Yıllar içimizden su misali akıp gidiyor ve biz o akışa yetiştiğimizi sanıyoruz. Oysa akıp gidenlerin değil, kafamıza taktıklarımızla yaşıyoruz..
Hayıtımızda bizi üzen şeylere daha çok zaman ayırıyoruz. O ne dedi, bu ne dedi; neden söyledi..
Ardı andına sıraladığımız sorular belki de akıp giden hayatımızı bizden alıp götürüyor..
Lafı çocuklara getirmek istiyorum..
Zamanın akıp gittiğini göremediğimiz gerçeğine çok çarpıcı bir örnek vermek istiyorum..
Henüz 2000’li yılların ilk yarısı..
İsmail Özey Belediye Başkanlığından ayrılıp Milletvekili adayı oluyor. Yerine ise şimdiki Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı bırakmak istiyor..
Uzatmayayım..
Öyle de oluyor..
Ülgür Gökhan Meclis üyelerinin çoğunluk oyu Çanakkale Belediye Başkanı seçiliyor..
İlk yaptığı iş ne biliyor musun ?
Biliyorsan da unutmuşsundur; hatırlatayım..
Başkan ilköğretim okullarını, orta okulları ve liseleri gezmeye, onları ziyaret etmeye başlıyor..
İlk başta bu duruma bir anlam verilemedi ama sonra bakıldı ki; okulların eksikleri gideriliyor. Çocuklar şehrin Belediye Başkanını tanıyor..
Ona dokunuyor..
Okulda yaşadıklarını eve taşıyor..
Belediye Başkanı ile tanışlığını anlatıyor..
O yıllarda bir yazı yazmıştım..
Eğer bu süreç disiplin içinde sürdürülür ve ileri ki yıllara taşınabilirse okullarımızın ihtiyaçları giderilir ama en önemlisi de beklenmedik siyasi sonuçlar doğurabilir..
Ne demek istemiştim..
Ülgür Gökhan uzun vadeli siyasette kalmak istiyorsa bugünü 7 ila 11 yaşında olan çocuklar gelecekte oy kullanacak.
Bu pencereden bakınca çocuklarla temas geleceğe yapılan çok iyi siyasi bir yatırımdır..
Henüz 10 yaşında bile olmayan çocuk Belediye Başkanı ile tanışlığını, onun ziyaretini; belki küçük bir hediyesini evde anlatmaması mümkün mü ?
İşte 2000’li yılların birinci yarısında 7-8 yaşında olan çocuklar çoktan büyüdü de oy kullandı, iş güç sahibi oldu.
Ülgür Gökhan’ın nasıl oluyor da bu kadar fark atıyor diyenlere sanırım bu akıp giden zaman içinde verilebilecek en iyi yanıt bu siyasi yatırımdır..
Bugün de aynı şeyleri düşünüyorum..
Eğer uzun soluklu siyaset yapmak istiyorsan gençleri, okulları ve çocukları ihmal etmeyeceksin..
Örnek mi..
Tayyip Erdoğan..
Aracının bagajında çocuklar için oyuncak taşıması tesadüf olabilir mi..onun elinden oyuncak alan çocuk bu anı unutabilir mi..
Meraklısına:
Hem Tayyip Erdoğan hem Ülgür Gökhan örneği bu hareketle yalnızca çocukları etkilemez. Ailesini ve tercih yapmakta zorlanan insanları da etkiler..
Demek ki neymiş..
Seçmenin oyunu alabilmek için illa büyük büyük projelere gerek yokmuş. Bunlar insanları etkilemiyor. İnsani hareketler her zaman maddi hamlelerin çok çok önünde oluyor..
Sahte değilsen..
Bencil değilsen.. karşılığını mutlaka alırsın.
Sevmek kazanmaktır..
YAZARLAR
Yayınlanma: 18 Aralık 2018 - 15:18
İlker Yuttaş yazdı.. Sevmek de siyasi bir yatırımdır..
Yıllar içimizden su misali akıp gidiyor ve biz o akışa yetiştiğimizi sanıyoruz
YAZARLAR
18 Aralık 2018 - 15:18
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir