cesareti bulup yollarını çizecek küçük genç kızlarımız için.
Ülkemizde her ne kadar kadın erkek eşitliği var denilse de uygulamada da bu algı çoğu kez bu kırılmaya çalışılsa da, maalesef aynı olmadığının yaşandığı durumlar çok oluyor.
“Sen kızsın bu saatte ne işin vardışarıda?”,” Kız kısmına evin her işini öğretmek lazı, evi sen çekip çevireceksin”, “ Sessizlik oldu bir kız çocuğu dünyaya geldi galiba”… gibi söylemler kadın erkek eşitsizliğini anlamak için yeterli aslında.
Tüm bunlar için rol model kadınlarımız gibi cesaretle, aşkla, sevgiyle çizdiğimiz ya da çizeceğimiz yolda olmalıyız. Tüm bu sebeplerle kendi içimizden geldiği gibi hayatı yaşamalı, içimizden geldiği gibi giyinmeli, özgürce hareket edip fikirlerimizi dile getirebilmeliyiz.
Kadın olmanın gereklilikleri diye sınıflandırılan gerekçelerle yolumuzdan vazgeçmemeliyiz. Bu yüzden herkesin hikayesi farklıdır. Herkes kendi yolunda, kendi cesareti ile ilerlerken farklı deneyimler ve farklı paylaşımlar yaşar. Ama sonuçta yol, gitmek istediği yol ise kadın olarak yolundan vazgeçmiyor ise doğru yolda demektir.
“Küçük Fare ile Kırmızı Duvar” isimli bir çocuk kitabı var sevgili okurlar. Hikayede duvarın diğer tarafını merak eden bir fare var. O duvarın orada hep var olduğunu ve tüm arkadaşlarının bu duvarı bildiğini ve korktuklarını biliyor. Ama bizim küçük faremiz bu duvarın diğer tarafını çok merak ediyor. Ve bilinmezi keşfetmek için cesaretini topluyor. İşte o anda aslında o duvarın hiç olmadığını onu kendilerinin yarattıkları bir duvar olduğunu fark ediyor. Bu bir çocuk kitabı ve bizlere duvarlarımızı, duvarlarımızı yıktığımızda neler hissedebileceğimizi, aslında bazı şeylerin bizim önyargılarımız, korkularımız ve sınırlarımız olduğunu gösterebiliyor.
Bizlerde kız çocukları, genç kızlar, kadınlar olarak özellikle kendimize duvarlar örmeden önce düşünüp cesaretimizi toplamalıyız sevgili okurlar. Dünyaya ilham olan kadınlara ve ülkemizde birçok başarıya imza atmış kadınlara baktığımızda onların hikayelerinin de aslında farklı olduğunu ama ortak noktada yollarından vazgeçmeden ilerlemeye çalıştıklarını unutmamalıyız.
Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun Sevgili Kız Çocukları, Genç Kızlarımız ve Kadınlarımız. Yüreğinizden sevgiyi, yolunuzdan ilhamınızı ve cesaretinizi eksik etmeyiniz. Sevgilerimle,
Çocuk Kitabı Yazarı Işık SARAÇ
Bugün 08 Mart Dünya Kadınlar Günü. Bazı günlere özel anlamlar yüklenmesini çok tasvip etmiyor olsam da (sevgililer günü vs gibi) bazı günlerinde farkındalık yaratmak adına özel olarak anılması düşüncesindeyim.
Bu özel günde rol model olan kadınların özellikle anılmasını, kadın gücünü, kadın dayanışmasını özellikle dile getirilmesini değerli buluyorum. Özellikle kendilerinde aynı gücü ve cesareti bulup yollarını çizecek küçük genç kızlarımız için.
Ülkemizde her ne kadar kadın erkek eşitliği var denilse de uygulamada da bu algı çoğu kez bu kırılmaya çalışılsa da, maalesef aynı olmadığının yaşandığı durumlar çok oluyor.
“Sen kızsın bu saatte ne işin vardışarıda?”,” Kız kısmına evin her işini öğretmek lazı, evi sen çekip çevireceksin”, “ Sessizlik oldu bir kız çocuğu dünyaya geldi galiba”… gibi söylemler kadın erkek eşitsizliğini anlamak için yeterli aslında.
Tüm bunlar için rol model kadınlarımız gibi cesaretle, aşkla, sevgiyle çizdiğimiz ya da çizeceğimiz yolda olmalıyız. Tüm bu sebeplerle kendi içimizden geldiği gibi hayatı yaşamalı, içimizden geldiği gibi giyinmeli, özgürce hareket edip fikirlerimizi dile getirebilmeliyiz.
Kadın olmanın gereklilikleri diye sınıflandırılan gerekçelerle yolumuzdan vazgeçmemeliyiz. Bu yüzden herkesin hikayesi farklıdır. Herkes kendi yolunda, kendi cesareti ile ilerlerken farklı deneyimler ve farklı paylaşımlar yaşar. Ama sonuçta yol, gitmek istediği yol ise kadın olarak yolundan vazgeçmiyor ise doğru yolda demektir.
“Küçük Fare ile Kırmızı Duvar” isimli bir çocuk kitabı var sevgili okurlar. Hikayede duvarın diğer tarafını merak eden bir fare var. O duvarın orada hep var olduğunu ve tüm arkadaşlarının bu duvarı bildiğini ve korktuklarını biliyor. Ama bizim küçük faremiz bu duvarın diğer tarafını çok merak ediyor. Ve bilinmezi keşfetmek için cesaretini topluyor. İşte o anda aslında o duvarın hiç olmadığını onu kendilerinin yarattıkları bir duvar olduğunu fark ediyor. Bu bir çocuk kitabı ve bizlere duvarlarımızı, duvarlarımızı yıktığımızda neler hissedebileceğimizi, aslında bazı şeylerin bizim önyargılarımız, korkularımız ve sınırlarımız olduğunu gösterebiliyor.
Bizlerde kız çocukları, genç kızlar, kadınlar olarak özellikle kendimize duvarlar örmeden önce düşünüp cesaretimizi toplamalıyız sevgili okurlar. Dünyaya ilham olan kadınlara ve ülkemizde birçok başarıya imza atmış kadınlara baktığımızda onların hikayelerinin de aslında farklı olduğunu ama ortak noktada yollarından vazgeçmeden ilerlemeye çalıştıklarını unutmamalıyız.
Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun Sevgili Kız Çocukları, Genç Kızlarımız ve Kadınlarımız. Yüreğinizden sevgiyi, yolunuzdan ilhamınızı ve cesaretinizi eksik etmeyiniz. Sevgilerimle,
Çocuk Kitabı Yazarı Işık SARAÇ