Günümüzde ambalajlardan elektronik cihazlara kadar 2,1 ile 2,3 milyar ton arasında atık oluşuyor, fakat küresel atık yönetimi bu miktarla başa çıkmakta yetersiz kalıyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre, dünya genelinde 2,7 milyar insan katı atık toplama hizmetine erişim sağlayamıyor ve atıkların yaklaşık yüzde 60'ı kontrol edilebiliyor. Üretim ve tüketim alışkanlıklarındaki hızlı değişiklikler yapılmadığı takdirde, atıkların iklim, biyoçeşitlilik ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin 2050 yılına kadar iki katına çıkması bekleniyor.
2022 verilerine göre, dünya genelinde plastik üretimi 7,26 milyon metrik tona ulaştı. Geri dönüştürülmüş plastik kullanımında küçük artışlar gözlemlense de mevcut sistem, plastik kirliliğini azaltmakta yetersiz kalıyor. Geri dönüştürülebilir içerik oranı 2022 yılında %72,5’e çıkarak bir iyileşme gösterse de her yıl doğaya karışan 57 milyon ton plastik, büyük bir sorun teşkil ediyor.
Türkiye’de plastik kirliliği
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) raporuna göre, Türkiye'de yıllık plastik tüketimi hızla artmakta ve bu durum çevresel etkileriyle birlikte acil önlemler alınmasını zorunlu kılıyor. Ülkede plastik kirliliğinin önlenmesine yönelik çeşitli politikalar geliştirilmiş olmasına rağmen, atık yönetimi ve geri dönüşüm süreçlerinde daha fazla iyileştirme yapılması gerektiği vurgulanıyor.
Dijital dönüşüm ve ekonomik veriler
Plastik kullanımının en büyük sebeplerinden biri, kâğıt ve evrak işlerinde kullanılan ambalajlar olarak karşımıza çıkıyor. Ancak dijital dönüşüm, bu sorunun çözümünde önemli bir rol oynuyor. E-imza, KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) ve e-saklama sistemlerinin yaygınlaşması, kâğıt ve plastik kullanımını ciddi oranda azaltıyor. TÜRKEP Genel Müdürü Olcay Yıldız, dijital dönüşümün plastik kullanımına karşı olumlu etkisini vurgulayarak, bu süreçlerin tamamen elektronik ortamda yapılmasının plastiğe olan ihtiyacı ortadan kaldıracağını belirtiyor.
Çevresel etkiler ve gelecek perspektifi
Plastik üretimi, ekonomik sonuçların yanı sıra çevresel sonuçlar da doğuruyor. 2024 yılı için yapılan analizler, biyolojik bazlı ve geri dönüştürülmüş malzemelere yönelik yatırımların artsa da fosil yakıt bazlı plastik üretiminin hâlâ devam ettiğini ortaya koyuyor. Çevresel etkilerin azaltılması adına, sürdürülebilir üretim süreçlerine ve geri dönüşüm teknolojilerine yönelmek büyük önem taşıyor.
İLKİM ERGENE ÇALIK
