Siyaset soyundu..
Her bir aday; (nereye olursa olsun) kıçının arasına kaçan slip mayosunu düzeltip az sonra tramplenden klor kokan havuza atlayacak..
Havuzun etrafında toplanan avanesi alkış, yaşa sen büyüksün kıyameti koparacak.
Sonra her biri heyt be diyecek..
Şu boya posa bak, alimallah hiç kimse senin gibi dalamaz, maşallah maşallah bundan iyisi Şamda kayısı..
Abarttım değil mi..
Şakşakçılar var ya, onlar her zaman vaziyete göre pozisyon alır. Kim güçlüyse onun yanında yer alır. Onunla birlikte yürümek ister; bilir ki yol yürürken mesele patikanın aşınmış olmasıdır..
Bu böyledir..
İster Belediye Başkan Adayı ol, ister İl Genel Meclisi, ister Belediye Meclisi ister Muhtar..
İşin buraya kadar olanı biraz da mizahtı..
Şimdi adayların önümüzdeki 3 ayda neler söyleyeceğine bakalım..
Bir kere vurdulu kırdılı bir seçim atmosferi yaşamayacağız, bundan eminim..
Buna ne zemin müsait ne de oyuncular..
Ekonomiye kilitlenmişken kimse kavga, gerilim istemez. Seçmen de istemez, seçilmek isteyen de..
O zaman bir gergin bir seçim süreci olmayacak..
Bu iyi..
Daha önce yazdığım gibi; çevreci ve insan odaklı politikalar alıcı bulacak. Kimse havada kalan, ayakları yere basmayan projelere itibar etmeyecek..
Daha ilerisini söyleyeyim; seçmen projeye de prim vermeyecek. O nedenle adayların savurganca projeler ortaya koymasına gerek yok; bu tepki çeker.
Yatırım olan projeler konuşmak zorundayız..
Ne demek yatırım ?
Bir kere ortaya koyacağın proje vatandaşının hayatını kolaylaştırmalı. Yatırımlık olmalı; yani boş, yapılmasa hiç bir eksikliğini hissetmeyeceğimiz projelerden sözediyorum. Seçmen bu türden projeleri savurganlık olarak görecek, karşılık bulmayacaktır..
Günün gerçekliğine uygun şeyler söylemek zorundayız.
Samimi olmak..
Dokunmak..
Hatır sormak..
Sokakta olmak proje ortaya koymaktan daha önemli..
Gazetede anket yaptım..
35-55 yaş aman ha şehir bozulmasın, bu kıvamda kıyı kıyı gitsin ama trafiğe de bi çare bulunsa iyi olur diyor..
25-35 yaş kültür sanat, tiyatro diyor..
Kitapçıda vakit geçiren 25 yaş altı (muhtemelen öğrenci) iki genç adam olsun şeklindeki şok yanıtıyla beni şaşırtıyor..
60 yaş ve üstü şehirle daha yakından ilgileniyor.
Kim ne söylüyor dikkatle izliyor. Sen onun kahvede kağıt oynadığını sanırken o masada siyaset yapıyor. Kamu kaynakları çarçur edilmesin diyor, daha temiz ve düzgün bir şehir diyor, gürültüden, hava kirliliğinden şikayet ediyor..
Herkesin derdi türlü türlü..
Siyasetçisi ayrı dertten muzdarip..
Her yaş kendi gerçekliğinden vazife çıkarıp ona göre konuşuyor.
Siyaset sahnesinin tozunu yutan oyuncular her isteği dikkate almak ve en doğru tercihi ortaya koymak zorunda. Vallahi vatandaş istiyor, siyasetçi yapar veya yapmaz..
Herkesi memnun etmek mümkün olmadığına göre şehrin ortak çıkarları doğrultusunda hareket etmek kısmen de olsa pek çok kesimin ihtiyacını karşılayacaktır..
Benden söylemesi..
Herkesin derdi başka..
YAZARLAR
Yayınlanma: 15 Aralık 2018 - 15:08
İlker Yurttaş yazdı.. Herkesin derdi başka..
Siyaset soyundu
YAZARLAR
15 Aralık 2018 - 15:08
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir