Çanakkale Belediyesi'nin Coğrafi işaret ve markalaşma projesi çerçevesinde Çanakkale Sakız Baklası ve Eceabat susamı için coğrafi işaret başvurusu yapıldı. Ürünlerin tanıtım toplantısı bugün DoubleTree By Hilton’da gerçekleştirildi.
Sakız baklası ve Eceabat susamı için Çanakkale Belediyesi'nin Coğrafi işaret ve markalaşma projesi çerçevesinde coğrafi işaret başvurusu yapıldı. Başvurunun tanıtım toplantısı DoubleTree By Hilton’da gerçekleştirildi.
Toplantıda, Çanakkale Sakız Baklası, ÇOMÜ Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Seçkin Kaya tarafından katılımcılara tanıtıldı. Daha sonra, Eceabat susamını da Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Ali Gündoğdu katılımcılara tanıttı. [video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2023/05/video-2.mp4"][/video]
Çanakkale Sakız Baklası ve Eceabat Susamının coğrafi tescilinin yapılması için düzenlenen basın toplantısında konuşma yapan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan şunları söyledi; “Çanakkale Sakız Baklası ve Eceabat Susamının markalaşması için bir araya geldik. Üreticilerimize, oda ve borsamıza, üniversitemiz öğretim görevlilerine teşekkür ediyoruz. Bu konuyu çok önemsiyoruz. Çanakkale’de kırsal kalkınmayı son derece önemsiyoruz. Çanakkale ‘nin ticari ve ekonomik kalkınmasında kırsalın çok büyük önemi olduğunu biliyoruz. Sanayi ve üretimimiz kırsalın ağırlıklı desteği ile karşılanıyor. Sanayicimizin üretimi ne kadar artarsa kent ekonomisine yansıyor. Bunun içinde kırsalda geçmişte ancak günümüzde bitme noktasına gelen 2 ürünün yeniden canlandırılması ve markalaşması için çalışma başlattık. Üniversitemizde odalarımızla iş birliği içerisinde çalışıyoruz. Bakla biliyorsunuz geçmişte bizim ihraç ürünümüz idi. Çok sayıda onlarca gemi Çanakkale Baklasını ihraç etmek için iskelede beklerler idi. Önce bizim Çanakkale Baklası ihraç edilir, ardından Balıkesir baklası ihraç edilmek üzere beklerdi. Tahin helvamızın da meşhur olmasında katkısı olan Eceabat susamı bence dünyanın en iyi susamı noktasındaydı. Ancak tarıma verilen önemin azalması ile ülkemizde, bu ürünler yok olma aşamasına geldi. Kumkale ovasında artık pamuk üretimi yapılmama noktasına geldi. Bu coğrafya çok çeşitli ürünlerin üretimine katkı sunuyor. 11 üründe coğrafi işaret almış durumdayız. Bu bir tesadüf olamaz. Çanakkale Sakız Baklası ve Eceabat susamını tekrar gündeme getirmek, kırsalın kalkınmasına öncelik etmek için çalışma başlattık. Pandemi sürecinde ve savaş nedeniyle gördüğümüz Soğan fiyatı konuşuyorsak etin kilosunun 400 TL’ye gelmesini konuşuyorsak bunun sebebi tarıma yeterince önem verilmemesinden kaynaklanıyor. Biz üreticilerimizin kazanması, gelirlerinin artması için çalışıyoruz. Bu ülkenin kendi tohumunu mutlaka ama mutlaka geliştirmesi gerekiyor. Bize özgü tohumların yetiştirilmesi önemlidir ama biz hibrit tohum kullanmaya çalışıyoruz. GMKA ile yaptığımız proje ile dijital tarıma geçmeyi teşvik ediyoruz. Bu proje içerisinde drone ile ilaçlama için çalışma başlattık. Yerel yönetimlerde tarımın kalkınması için çaba göstermesi gerekiyor. Fide dağıtımı, aromatik bitki üretimi gibi destekleme yapıyoruz. Kırsaldan kente göçü azalmamız gerekiyor. Kırsaldaki sosyal yaşamı hareketlendirmeli, yaşam şartlarını iyileştirerek teşvik etmeli insanlarımızın kırsalda üretimini arttırmamız lazım. Genç çiftçilerin tarıma ve üretime özendirilmesi gerekiyor diye düşünüyoruz. Biz istemesek de bazı şeyler oluyor, pandemiden sonra bizim köylerimize metropollerden büyük göç yaşanıyor. Bu yetmez, bu köylerin alt yapılarının iyileştirilmesi gerekiyor. Hem turizme açmamız hem de tarımsal üretimi arttırmamız gerekiyor diye düşünüyorum. İnşallah bu proje sonucunda yeniden bir yoğun bakla ve susam üretimine katkı sağlamış olacağız.”
Sakız baklası ve Eceabat susamı için Çanakkale Belediyesi'nin Coğrafi işaret ve markalaşma projesi çerçevesinde coğrafi işaret başvurusu yapıldı. Başvurunun tanıtım toplantısı DoubleTree By Hilton’da gerçekleştirildi.
Toplantıda, Çanakkale Sakız Baklası, ÇOMÜ Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Seçkin Kaya tarafından katılımcılara tanıtıldı. Daha sonra, Eceabat susamını da Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Ali Gündoğdu katılımcılara tanıttı. [video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2023/05/video-2.mp4"][/video]
Çanakkale Sakız Baklası ve Eceabat Susamının coğrafi tescilinin yapılması için düzenlenen basın toplantısında konuşma yapan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan şunları söyledi; “Çanakkale Sakız Baklası ve Eceabat Susamının markalaşması için bir araya geldik. Üreticilerimize, oda ve borsamıza, üniversitemiz öğretim görevlilerine teşekkür ediyoruz. Bu konuyu çok önemsiyoruz. Çanakkale’de kırsal kalkınmayı son derece önemsiyoruz. Çanakkale ‘nin ticari ve ekonomik kalkınmasında kırsalın çok büyük önemi olduğunu biliyoruz. Sanayi ve üretimimiz kırsalın ağırlıklı desteği ile karşılanıyor. Sanayicimizin üretimi ne kadar artarsa kent ekonomisine yansıyor. Bunun içinde kırsalda geçmişte ancak günümüzde bitme noktasına gelen 2 ürünün yeniden canlandırılması ve markalaşması için çalışma başlattık. Üniversitemizde odalarımızla iş birliği içerisinde çalışıyoruz. Bakla biliyorsunuz geçmişte bizim ihraç ürünümüz idi. Çok sayıda onlarca gemi Çanakkale Baklasını ihraç etmek için iskelede beklerler idi. Önce bizim Çanakkale Baklası ihraç edilir, ardından Balıkesir baklası ihraç edilmek üzere beklerdi. Tahin helvamızın da meşhur olmasında katkısı olan Eceabat susamı bence dünyanın en iyi susamı noktasındaydı. Ancak tarıma verilen önemin azalması ile ülkemizde, bu ürünler yok olma aşamasına geldi. Kumkale ovasında artık pamuk üretimi yapılmama noktasına geldi. Bu coğrafya çok çeşitli ürünlerin üretimine katkı sunuyor. 11 üründe coğrafi işaret almış durumdayız. Bu bir tesadüf olamaz. Çanakkale Sakız Baklası ve Eceabat susamını tekrar gündeme getirmek, kırsalın kalkınmasına öncelik etmek için çalışma başlattık. Pandemi sürecinde ve savaş nedeniyle gördüğümüz Soğan fiyatı konuşuyorsak etin kilosunun 400 TL’ye gelmesini konuşuyorsak bunun sebebi tarıma yeterince önem verilmemesinden kaynaklanıyor. Biz üreticilerimizin kazanması, gelirlerinin artması için çalışıyoruz. Bu ülkenin kendi tohumunu mutlaka ama mutlaka geliştirmesi gerekiyor. Bize özgü tohumların yetiştirilmesi önemlidir ama biz hibrit tohum kullanmaya çalışıyoruz. GMKA ile yaptığımız proje ile dijital tarıma geçmeyi teşvik ediyoruz. Bu proje içerisinde drone ile ilaçlama için çalışma başlattık. Yerel yönetimlerde tarımın kalkınması için çaba göstermesi gerekiyor. Fide dağıtımı, aromatik bitki üretimi gibi destekleme yapıyoruz. Kırsaldan kente göçü azalmamız gerekiyor. Kırsaldaki sosyal yaşamı hareketlendirmeli, yaşam şartlarını iyileştirerek teşvik etmeli insanlarımızın kırsalda üretimini arttırmamız lazım. Genç çiftçilerin tarıma ve üretime özendirilmesi gerekiyor diye düşünüyoruz. Biz istemesek de bazı şeyler oluyor, pandemiden sonra bizim köylerimize metropollerden büyük göç yaşanıyor. Bu yetmez, bu köylerin alt yapılarının iyileştirilmesi gerekiyor. Hem turizme açmamız hem de tarımsal üretimi arttırmamız gerekiyor diye düşünüyorum. İnşallah bu proje sonucunda yeniden bir yoğun bakla ve susam üretimine katkı sağlamış olacağız.”