Okullarda yüz yüze eğitimin başlamasıyla geçirdiğimiz sürecin aksayan yanları da gün yüzüne çıkmaya başladı. Uzaktan eğitimde öğrenciden yeterli geri dönüşler alınamadığından, her öğrencinin uzaktan eğitime ulaşacak bir cihaza ya da internet erişimine sahip olamamasından bu aksaklıklar göze çarpmamış olsa da sınıf ortamında bu aksaklıklar elbette ki kendini belli etti. Karşılaştığımız bir diğer durum ise canlı derslerde daha aktif olan bazı öğrencilerimizin yüz yüze eğitimde aynı performansı göstermiyor, gösteremiyor oluşu.
Bu iki grupta yer alan öğrencilerimiz için de fazladan yapılması gereken şeyler olduğu aşikâr. Bu noktada ise hem biz eğitimcilere hem de velilere düşen görevler var. Her zaman belirttiğim gibi eğitim süreci bir sacayağın üzerinde yer alır: Öğretmen, öğrenci, veli… Eğer birinde bir sıkıntı olursa, süreç ayakta durmakta zorlanır. Süreci en az zararla atlatabilmek için neler yapmalıyız gelin biraz bunun üzerinde duralım.
Eksik konular belirlenmeli;
Evde de olsak okulda da olsak zaman akmaya devam ediyor. Haliyle eğitim de… Devam ediyor etmesine de acaba biz, çocuğumuz ya da öğrencimiz tam olarak neresindeyiz? Hangi sınıf olursa olsun kazanımlar birbiriyle bağlantılı çalışılır hiçbir kazanım bir öncekinden bağımsız olmadığı gibi kendisinden sonra işlenecek kazanımdan da bağımsız olmayacaktır. Eğer bir noktada kopukluk yaşanmışsa sonraki kazanımda da sorunlar yaşanması işten bile değil. Öncelikle eksikliğimiz olduğunu düşündüğümüz noktaları tespit ederek onların üzerinde durmalı karşılaşılabilecek hazırbulunuşluk sorunlarına da önceden engel olmalıyız.
Mevcut Problemler Devam Ediyor Mu?
Yazımın girişinde bahsettiğim karşılaşılan sorunlar devam ediyor mu, hangisi yada hangileri devam ediyor tespit edilmeli ve bu sorunun çözümü için elimizden geleni yapmalıyız. Geçen dönemde canlı derslere katılamamış bir öğrencinin neden katılamadığını sorgulayarak çözüm üretmeye çalışmak gibi… Canlı derse katılsa dahi konuyu anlamakta güçlük çeken öğrenci neden bu sıkıntıyı yaşıyor, uzaktan eğitimde çok aktif olan öğrencimiz hala sınıfta derse katılımda güçlük çekiyor mu gibi… Eğitim zaten pandemiden önce de çok aktif bir süreçti. Her an ortaya bir sorun çıkabilir, bu soruna müdahale edilse bile yeni bir sorunla karşılaşmayacağımız anlamına gelmezdi. Önemli olan yerinde ve zamanında müdahale edebilmek.
Özgüveni Arttıran Yaklaşımları Tercih Etmeliyiz
Yetişkinler için geçerli olan bir söz vardı ‘’Şimdi yüzüne söyleyemem daha sonra arar konuşurum.’’ Yada ‘’Ben ona mesaj atarım.’’ Gibi. Bunu sadece günlük yaşantımızda yetişkinlere has olmadığını da uzaktan eğitim sürecinde görmüş olduk. Öğretmen arkadaşlarımdan ‘’A öğrencisinin dersine 3 yıldır girerim canlı derste ilk kez sesini duydum.’’ tarzında o kadar çok söz işitiyorum ki… Öğrencilerin ev ortamında olmaları, belki yüz yüze olmamaları gibi faktörler nedeniyle böyle de bir avantajımız oluştu. Bu potansiyelin okul ortamına da aktarımı için hem aile hem de biz eğitimciler öğrencilerimizin özgüvenlerini, motivasyonlarını yüksek tutmalıyız.
Karşılaştığımız tüm süreçlerin bundan sonrakilerden daha hayırlı olması temennisiyle…
Bu haftayı da Aliya İzzetbegoviç ile noktalayalım kıymetli okur;
"Ve her şey bittiğinde, hatırlayacağımız tek şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır!"
Herkese sağlıklı, huzurlu, mutlu haftalar dilerim.
Kalın sağlıcakla.
YAZARLAR
Yayınlanma: 25 Mart 2021 - 10:30
Her şey Bıraktığımız gibi mi?
Okullarda yüz yüze eğitimin başlamasıyla geçirdiğimiz sürecin aksayan yanları da gün yüzüne çıkmaya başladı
YAZARLAR
25 Mart 2021 - 10:30
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir