Holigan ruhlu olmak her zaman saklanamaz duyguların ortaya çıkması sağlıyor. Öyle futbol holiganlığından bahsetmiyorum. Her ne kadar holiganizm futbol ile birlikte hayatımıza girmiş olsa da aslında her alanda holiganlık yapılabiliyor. Mesela siyaset. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İMAMOĞLU Belediye binasına T.C. tabelasını astırdı ve bir de Atatürk posteri ile durumu güzelleştirdi ama mazbata elden gidince yapılan ilk iş bunların yerlerinden sökülmesi oldu. Yani Atatürk resmi ve T.C. ibaresi devlete holiganlık yaptırdı bir anlamda.
Toplumun tüm kesimlerini memnun edecek bir siyaset adamı ya da siyasi parti hiçbir ülkede ortaya çıkamaz. Bu inkar edilemez bir gerçek. Öyle ise ne için sadece kendi seçmeni varmış da öteki seçmenler yaşamıyorlarmış gibi davranır ki siyasi seçilmişler. Onlar bu şekilde davrandıkça ülke menfaatleri göz ardı ediliyor, gelecek günlere umutla ve emin adımlarla yapılacak olan yürüyüş sürekli engellerle karşılaşıyor. Ülkeyi geleceğin güzel günlerine sorunsuz taşıyamaz hale geliyoruz.
Dövizin geldiği nokta ortada. Ticaret “yok” seviyesinde. Ticaret yapmaya çalışanlar için de “kar” kesinlikle yok. İstihdam sağlayan işverenler sürekli olarak işçi çıkarma derdindeler. İşsiz kalanlar yeniden iş bulamazlarken bir yandan da adreslerine gelen kredi kartı ekstreleriyle boğuşmaktalar. Kiralar ödenemiyor, bankalar iyi gün dostu olduklarını bir kez daha kanıtladılar. İhtiyacı olmayana “krediniz hazır” mesajları giderken ihtiyacı olanlarla görüşmüyorlar bile. hepsi yabancı sermayeye satıldı zaten zamanında, bu ülke insanından ne alırlarsa yurt dışına aktararak ülke içerisinde ki emisyonu düşürüyorlar ve krizin tuzu biberi oluyorlar. Toplum ahlaki çöküntü içerisinde. Bırakın kadınları, çocuklarımızın ırzlarını koruyamaz haldeyiz. ormanlar parçalanmış ceset parçaları ile dolu. Müge Anlı’da çözülemez cinayetler bereketi gırla gidiyor.
Şehit haberleri yeniden hortladı. Her gün şehit cenazeleri toprağa veriliyor barış şartlarında ki güzel ülkemde. Bir de savaşta olsak ne olur kim bilir? Okumuş bilim insanları ölüyor, öldürülüyor, katlediliyor ama safsata satan din bezirganları medya patronu olmuş, kurdukları televizyon kanallarında, satın aldıkları radyolarda beyin yıkamaya devam ediyorlar.
Acun, satın aldığı televizyon kanalı sayesinde aklımızla alay ediyor. Aklımızla alay edilme olayının kolaylaşması için milli eğitim müfredatında değişiklik yapılarak başta matematik olmak üzere bir çok gerekli ders seçmeli hale getiriliyor.
Yapılanlar ve yaşananlar arasında ki uçurum tam da bu noktada. Holigan ruhlu seçilmişler ve onların peşinden gidenler T.C. ile uğraşıp, Atatürk’ten korkarlarken güzelim yurdumda atı alan Üsküdar’ı geçiyor.
Dövizin geldiği nokta ortada. Ticaret “yok” seviyesinde. Ticaret yapmaya çalışanlar için de “kar” kesinlikle yok. İstihdam sağlayan işverenler sürekli olarak işçi çıkarma derdindeler. İşsiz kalanlar yeniden iş bulamazlarken bir yandan da adreslerine gelen kredi kartı ekstreleriyle boğuşmaktalar. Kiralar ödenemiyor, bankalar iyi gün dostu olduklarını bir kez daha kanıtladılar. İhtiyacı olmayana “krediniz hazır” mesajları giderken ihtiyacı olanlarla görüşmüyorlar bile. hepsi yabancı sermayeye satıldı zaten zamanında, bu ülke insanından ne alırlarsa yurt dışına aktararak ülke içerisinde ki emisyonu düşürüyorlar ve krizin tuzu biberi oluyorlar. Toplum ahlaki çöküntü içerisinde. Bırakın kadınları, çocuklarımızın ırzlarını koruyamaz haldeyiz. ormanlar parçalanmış ceset parçaları ile dolu. Müge Anlı’da çözülemez cinayetler bereketi gırla gidiyor.
Şehit haberleri yeniden hortladı. Her gün şehit cenazeleri toprağa veriliyor barış şartlarında ki güzel ülkemde. Bir de savaşta olsak ne olur kim bilir? Okumuş bilim insanları ölüyor, öldürülüyor, katlediliyor ama safsata satan din bezirganları medya patronu olmuş, kurdukları televizyon kanallarında, satın aldıkları radyolarda beyin yıkamaya devam ediyorlar.
Acun, satın aldığı televizyon kanalı sayesinde aklımızla alay ediyor. Aklımızla alay edilme olayının kolaylaşması için milli eğitim müfredatında değişiklik yapılarak başta matematik olmak üzere bir çok gerekli ders seçmeli hale getiriliyor.
Yapılanlar ve yaşananlar arasında ki uçurum tam da bu noktada. Holigan ruhlu seçilmişler ve onların peşinden gidenler T.C. ile uğraşıp, Atatürk’ten korkarlarken güzelim yurdumda atı alan Üsküdar’ı geçiyor.