Kemal Abi'yi hatırlıyor musun Türkan?
Hani aylar önce,
piç gibi ortada kaldığımda,
darbe yediğimde Gönül'den
yazmış ta,
sana anlatmıştım ya,
yine O'ndan bahsedeceğim bugün.
Avel avel dolanırken görmüştü de,
"Kendine gel,
bu ne hal!" demişti.
Sonra hayatımın
belki hayatımızın
en önemli sözlerinden birini etmiş,
ben de buraya yazmıştım.
Hatırla, o günlerde
bana şöyle demişti Türkan...
"Hayatta
tek bir şeyi seveceksin!
Ne bir kadını,
ne bir çocuğu, çocuğunu
ne anneni,
ne babanı,
ne karını,
ne de paranı...
Hayatta sevdin mi, bir tek işini seveceksin!
İşin varsa,
sevgilin,
karın,
çocuğun
anan baban
ve paran var.
İşin yoksa,
bunların hiçbiri yok"
Geçenlerde ofise girerken yakaladı.
"Nereye böyle selamsız sabahsız!
Gel de bir fıkra anlat hele..."dedi
Oturdum Türkan...
İlk aklıma gelen fıkrayı anlattım.
"Genç erkek kıza vurgun,
ama bir türlü de açılamıyor.
Arkadaşları kızgın;
"Lan git konuş be!"diyorlar.
Çocukta zor bela bir cesaret.
Kıza yaklaşıyor.
Biraz daha yaklaşıyor.
Bir adam daha yaklaşıyor.
Tam konuşacakkken...
"Zaaart " diye bir ses.
Çıkardığı gazı,
bir cadde duymuştur. Kız hırsla geriye döner.
"Terbiyesiz herif!" der
"Allah belanı versin senin!"
Bizimki mahçup...
"Hanfendi" der utanarak,
"Size arkadaşlık
teklif edecektim de;
g.tüm tutmadı..." Yerlere yattı Kemal Abi,
elindeki bardak düşüp kırıldı.
Kapıdan çıkıyordum ki,geri sesledi.
"Babaannem bir gün
yanına oturtup beni,
şöyle dedi...
Hayatta hiç kimseyi
çok fazla sevmeyeceksin.
Kim olursa olsun bu!
İster annen baban, ister çocuğun
ister karın sevgilin!
Çünkü birgün onlar
bırakıp gittiklerinde seni,
kendini toparlaman zor olur.
Çok sevdiklerinle birlikte
senin de ölmen kaçınılmazdır.
O yüzden kimseyi kendinden daha fazla sevme!..
ölüm sıradandır.
Herkes bir gün ölür!"
Omuzuma dokundu.
"Şimdi git!" dedi Kemal Abi...
Asansöre binerken,
sözleri kulağımdaydı Türkan...
Ve aklımda,
yaşadığım acıların
anlamsızlığı vardı.
Hani aylar önce,
piç gibi ortada kaldığımda,
darbe yediğimde Gönül'den
yazmış ta,
sana anlatmıştım ya,
yine O'ndan bahsedeceğim bugün.
Avel avel dolanırken görmüştü de,
"Kendine gel,
bu ne hal!" demişti.
Sonra hayatımın
belki hayatımızın
en önemli sözlerinden birini etmiş,
ben de buraya yazmıştım.
Hatırla, o günlerde
bana şöyle demişti Türkan...
"Hayatta
tek bir şeyi seveceksin!
Ne bir kadını,
ne bir çocuğu, çocuğunu
ne anneni,
ne babanı,
ne karını,
ne de paranı...
Hayatta sevdin mi, bir tek işini seveceksin!
İşin varsa,
sevgilin,
karın,
çocuğun
anan baban
ve paran var.
İşin yoksa,
bunların hiçbiri yok"
Geçenlerde ofise girerken yakaladı.
"Nereye böyle selamsız sabahsız!
Gel de bir fıkra anlat hele..."dedi
Oturdum Türkan...
İlk aklıma gelen fıkrayı anlattım.
"Genç erkek kıza vurgun,
ama bir türlü de açılamıyor.
Arkadaşları kızgın;
"Lan git konuş be!"diyorlar.
Çocukta zor bela bir cesaret.
Kıza yaklaşıyor.
Biraz daha yaklaşıyor.
Bir adam daha yaklaşıyor.
Tam konuşacakkken...
"Zaaart " diye bir ses.
Çıkardığı gazı,
bir cadde duymuştur. Kız hırsla geriye döner.
"Terbiyesiz herif!" der
"Allah belanı versin senin!"
Bizimki mahçup...
"Hanfendi" der utanarak,
"Size arkadaşlık
teklif edecektim de;
g.tüm tutmadı..." Yerlere yattı Kemal Abi,
elindeki bardak düşüp kırıldı.
Kapıdan çıkıyordum ki,geri sesledi.
"Babaannem bir gün
yanına oturtup beni,
şöyle dedi...
Hayatta hiç kimseyi
çok fazla sevmeyeceksin.
Kim olursa olsun bu!
İster annen baban, ister çocuğun
ister karın sevgilin!
Çünkü birgün onlar
bırakıp gittiklerinde seni,
kendini toparlaman zor olur.
Çok sevdiklerinle birlikte
senin de ölmen kaçınılmazdır.
O yüzden kimseyi kendinden daha fazla sevme!..
ölüm sıradandır.
Herkes bir gün ölür!"
Omuzuma dokundu.
"Şimdi git!" dedi Kemal Abi...
Asansöre binerken,
sözleri kulağımdaydı Türkan...
Ve aklımda,
yaşadığım acıların
anlamsızlığı vardı.