Ülkemizde internet sitesi yapma, başlık atma kabiliyetini bencil, faşist ve kendine dönük olarak buluyorum..
Ne demek istiyorum..
Devletin hangi sitesine girersen gir, ya kendini anlatıyor, ya yaptıklarını sergiliyor. İstiyorum ki; örneğin benim ne istediğimi de sorsun..
Gönüllü olup olmak istemediğimi öğrensin..
Belki bir şey sunmak istiyorum, şehir ile ilgili bir fikrim olamaz mı..
Örneğin; Çevre ve Şehircilik müdürlüğüne bir iki laf etmek istiyorum, bir yanlışı söylemek istiyorum.
Özellikle yerel yönetimlerin internet sitelerinde gönüllü olmak istiyorum seçeneği bulunmalı. Burada gönüllü olunabilecek pek çok seçenekle insanların katkı sunması sağlanabilir..
Dünyanın pek çok yerel yönetiminde bunlar var ve
Çok da güzel işliyor. İnsanlar aidiyet hissediyor ve her şeyin iyi gitmesini istiyor..
Biz de bunu başarabiliriz..
Örneğin kendimden örnek vereyim..
Baktığım her yerde aklımdan bir fikir geçiyor.
Burada şu olsa, bu olsa iyi olurdu diyorum. Eğer not almadıysam veya gazetede yazmadıysam unutup gidiyorum; ta ki oradan bir daha geçinceye kadar.
Duraklara birer mektup kutusu yapsak mesela. Yanına küçük kağıtlar koysak. Bununla ilgilenmeyi de gönüllü guruplar yapsa.
Olmaz mı..
Şehir yaşamının her an ne istediğini bilmek yönetmeyi kolaylaştıracağı gibi aidiyeti güçlendirir. Her caddeye bir zabıta; gece gündüz o zabıtaya ulaşabilen sokak sakini..ilişkilerimizi güçlendirmez mi ?
Önümüzdeki dönemde Çanakkale Belediyesi mutlaka Gönüllü Masası Birimi kurmalı ve gönüllü ordusundan faydalanmalıdır..
Nasıl yapılacağını bilmem; prosedürü var mı bilmem.
Yerel yönetimlere daha çok düşünceyi katarsak, farklılıklardan yararlanırsak geleceğin planı çok daha kolay hale gelir.
Birlikte planlamak her zaman kazandırır..
20 yıl önce yazmıştım..
Plastiği geri dönüştürmek için marketlere makine kuralım (dünyadaki gibi) ve oradan fiş alan insanlar karşılığında alışveriş yapsın..
Nürnberg’de bir markette görmüş (Aldi Mağazası) çok etkilenmiştim. İstanbul yaptı ama işletemiyor. Bunu Belediye değil, zincir marketler yapmalıdır. Belediye kıyma yapılan plastiği satın almalı..
Örneğin..
Şehir içi toplu ulaşım araçları mutlaka elektrikli olmalı. Bu hem çevre kirliğini azaltacak hem ulaşımı ucuzlatacaktır. Ulaşımı yüzde 50 ucuzlatmak güzel bir hizmet olmaz mı ?
Ve..gelecek dönemde toplu ulaşım araçları Güzelyalı sahilinden Troia’ya kadar belli saatlerde gitmeli. Hem şehrin hem şehrimize gelen misafirlerimizin artık buna ihtiyacı var.
Hele adaylarımız çalışmaya başlasın, sahaya inip gürlesinler, bunları daha yoğun konuşacağız, İsteklerimiz olacak elbet.. Meraklısına:
Geçenlerde ulusal kanallardan birinde bir haber. Neymiş, Ankara’da kredi kartı ile toplu taşıma araçlarına binebilecekmişsin. Cart kartı çekip gidiyormuşsun. Türkiye’de bu bir ilkmiş. Allah allah. Yahu kardeşim Çanakkale bunu kaç yıldır yapıyor haberin var mı. Bu iş Türkiye’de ilkse onu Çanakkale yaptı uyandırayım.
Ne demek istiyorum..
Devletin hangi sitesine girersen gir, ya kendini anlatıyor, ya yaptıklarını sergiliyor. İstiyorum ki; örneğin benim ne istediğimi de sorsun..
Gönüllü olup olmak istemediğimi öğrensin..
Belki bir şey sunmak istiyorum, şehir ile ilgili bir fikrim olamaz mı..
Örneğin; Çevre ve Şehircilik müdürlüğüne bir iki laf etmek istiyorum, bir yanlışı söylemek istiyorum.
Özellikle yerel yönetimlerin internet sitelerinde gönüllü olmak istiyorum seçeneği bulunmalı. Burada gönüllü olunabilecek pek çok seçenekle insanların katkı sunması sağlanabilir..
Dünyanın pek çok yerel yönetiminde bunlar var ve
Çok da güzel işliyor. İnsanlar aidiyet hissediyor ve her şeyin iyi gitmesini istiyor..
Biz de bunu başarabiliriz..
Örneğin kendimden örnek vereyim..
Baktığım her yerde aklımdan bir fikir geçiyor.
Burada şu olsa, bu olsa iyi olurdu diyorum. Eğer not almadıysam veya gazetede yazmadıysam unutup gidiyorum; ta ki oradan bir daha geçinceye kadar.
Duraklara birer mektup kutusu yapsak mesela. Yanına küçük kağıtlar koysak. Bununla ilgilenmeyi de gönüllü guruplar yapsa.
Olmaz mı..
Şehir yaşamının her an ne istediğini bilmek yönetmeyi kolaylaştıracağı gibi aidiyeti güçlendirir. Her caddeye bir zabıta; gece gündüz o zabıtaya ulaşabilen sokak sakini..ilişkilerimizi güçlendirmez mi ?
Önümüzdeki dönemde Çanakkale Belediyesi mutlaka Gönüllü Masası Birimi kurmalı ve gönüllü ordusundan faydalanmalıdır..
Nasıl yapılacağını bilmem; prosedürü var mı bilmem.
Yerel yönetimlere daha çok düşünceyi katarsak, farklılıklardan yararlanırsak geleceğin planı çok daha kolay hale gelir.
Birlikte planlamak her zaman kazandırır..
20 yıl önce yazmıştım..
Plastiği geri dönüştürmek için marketlere makine kuralım (dünyadaki gibi) ve oradan fiş alan insanlar karşılığında alışveriş yapsın..
Nürnberg’de bir markette görmüş (Aldi Mağazası) çok etkilenmiştim. İstanbul yaptı ama işletemiyor. Bunu Belediye değil, zincir marketler yapmalıdır. Belediye kıyma yapılan plastiği satın almalı..
Örneğin..
Şehir içi toplu ulaşım araçları mutlaka elektrikli olmalı. Bu hem çevre kirliğini azaltacak hem ulaşımı ucuzlatacaktır. Ulaşımı yüzde 50 ucuzlatmak güzel bir hizmet olmaz mı ?
Ve..gelecek dönemde toplu ulaşım araçları Güzelyalı sahilinden Troia’ya kadar belli saatlerde gitmeli. Hem şehrin hem şehrimize gelen misafirlerimizin artık buna ihtiyacı var.
Hele adaylarımız çalışmaya başlasın, sahaya inip gürlesinler, bunları daha yoğun konuşacağız, İsteklerimiz olacak elbet.. Meraklısına:
Geçenlerde ulusal kanallardan birinde bir haber. Neymiş, Ankara’da kredi kartı ile toplu taşıma araçlarına binebilecekmişsin. Cart kartı çekip gidiyormuşsun. Türkiye’de bu bir ilkmiş. Allah allah. Yahu kardeşim Çanakkale bunu kaç yıldır yapıyor haberin var mı. Bu iş Türkiye’de ilkse onu Çanakkale yaptı uyandırayım.