SORU 1: SULH ve SULH SÖZLEŞMESİ NEDİR?
Sulh günlük hayat da barış ve uzlaşma manalarında kullanılmaktadır. Hukukî açıdan bakıldığında ise sulhiki tarafın anlaşarak aralarındaki çekişmeyi ortadan kaldırdıkları sözleşmedir. Başka bir deyişle sulh, tarafların ortalama bir yolda birleşebilmek adına yaptıkları anlaşmadır.Sulh sözleşmesinde tarafların amacının ihtilaflı hukukî ilişkiyi dava yoluna götürmeden çözüme kavuşturmak veya dava safhasındaki uyuşmazlığa son vermek olduğu unutulmamalıdır. Sulh sözleşmesinin niteliği dikkate alındığında, kendine özgü sözleşmeler kategorisinde yer alır. Yani taraflar kanunda bizzat öngörülüp tanımlanan sözleşme türlerini birleştirerek karma sözleşmeler oluşturabilecekleri gibi, kanunda doğrudan tanımlanmayan sözleşmeler de meydana getirebilirler.
SORU 2: SULH SÖZLEŞMESİ HANGİ KONULARDA YAPILABİLİR?
Sulh sözleşmesi irade serbestîsi (TBK. m. 26) gereği arzu edilen bütün konularda düzenlenebilir. Ancak bunun sınırını, tarafların üzerinde serbestçe tasarrufta bulunamayacakları konular oluşturur. Buna göre evlenmenin butlanı, boşanma, babalık ve nesebin reddi, vasinin atanması gibi konularda sulh sözleşmesi yapılamaz.Ancak boşanmanın fer”i sonuçlarına ilişkin konularda yapılan sulh sözleşmesi hâkimin onayıyla geçerli olabilir. Bu anlamda meselâ boşanmadan sonraki mal paylaşımına yönelik olarak sulh sözleşmesi yapmak mümkündür.Sulh sözleşmeleri kanunun emredici hükümlerine, ahlâka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırılık teşkil etmemesi ve konusunun imkânsız olmaması gerekir.
SORU 3: SULH SÖZLEŞMESİNİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Taraflardan her birine bir şey vermek veya yapmak borcunu yükleyen sözleşmeler ivazlı (karşılıklı) bir sözleşmedirler. Sulh sözleşmesi de ivazlı bir sözleşmedir.Sulh sözleşmesinde vücut bulan karşılıklı edimlerin eşit veya benzer olması şart değildir.Tarafların sulh sözleşmesi yapabilmek için fiil ehliyetine sahip olmaları gerekir.Sulh sözleşmesinin malvarlığına etkisi göz önüne alındığında, daha önce de ifade edildiği üzere, karşılıklı fedakârlıkla ifa edilen edimler arasında aşırı bir oransızlık bulunmamalıdır.
SORU 4: SULH SÖZLEŞMESİNİN UNSURLARI NELERDİR?
Sulh sözleşmesinin ihtiva ettiği unsurlar; taraflar arasında mevcut bir hukukî ilişki, uyuşmazlık veya tereddüt ve karşılıklı fedakârlık şeklinde sıralanabilir.
Sulh sözleşmesi de kaynağını çoğunlukla taraflar arasındaki edimler de yaşanan ihtilâflardan alır. Burada dikkat edilmesi gereken noktalardan en önemlisi; tek tarafa edim borcu yükleyen hukukî işlemlere yönelik olarak sulh sözleşmesi yapılamamasıdır. Tarafların karşılıklı olarak uyuşmazlığa veya tereddüde düşmüş olmaları sulh sözleşmesi açısından aslî unsur niteliğindedir. Sulh sözleşmesinin diğer kazandırıcı işlemlerden farkı şu şekilde ortaya çıkar. Burada taraflar, aralarındaki ihtilâflı ve kuşku doğurucu hukukî ilişkiye yönelik gütmekte oldukları maksatlarından, karşılıklı müsaade altında vazgeçerler. Doktrinde hâkim görüşe göre tarafların yapacağı fedakârlığın sadece bir taraf açısından mevcut hukukî ilişki üzerinde yapılmasının yeterli olacağı diğer tarafın ise mevcut hukukî ilişkiden bağımsız herhangi bir konuda fedakârlıkta bulunabileceği kabul edilmektedir. Son olarak ise sulh sözleşmesinde yukarıda sayılan bütün unsurların yanı sıra, tarafların uyuşmazlıklarını sona erdirme iradesine sahip olmaları tamamlayıcı bir unsur olarak ortaya çıkmaktadır.
SORU 5: SULH SÖZLEŞMESİNİN HÜKÜM VE SONUÇLARI NELERDİR?
Sulh sözleşmesinin kurulması ile birlikte, taraflar arasındaki ihtilaflı hukukî ilişki ortadan kalkmakta ve yerini uzlaşmaya dayanan, bağlayıcı bir sözleşmeye bırakmaktadır. Sulh, bir tespit sözleşmesi niteliği taşır. Burada dikkat edilmesi gereken ilk nokta, sulh sözleşmesinin konusunun belirli veya belirlenebilir olmasıdır. Aksi takdirde sulh sözleşmesi hüküm ve sonuç doğurmaz. Sözleşme sonrasında taraflardan biri edimlerini yerine getirmezse, sulh sözleşmesi devre dışı kalır.Söz konusu halde hak mahrumiyetine uğradığını iddia eden taraf eğer bir tazminat davası açacaksa bu davayı sulhtan önceki mevcut hukukî ilişkinin ihlâli olarak açmalıdır. İleriki evrede tarafların sulh sözleşmesine ait bir noktayı hiç veya tam olarak düzenlemedikleri ortaya çıkabilir. Böyle bir durumda yargı yoluna gidilirse, hâkim buradaki boşluğu yapılmış düzenlemenin amacını dikkate alarak tamamlar. Hâkim bunu yaparken, tarafların farazî iradelerini de göz önünde bulundurmalıdır. Bütün bunlara ek olarak, taraflar belirsizliğe yer vermeyecek şekilde sulhu bozucu veya erteleyici şarta bağlayabilir. Böyle bir durumda sulh sözleşmesi hüküm ve sonuçlarını bu şart anlamında meydana getirir. AVUKAT EZGİ ENGİN
Sulh günlük hayat da barış ve uzlaşma manalarında kullanılmaktadır. Hukukî açıdan bakıldığında ise sulhiki tarafın anlaşarak aralarındaki çekişmeyi ortadan kaldırdıkları sözleşmedir. Başka bir deyişle sulh, tarafların ortalama bir yolda birleşebilmek adına yaptıkları anlaşmadır.Sulh sözleşmesinde tarafların amacının ihtilaflı hukukî ilişkiyi dava yoluna götürmeden çözüme kavuşturmak veya dava safhasındaki uyuşmazlığa son vermek olduğu unutulmamalıdır. Sulh sözleşmesinin niteliği dikkate alındığında, kendine özgü sözleşmeler kategorisinde yer alır. Yani taraflar kanunda bizzat öngörülüp tanımlanan sözleşme türlerini birleştirerek karma sözleşmeler oluşturabilecekleri gibi, kanunda doğrudan tanımlanmayan sözleşmeler de meydana getirebilirler.
SORU 2: SULH SÖZLEŞMESİ HANGİ KONULARDA YAPILABİLİR?
Sulh sözleşmesi irade serbestîsi (TBK. m. 26) gereği arzu edilen bütün konularda düzenlenebilir. Ancak bunun sınırını, tarafların üzerinde serbestçe tasarrufta bulunamayacakları konular oluşturur. Buna göre evlenmenin butlanı, boşanma, babalık ve nesebin reddi, vasinin atanması gibi konularda sulh sözleşmesi yapılamaz.Ancak boşanmanın fer”i sonuçlarına ilişkin konularda yapılan sulh sözleşmesi hâkimin onayıyla geçerli olabilir. Bu anlamda meselâ boşanmadan sonraki mal paylaşımına yönelik olarak sulh sözleşmesi yapmak mümkündür.Sulh sözleşmeleri kanunun emredici hükümlerine, ahlâka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırılık teşkil etmemesi ve konusunun imkânsız olmaması gerekir.
SORU 3: SULH SÖZLEŞMESİNİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Taraflardan her birine bir şey vermek veya yapmak borcunu yükleyen sözleşmeler ivazlı (karşılıklı) bir sözleşmedirler. Sulh sözleşmesi de ivazlı bir sözleşmedir.Sulh sözleşmesinde vücut bulan karşılıklı edimlerin eşit veya benzer olması şart değildir.Tarafların sulh sözleşmesi yapabilmek için fiil ehliyetine sahip olmaları gerekir.Sulh sözleşmesinin malvarlığına etkisi göz önüne alındığında, daha önce de ifade edildiği üzere, karşılıklı fedakârlıkla ifa edilen edimler arasında aşırı bir oransızlık bulunmamalıdır.
SORU 4: SULH SÖZLEŞMESİNİN UNSURLARI NELERDİR?
Sulh sözleşmesinin ihtiva ettiği unsurlar; taraflar arasında mevcut bir hukukî ilişki, uyuşmazlık veya tereddüt ve karşılıklı fedakârlık şeklinde sıralanabilir.
Sulh sözleşmesi de kaynağını çoğunlukla taraflar arasındaki edimler de yaşanan ihtilâflardan alır. Burada dikkat edilmesi gereken noktalardan en önemlisi; tek tarafa edim borcu yükleyen hukukî işlemlere yönelik olarak sulh sözleşmesi yapılamamasıdır. Tarafların karşılıklı olarak uyuşmazlığa veya tereddüde düşmüş olmaları sulh sözleşmesi açısından aslî unsur niteliğindedir. Sulh sözleşmesinin diğer kazandırıcı işlemlerden farkı şu şekilde ortaya çıkar. Burada taraflar, aralarındaki ihtilâflı ve kuşku doğurucu hukukî ilişkiye yönelik gütmekte oldukları maksatlarından, karşılıklı müsaade altında vazgeçerler. Doktrinde hâkim görüşe göre tarafların yapacağı fedakârlığın sadece bir taraf açısından mevcut hukukî ilişki üzerinde yapılmasının yeterli olacağı diğer tarafın ise mevcut hukukî ilişkiden bağımsız herhangi bir konuda fedakârlıkta bulunabileceği kabul edilmektedir. Son olarak ise sulh sözleşmesinde yukarıda sayılan bütün unsurların yanı sıra, tarafların uyuşmazlıklarını sona erdirme iradesine sahip olmaları tamamlayıcı bir unsur olarak ortaya çıkmaktadır.
SORU 5: SULH SÖZLEŞMESİNİN HÜKÜM VE SONUÇLARI NELERDİR?
Sulh sözleşmesinin kurulması ile birlikte, taraflar arasındaki ihtilaflı hukukî ilişki ortadan kalkmakta ve yerini uzlaşmaya dayanan, bağlayıcı bir sözleşmeye bırakmaktadır. Sulh, bir tespit sözleşmesi niteliği taşır. Burada dikkat edilmesi gereken ilk nokta, sulh sözleşmesinin konusunun belirli veya belirlenebilir olmasıdır. Aksi takdirde sulh sözleşmesi hüküm ve sonuç doğurmaz. Sözleşme sonrasında taraflardan biri edimlerini yerine getirmezse, sulh sözleşmesi devre dışı kalır.Söz konusu halde hak mahrumiyetine uğradığını iddia eden taraf eğer bir tazminat davası açacaksa bu davayı sulhtan önceki mevcut hukukî ilişkinin ihlâli olarak açmalıdır. İleriki evrede tarafların sulh sözleşmesine ait bir noktayı hiç veya tam olarak düzenlemedikleri ortaya çıkabilir. Böyle bir durumda yargı yoluna gidilirse, hâkim buradaki boşluğu yapılmış düzenlemenin amacını dikkate alarak tamamlar. Hâkim bunu yaparken, tarafların farazî iradelerini de göz önünde bulundurmalıdır. Bütün bunlara ek olarak, taraflar belirsizliğe yer vermeyecek şekilde sulhu bozucu veya erteleyici şarta bağlayabilir. Böyle bir durumda sulh sözleşmesi hüküm ve sonuçlarını bu şart anlamında meydana getirir. AVUKAT EZGİ ENGİN