Hayatımız boyunca sürekli seçimler yapmak zorunda kalırız, yaptığımız seçimlerle hayatımıza yön veririz. Eşimizi, işimizi yaptığımız seçimlerimizle şekillendiriyoruz.
Her seçimle beraber hayatımıza dahil ettiklerimiz gibi aynı zamanda her seçimle vazgeçtiklerimiz de vardır. Zaman zaman bunu unutur sadece hayatımıza dahil ettiğimiz kısımda takılı kalırız. Her seçimi nedense kâr olarak, katkı olarak düşünsek te her seçimle hayatımızdan vazgeçtiklerimizi nedense göz ardı ederiz. Hayatımızı seçimlerimizle yönlendirdiğimiz bir gerçek.
Peki bu seçimlerin ne kadarında risk alıyoruz? Acaba seçimlerimizi sadece bizi zorlamayacak, uğraştırmayacak, kaybetme sancısı olmayan tercihlerden yana mı kullanıyoruz. Yani bize risksiz gelen seçimleri mi yapıyoruz ?Peki seçimlerimizle mutlu muyuz? Neden mi sordum çünkü seçimlerimizin sorumluluğunu sadece mutlu olursak almaya eğilimliyiz. Mutsuz olduğumuz bir durumda da kader kurbanı psikolojisine bürünüyoruz.
Peki Risk almadan elde edileni yarar olarak mı görüyoruz? Sağlamcı olan yanımızla hayatımızın gelişmesini ne kadar engelliyoruz acaba? Çünkü seçim yaparken genellikle daha iyi kazanılacağı, daha iyisinin elde edileceği düşüncesi egemendir. Tek kutuplu bakış açısından yaparız seçimlerimizi. Halbuki hayat, içerisinde sonsuz seçenekler ve buna bağlı seçimler barındırır.
Peki biraz daha kafanızı karıştırayım. Acaba riskten kaçmanızın arkasındaki sebebiniz gücünüze güvenmeyişinizden olabilir mi? Gücünüz bu konudaki inancınızın ya da bilginizin eksikliğinden olabilir mi? Zira gücünüzü bilginizden aldığınız zaman risk almaktan da korkmadığınızı da anlarsınız emin olun. Seçimlerimizin sonuçları üzerine de bir hayat şekilleniyor. Bunun ne kadar fakındayız peki?
Bazen yapılan seçimlerin sonucunu önceden bildiğimiz halde yine de tercihimizi başka seçenekten yana kullanmayız. Bazen bildiklerimiz, bilmediklerimizden daha güvenli gelir bizlere. Aslında mutlu olmak ya da olmamak bile bir seçimdir düşündüğümüzde.Her yeni güne bu basit seçimle başlıyoruz; bugün mutlu olmak istiyor muyum?istemiyor muyum?Ancak çoğu güne bunun bir seçim olduğunu unutarak başlıyoruz. Mutlu olabilmek biraz emek istiyor çünkü.
Herkes bir kaçış peşinde, kaçmak için de vazgeçmeye razı, vazgeçtiklerini kabullenmeye razı. Seçimlerin iyisi kötüsü olur mu ?olmaz tabi. Sadece farkındalıkla seçim yapma hakkımızı kullanmak ve sonuçlarının farkında olarak rıza göstermek önemlidir.
Yani iyi ya da kötü seçim yoktur aslında. Bize iyi gelen, iyi hissettiren ya da sonuçlarından memnun kalmadığımız seçimlerimiz vardır. Kendimizi mutlu olmayı hak etmediğimize inandırmaya devam ettiğimiz sürece bu girdabın içinden çıkmak da o kadar zorlaşır.
Tüm seçimlerimiz bizi şu an olduğumuz halden daha iyi bir hale taşıyabilir, eğer izin verirsek. Madem ki “her seçim bir vazgeçiştir” o zaman mutluluğunuzdan vazgeçmeyin. AYFER ÖZDEMİR
Uluslararası Nlp ve Profesyonel Yaşam Koçu
Bilinçaltı ve Kişisel Gelişim Uzmanı
Vedik Astroloji Danışmanı
Her seçimle beraber hayatımıza dahil ettiklerimiz gibi aynı zamanda her seçimle vazgeçtiklerimiz de vardır. Zaman zaman bunu unutur sadece hayatımıza dahil ettiğimiz kısımda takılı kalırız. Her seçimi nedense kâr olarak, katkı olarak düşünsek te her seçimle hayatımızdan vazgeçtiklerimizi nedense göz ardı ederiz. Hayatımızı seçimlerimizle yönlendirdiğimiz bir gerçek.
Peki bu seçimlerin ne kadarında risk alıyoruz? Acaba seçimlerimizi sadece bizi zorlamayacak, uğraştırmayacak, kaybetme sancısı olmayan tercihlerden yana mı kullanıyoruz. Yani bize risksiz gelen seçimleri mi yapıyoruz ?Peki seçimlerimizle mutlu muyuz? Neden mi sordum çünkü seçimlerimizin sorumluluğunu sadece mutlu olursak almaya eğilimliyiz. Mutsuz olduğumuz bir durumda da kader kurbanı psikolojisine bürünüyoruz.
Peki Risk almadan elde edileni yarar olarak mı görüyoruz? Sağlamcı olan yanımızla hayatımızın gelişmesini ne kadar engelliyoruz acaba? Çünkü seçim yaparken genellikle daha iyi kazanılacağı, daha iyisinin elde edileceği düşüncesi egemendir. Tek kutuplu bakış açısından yaparız seçimlerimizi. Halbuki hayat, içerisinde sonsuz seçenekler ve buna bağlı seçimler barındırır.
Peki biraz daha kafanızı karıştırayım. Acaba riskten kaçmanızın arkasındaki sebebiniz gücünüze güvenmeyişinizden olabilir mi? Gücünüz bu konudaki inancınızın ya da bilginizin eksikliğinden olabilir mi? Zira gücünüzü bilginizden aldığınız zaman risk almaktan da korkmadığınızı da anlarsınız emin olun. Seçimlerimizin sonuçları üzerine de bir hayat şekilleniyor. Bunun ne kadar fakındayız peki?
Bazen yapılan seçimlerin sonucunu önceden bildiğimiz halde yine de tercihimizi başka seçenekten yana kullanmayız. Bazen bildiklerimiz, bilmediklerimizden daha güvenli gelir bizlere. Aslında mutlu olmak ya da olmamak bile bir seçimdir düşündüğümüzde.Her yeni güne bu basit seçimle başlıyoruz; bugün mutlu olmak istiyor muyum?istemiyor muyum?Ancak çoğu güne bunun bir seçim olduğunu unutarak başlıyoruz. Mutlu olabilmek biraz emek istiyor çünkü.
Herkes bir kaçış peşinde, kaçmak için de vazgeçmeye razı, vazgeçtiklerini kabullenmeye razı. Seçimlerin iyisi kötüsü olur mu ?olmaz tabi. Sadece farkındalıkla seçim yapma hakkımızı kullanmak ve sonuçlarının farkında olarak rıza göstermek önemlidir.
Yani iyi ya da kötü seçim yoktur aslında. Bize iyi gelen, iyi hissettiren ya da sonuçlarından memnun kalmadığımız seçimlerimiz vardır. Kendimizi mutlu olmayı hak etmediğimize inandırmaya devam ettiğimiz sürece bu girdabın içinden çıkmak da o kadar zorlaşır.
Tüm seçimlerimiz bizi şu an olduğumuz halden daha iyi bir hale taşıyabilir, eğer izin verirsek. Madem ki “her seçim bir vazgeçiştir” o zaman mutluluğunuzdan vazgeçmeyin. AYFER ÖZDEMİR
Uluslararası Nlp ve Profesyonel Yaşam Koçu
Bilinçaltı ve Kişisel Gelişim Uzmanı
Vedik Astroloji Danışmanı