Tasavvufta Rabbimize yolculuk yapmak isteyen her kul belli bir silsileyi takip ederek Rabbe yaklaşır. Bu yolculuğun olmazsa olmazı; zikirdir. Zikir Allah'ı anmak demektir. İnsan sevdiğini anar, andığını da sever. Allah'ı çok sevmek ve O'na yaklaşmak istiyorsak zikir şarttır.
Bugün insanlar yeryüzünde, sayısını bilemediğimiz çoğunlukta zikirle Allah'a yaklaşmaya çalışıyorlar. Hangi zikir en doğrusu, hangi zikri çekersem doğru yol üzerinde olurum diye sorgulamalarınız varsa eğer, sizlere en doğru yolun Üveys Veysel Karane zikri olduğunu bir daha hatırlatmak isterim.
Nereden biliyorsun, başka yol yok mu diye sorgulamalarınız mutlaka olacaktır. Bizlerinde sorgulamaları dünde vardı. Hamdolsun zikirde ilerledikçe, yolun doğruluğu ilk elden ispatlanınca, hiç acabamız kalmadı.Daha önce sizlere bahsetmiştim, bu zikri sabah akşam yapmaya başladıktan sonra rüyada ilk olarak bir hayvan gösteriliyor. Kişinin hayvan olarak sıfatlanmış nefsi, zikir sahibine bildiriliyor. “Nefsini bilen, Rabbini bilir” hadisi gerçek olup, marifet dünyasına adım atmış oluyorsunuz. Sonrasında genellikle küçük bir bebeğin doğduğunu, çocuğunuz olduğu rüyada gösterilir. İşte bu rüyadan sonra ruhunuz artık doğmuştur.Ruhun doğması demek, Rabbimizden ilim almaya başlayacağınızın müjdesidir. Adım adım ilerlenilen marifet yolculuğunda bir çok hayret makamı yaşatılır. Ruh doğduktan ve kişi kalbini temizledikten sonra, yani ruh temizliğe erdikten sonra “Meleküt Aleminden” ders almaya başlarsınız. Rüyanızda daha önce hiç duymadığınız ya da sevdiğiniz evliyaların isimlerini söyleyerek uyanırsınız. İnternetten araştırmak istersiniz. Kim bu kişi diye merak edersiniz. Bilmediğiniz, duymadığınız bir isim zikrediliyor rüyada. İşte bu rüyadan sonra artık sizlere marifet yolculuğunda rehber öğretmen verilmiş anlamına gelir ve siz zikirde ilerledikçe başkaca evliyaların isimlerini de söyleyerek uyanırsınız. Sonrasında
verilenler ise sizlerin branş öğretmenleridir. Bebek olan ruhunuzu Mana öğretmeninizden aldığınız ilimlerle büyütürsünüz. Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, Hacı Bektaşi Veli, Somuncu Baba, Çanakkalemizde bulunan Cahidi Ahmet Sultanımız, Kaşıkçı Dedemiz.. gibi bir çok sultanımız üveyslerin öğretmenleridirler. Allah onlardan razı olsun, evliya öğretmenlerimize layık bir öğrenci olabilmeyi nasip etsin hepimize inşallah.
“Allah, o canları öldükleri zaman, ölmeyenleri de uykularında alır. Sonra haklarında ölüm hükmü verdiklerini alıkoyar, diğerlerini de takdir edilmiş bir süreye kadar salıverir. Şüphesiz ki bunda düşünülecek bir kavim için nice ibretler vardır.” (ZümerSuresi, 42. ayet). Bu ayet gereği Rabbimiz bazı kullarının canlarını uykuda alır diyor. Bizler marifet yolculuğunda öğrendik ki; canların uykuda alınması demek, ruhun her gece evliya öğretmenlerinden ders alması anlamına geliyor. Bu yazdıklarımı hangi Üveys kardeşimize sorsanız, aynısını anlatır. Zikre her başlayan, bu yollardan geçiyor, her kula kendi kabınca lütuflar veriliyor. Ders aldığınızı nereden anlıyorsunuz diye soranlar da var elbet. Biz bu soruların cevaplarına nail olduk hamdolsun. Şimdi sıra sizde! Yaşayın ve görün inşallah!
Üveys zikri hakkında ayrıntılı bilgi için: www.veyselkarane.com
YAZARLAR
Yayınlanma: 11 Aralık 2020 - 09:30
İlim almak ister misiniz?
Tasavvufta Rabbimize yolculuk yapmak isteyen her kul belli bir silsileyi takip ederek Rabbe yaklaşır
YAZARLAR
11 Aralık 2020 - 09:30
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir