Anap Hükümetlerinin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mustafa Cumhur Ersümer, geleneksel olarak 37.sini düzenlediği iftar yemeğinde çarpıcı rakamlardan oluşan içeriği dolu bir konuşma yaptı.
Her yıl geleneksel olarak düzenlenen iftar yemeği bu yıl Çanakkale’de yapıldı. Pandemi sebebiyle kısıtlı davetlinin katıldığı iftar yemeği Güzelyalı Tusan Hotel’de yapıldı. Yaklaşık 100 davetlinin katıldığı iftarda bir konuşma yapan Ersümer bugün gelinen noktada ülkenin lig düştüğüne işaret etti. Gelir eşitsizliğinin çok büyük boyutlara ulaştığına işaret eden Ersümer ’16 milyon insan açlık sınırında. 50 milyon insanımız yoksulluk sınırında. Bu da gösteriyor ki; 66 milyon vatandaşımız büyük sıkıntı çekiyor’ dedi.
Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersümer, iftar yemeği öncesinde davetliler ile bir toplantı yaparak, her partili arkadaşının görüşünü aldı. Konuşmasına başlarken ilçe başkanlarının adını, Belediye Başkanlarının adını, İl Genel Meclisi Üyelerinin adını tek tek anarak onlara teşekkür etti. Vefat eden arkadaşlarının çocuklarını burada görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Ersümer konuşmasında bakanlığı döneminde yaptığı hizmetlere, enerji krizine, doğalgaz, tarım, sulama, yoksulluk, Türkiye’nin dışarıdan nasıl göründüğü gerçeğine işaret etti. Geniş yelpazede topladığı konuşmasının satır başları şöyle:
Üç Genel Başkan
Siyasi ve insani ilişkilerimizi sürdürdüğümüz başbakanlarımızı kaybettik. Turgut Özal deyince önemli unsurlar var. Fikrini ifade etmek önemliydi Özal için. Din ve İfade özgürlüğüne önem verirdi. Mesut Yılmaz, elem ve acı içindeydi. Kendisi Çanakkale’de askerlik yapmıştı. Çanakkale’ye her zaman önem verdi.
Yıldırım Akbulut. Eniştemiz. Yıldırım bey genel başkanlık seçimini kazansın diye çok çalıştık ama az bir oy farkıyla kaybettik. Sonra bir arkadaşımız benim adımın Mesut Yılmaz’ın listesinde olduğunu söyledi. Ben de bir istifa dilekçesi yazayım da götürüver dedim. Öğrendik ki; Turgut beyin talimatı ile benim adım yazılmış ve istifadan vazgeçtik. Turgut Özal, Yıldırım Akbulut’un ardından Mesut Yılmaz’ın da yardımcısı oldum. Tabi biz bunu Yıldırım beye ne kadar anlatabildik, ne düşündü bilemem ama bir burukluk yarattı. Varsa ben kendisine hakkımı helal ediyorum. Bunları anlatıyorum bazen yalan yanlış şeyler anlatılıyor. Doğrusu budur. Sonra hayatıma Rtük girdi ama ben hep siyasete dönmek istiyordum. Zeytin özel bir ağaçtır
Zeytinliklerin maden için kesilebileceği şeklinde yönetmelik çıkarılınca duruma hukukçu olarak itiraz ettim. Zeytin kutsal bir meyvedir. Hadislere girmiştir. Bu güne kadar hiçbir hükümet zeytin yasasına dokunmamış. Yasaya aykırı yönetmelik olmaz. Bunu bazı yayın organlarında anlattım. Enerji üretmek için ille de zeytinleri kesmek gerekmiyor. Nihayet yargı zeytinliklerimiz bunların elinden kurtardı. Enerji hata kaldırmaz
Enerjide hata yapamazsınız; yapmamalısınız. 20 yıl önce ben ülkemizin tüketeceğinden fazla gaz anlaşması, yatırım yapmışım diye eleştirildim. Bu gün gelinen noktada gaz ve elektrik kesintileri yaşadık, yaşıyoruz. Eğer benim yaptığım anlaşmalar uzatılsaydı bu gün enerjiyi ne bu kadar pahalıya alırdık ne de sıkıntı çekerdik.
Biz şu an enerji fakiriyiz. Emeklimizin gelirinin yüzde 47’si, asgari ücretlinin yüzde 20’si enerjiye gidiyor. Yüzde 83 enerji ödemelerinde sıkıntı çekiyor. Bu zamların en önemli sebebi enerjinin kötü yönetilmesidir. 20 senedir benim imzaladığım anlaşmalarla ülkeyi yönettiler. Çok önemli anlaşmaları yenilemediler. Gaz depolama imkanını artırsaydılar, depolama alanları zamanında artırılabilseydi bu kadar yara almazdık.
Enerji dar boğazından elektrik ve gaz fazlası ülke bıraktık ama sıkıntı yaşar hale düştük.
Karadeniz ve Akdeniz
Türkiye’nin gaz ihtiyacı bitmez. 81 ile gaz altyapısını yaptık. Anlaşmalarını yaptık. Karadeniz’de bulunan 15 milyar metreküp ve Doğu Akdeniz’de yaklaşık 40 milyar metreküp gaz keşfi yapıldı. Bunlar Türkiye için önemli artılar. Bugün gelinen noktada ertelemeler, hatalı enerji yönetimleri nedeniyle 12 milyar dolarlık bir zarardan söz ediliyor. Aklı evveller bu hesabı yapabilir. Matematiksel bir hesaptır, yanlışı olmaz. İlklerin Bakanı Ersümer
Biri bana dedi ki; siz ilklerin Enerji Bakanısınız. Haklıydı. Türkiye’de ilk rüzgar santrallerini ben yaptım. Çeşme ve Bozcaada rüzgar santralleri. İlk akışkan yataklı termik santrali ben yaptım. Çan Termik santrali (Ersümer Çan Termik Santral ile ilgili ‘bir dostumuz Çan’ı kirleten termik santral değil, Türkiye Kömür İşletmeleridir demişti’ ayrıntısını verdi). Yap İşlet Devret Projeleri. İlk yasayı meclisten ben geçirdim. Nükleer Santrali de ilk ben yapayım diye çalıştım, hazırlık yaptım. Dönemin Başbakanı Sayın Ecevit beni çağırdı ve ‘sizden rica ediyorum nükleer santrali yapan hükümet olmak istemiyorum’ dedi. Emir demiri kesti, ihaleyi erteledik. Aklımı, vicdanımı işime verdim
17 ilde 20 baraj, 30 ilde 84 gölet’in ihalesini yaptık ve pek çoğunu bitirdik. Devlet görevim sırasında bütün mesaimi, gecemi gündüzümü, aklımı vicdanımı bakanlığa verdim. Kolay kolay bunu yapacak kimse çıkmaz. 29 ilde 48 sulama projesi yaptık. Baraj bitmiş, toprak su bekliyor kanal yok. Biz yaptık ve suyu toprakla buluşturduk. Dışarıdan bakınca nasıl görünüyoruz
Demokrasi raporunda, 103. sırada melez demokrasi olmuşuz. Basın özgürlüğü konusunda 183 ülke arasında 153.sıradayız. Hukukun üstünlüğünde 139 ülke arasında 117.sırada yer aldık. Ne yazı ki; özgür olmayan ülkeler kategorisinde yer alıyoruz. Bu veriler Türkiye’nin dışarıdan nasıl göründüğünü özetliyor. 50 yıl sonrasını gören bakan burnunun dibini göremiyor
Çiftçinin durumu içler acısı. Bu şartlarda tarım nasıl yapılacak. 126 ülkeden 135 tarım ürünü ithal ediyoruz. Sayın bakan (Bekir Pakdemirli’yi kastediyor) Sudan’da toprak aldık diyor. 50 yıl sonra kıtlık olacakmış. 50 yıl sonrasını gören bakan burnunun dibini görmüyor. Çiftçi kan ağlıyor.16 milyon insan açlık sınırında. 50 milyon yoksulluk sınırında. Herkes vicdanı cız etmeli. Kamuoyunun yüzde 70’i memleket kötü diyor. AKP içinden de muhalif sesler yükseliyor. Görüyorum ki; iktidardan umut kesilmiş. Bu konuda muhalefet de yeterince etkin değil. Sandık gelir, mevlam ne eylerse güzel eyler. Bir masa etrafında olmak iyi gelişmedir
6 siyasi partinin birlikteliğini önemsediğini dile getiren Cumhur Ersümer ‘Türkiye’de başkanlık sisteminde Cumhurbaşkanının partisi ile ilişkisini sürdürüyor olması keşmekeş ortaya çıkarıyor. Biz de zamanında başkanlık sistemine geçmeyi planladık. Amerikayı örnek larak hareket ettik. Amerikan sisteminde Başkanın kararları elekten geçiyor. Bizde ise böyle bir şey yok. Türkiye iyi bir demokrasi ile yönetilmelidir. Maalesef malum yapı Üniversiteye dadandı
Üniversitenin kurulmasında benim çok emeğim var. Onsekiz mart Üniversitesini çok önemsiyorum ama maalesef oraya malum yapı dadandı ve benim ilişkimi kesti ama ben hiçbir zaman Üniversite ile ilgimi kesmedim. Vakti zamanında Çimento İşverenler Kampının (Bu günün Dardanos Yerleşkesi – denize sıfır meyve bahçelerinin, binaların ve ormanın bulunduğu değeri parayla ölçülemeyecek kadar kıymetli 460 hektar arazi) ve iskelede bulunan Tekel binasını Üniversitemize bedelsiz bağışlanmasını sağladık. Ben hiçbir zaman Üniversitemizin ihtiyacına kayıtsız kalmadım. Ersümer konuşmasını bitirirken, bu gün siyasi çalkantının sebebi olarak merkez sağda bir siyasi partinin olmamasına bağladı ve ‘Merkez sağ her zaman birleştirici olmuştur. Biz kendimizi hiçbir yerde bulamıyoruz, göremiyoruz. Hala Anavatanlı olarak siyasette olacağız. Özetle ihtiyaç olan her yerde olmaya devam edeceğiz’ dedi. Bu haberin yorumu:
Ersümer bağımsız aday mı olacak
Her yıl düzenlenen ve geleneksel hale getirilen Anap’lıların iftar buluşması bu yıl da sürdü. Aradan yıllar akıp gitmiş olmasına ve bazı partililerin vefat etmesine rağmen bu birlikteliğin devam ediyor olması sosyolojik olarak incelenmelidir.
Bu yorumun başlığını hep kendi kendime sormuşumdur. Eminim Mustafa Cumhur Ersümer ismini hatırlayan, siyasete ilgisi olsun olmasın pek çok kişi sormuştur; hatta Sayın bakan bile aklından geçirmiştir. En azından ‘Bağımsız aday olun’ teklileri almıştır.
Cumhur Ersümer bağımsız aday olsa nasıl bir sonuç ortaya çıkar. Devletin işleyişini bilen, birikim sahibi siyaset insanı Ersümer’in karşılığı nedir. Kesin olarak öğrenmenin tek yolu adaylıktan geçer.
20 yıl önce siyaset yapmış, bakanlık koltuğunda oturmuş, Başbakan yardımcılığı yapmış bir isim göğsünü gere gere bu şehrin sokaklarında başı dik gezebiliyor ve halen saygı görüyorsa bunu çok önemsiyorum.
Son bir not.
Ersümer’in iftarına katıldım ve kendisini çok zinde, sağlıklı; hatta çok genç ve dinamik gördüm. Bakanlığı döneminde gösterdiği disiplininden hiçbir şey kaybetmemiş. Onun 69 yaşında olduğunu söyleyen vallahi çarpılır. Hala delikanlı, hala fit.. [video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2022/04/WhatsApp-Video-2022-04-25-at-15.24.42.mp4"][/video]
Siyasi ve insani ilişkilerimizi sürdürdüğümüz başbakanlarımızı kaybettik. Turgut Özal deyince önemli unsurlar var. Fikrini ifade etmek önemliydi Özal için. Din ve İfade özgürlüğüne önem verirdi. Mesut Yılmaz, elem ve acı içindeydi. Kendisi Çanakkale’de askerlik yapmıştı. Çanakkale’ye her zaman önem verdi.
Yıldırım Akbulut. Eniştemiz. Yıldırım bey genel başkanlık seçimini kazansın diye çok çalıştık ama az bir oy farkıyla kaybettik. Sonra bir arkadaşımız benim adımın Mesut Yılmaz’ın listesinde olduğunu söyledi. Ben de bir istifa dilekçesi yazayım da götürüver dedim. Öğrendik ki; Turgut beyin talimatı ile benim adım yazılmış ve istifadan vazgeçtik. Turgut Özal, Yıldırım Akbulut’un ardından Mesut Yılmaz’ın da yardımcısı oldum. Tabi biz bunu Yıldırım beye ne kadar anlatabildik, ne düşündü bilemem ama bir burukluk yarattı. Varsa ben kendisine hakkımı helal ediyorum. Bunları anlatıyorum bazen yalan yanlış şeyler anlatılıyor. Doğrusu budur. Sonra hayatıma Rtük girdi ama ben hep siyasete dönmek istiyordum. Zeytin özel bir ağaçtır
Zeytinliklerin maden için kesilebileceği şeklinde yönetmelik çıkarılınca duruma hukukçu olarak itiraz ettim. Zeytin kutsal bir meyvedir. Hadislere girmiştir. Bu güne kadar hiçbir hükümet zeytin yasasına dokunmamış. Yasaya aykırı yönetmelik olmaz. Bunu bazı yayın organlarında anlattım. Enerji üretmek için ille de zeytinleri kesmek gerekmiyor. Nihayet yargı zeytinliklerimiz bunların elinden kurtardı. Enerji hata kaldırmaz
Enerjide hata yapamazsınız; yapmamalısınız. 20 yıl önce ben ülkemizin tüketeceğinden fazla gaz anlaşması, yatırım yapmışım diye eleştirildim. Bu gün gelinen noktada gaz ve elektrik kesintileri yaşadık, yaşıyoruz. Eğer benim yaptığım anlaşmalar uzatılsaydı bu gün enerjiyi ne bu kadar pahalıya alırdık ne de sıkıntı çekerdik.
Biz şu an enerji fakiriyiz. Emeklimizin gelirinin yüzde 47’si, asgari ücretlinin yüzde 20’si enerjiye gidiyor. Yüzde 83 enerji ödemelerinde sıkıntı çekiyor. Bu zamların en önemli sebebi enerjinin kötü yönetilmesidir. 20 senedir benim imzaladığım anlaşmalarla ülkeyi yönettiler. Çok önemli anlaşmaları yenilemediler. Gaz depolama imkanını artırsaydılar, depolama alanları zamanında artırılabilseydi bu kadar yara almazdık.
Enerji dar boğazından elektrik ve gaz fazlası ülke bıraktık ama sıkıntı yaşar hale düştük.
Karadeniz ve Akdeniz
Türkiye’nin gaz ihtiyacı bitmez. 81 ile gaz altyapısını yaptık. Anlaşmalarını yaptık. Karadeniz’de bulunan 15 milyar metreküp ve Doğu Akdeniz’de yaklaşık 40 milyar metreküp gaz keşfi yapıldı. Bunlar Türkiye için önemli artılar. Bugün gelinen noktada ertelemeler, hatalı enerji yönetimleri nedeniyle 12 milyar dolarlık bir zarardan söz ediliyor. Aklı evveller bu hesabı yapabilir. Matematiksel bir hesaptır, yanlışı olmaz. İlklerin Bakanı Ersümer
Biri bana dedi ki; siz ilklerin Enerji Bakanısınız. Haklıydı. Türkiye’de ilk rüzgar santrallerini ben yaptım. Çeşme ve Bozcaada rüzgar santralleri. İlk akışkan yataklı termik santrali ben yaptım. Çan Termik santrali (Ersümer Çan Termik Santral ile ilgili ‘bir dostumuz Çan’ı kirleten termik santral değil, Türkiye Kömür İşletmeleridir demişti’ ayrıntısını verdi). Yap İşlet Devret Projeleri. İlk yasayı meclisten ben geçirdim. Nükleer Santrali de ilk ben yapayım diye çalıştım, hazırlık yaptım. Dönemin Başbakanı Sayın Ecevit beni çağırdı ve ‘sizden rica ediyorum nükleer santrali yapan hükümet olmak istemiyorum’ dedi. Emir demiri kesti, ihaleyi erteledik. Aklımı, vicdanımı işime verdim
17 ilde 20 baraj, 30 ilde 84 gölet’in ihalesini yaptık ve pek çoğunu bitirdik. Devlet görevim sırasında bütün mesaimi, gecemi gündüzümü, aklımı vicdanımı bakanlığa verdim. Kolay kolay bunu yapacak kimse çıkmaz. 29 ilde 48 sulama projesi yaptık. Baraj bitmiş, toprak su bekliyor kanal yok. Biz yaptık ve suyu toprakla buluşturduk. Dışarıdan bakınca nasıl görünüyoruz
Demokrasi raporunda, 103. sırada melez demokrasi olmuşuz. Basın özgürlüğü konusunda 183 ülke arasında 153.sıradayız. Hukukun üstünlüğünde 139 ülke arasında 117.sırada yer aldık. Ne yazı ki; özgür olmayan ülkeler kategorisinde yer alıyoruz. Bu veriler Türkiye’nin dışarıdan nasıl göründüğünü özetliyor. 50 yıl sonrasını gören bakan burnunun dibini göremiyor
Çiftçinin durumu içler acısı. Bu şartlarda tarım nasıl yapılacak. 126 ülkeden 135 tarım ürünü ithal ediyoruz. Sayın bakan (Bekir Pakdemirli’yi kastediyor) Sudan’da toprak aldık diyor. 50 yıl sonra kıtlık olacakmış. 50 yıl sonrasını gören bakan burnunun dibini görmüyor. Çiftçi kan ağlıyor.16 milyon insan açlık sınırında. 50 milyon yoksulluk sınırında. Herkes vicdanı cız etmeli. Kamuoyunun yüzde 70’i memleket kötü diyor. AKP içinden de muhalif sesler yükseliyor. Görüyorum ki; iktidardan umut kesilmiş. Bu konuda muhalefet de yeterince etkin değil. Sandık gelir, mevlam ne eylerse güzel eyler. Bir masa etrafında olmak iyi gelişmedir
6 siyasi partinin birlikteliğini önemsediğini dile getiren Cumhur Ersümer ‘Türkiye’de başkanlık sisteminde Cumhurbaşkanının partisi ile ilişkisini sürdürüyor olması keşmekeş ortaya çıkarıyor. Biz de zamanında başkanlık sistemine geçmeyi planladık. Amerikayı örnek larak hareket ettik. Amerikan sisteminde Başkanın kararları elekten geçiyor. Bizde ise böyle bir şey yok. Türkiye iyi bir demokrasi ile yönetilmelidir. Maalesef malum yapı Üniversiteye dadandı
Üniversitenin kurulmasında benim çok emeğim var. Onsekiz mart Üniversitesini çok önemsiyorum ama maalesef oraya malum yapı dadandı ve benim ilişkimi kesti ama ben hiçbir zaman Üniversite ile ilgimi kesmedim. Vakti zamanında Çimento İşverenler Kampının (Bu günün Dardanos Yerleşkesi – denize sıfır meyve bahçelerinin, binaların ve ormanın bulunduğu değeri parayla ölçülemeyecek kadar kıymetli 460 hektar arazi) ve iskelede bulunan Tekel binasını Üniversitemize bedelsiz bağışlanmasını sağladık. Ben hiçbir zaman Üniversitemizin ihtiyacına kayıtsız kalmadım. Ersümer konuşmasını bitirirken, bu gün siyasi çalkantının sebebi olarak merkez sağda bir siyasi partinin olmamasına bağladı ve ‘Merkez sağ her zaman birleştirici olmuştur. Biz kendimizi hiçbir yerde bulamıyoruz, göremiyoruz. Hala Anavatanlı olarak siyasette olacağız. Özetle ihtiyaç olan her yerde olmaya devam edeceğiz’ dedi. Bu haberin yorumu:
Ersümer bağımsız aday mı olacak
Her yıl düzenlenen ve geleneksel hale getirilen Anap’lıların iftar buluşması bu yıl da sürdü. Aradan yıllar akıp gitmiş olmasına ve bazı partililerin vefat etmesine rağmen bu birlikteliğin devam ediyor olması sosyolojik olarak incelenmelidir.
Bu yorumun başlığını hep kendi kendime sormuşumdur. Eminim Mustafa Cumhur Ersümer ismini hatırlayan, siyasete ilgisi olsun olmasın pek çok kişi sormuştur; hatta Sayın bakan bile aklından geçirmiştir. En azından ‘Bağımsız aday olun’ teklileri almıştır.
Cumhur Ersümer bağımsız aday olsa nasıl bir sonuç ortaya çıkar. Devletin işleyişini bilen, birikim sahibi siyaset insanı Ersümer’in karşılığı nedir. Kesin olarak öğrenmenin tek yolu adaylıktan geçer.
20 yıl önce siyaset yapmış, bakanlık koltuğunda oturmuş, Başbakan yardımcılığı yapmış bir isim göğsünü gere gere bu şehrin sokaklarında başı dik gezebiliyor ve halen saygı görüyorsa bunu çok önemsiyorum.
Son bir not.
Ersümer’in iftarına katıldım ve kendisini çok zinde, sağlıklı; hatta çok genç ve dinamik gördüm. Bakanlığı döneminde gösterdiği disiplininden hiçbir şey kaybetmemiş. Onun 69 yaşında olduğunu söyleyen vallahi çarpılır. Hala delikanlı, hala fit.. [video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2022/04/WhatsApp-Video-2022-04-25-at-15.24.42.mp4"][/video]