‘’Daha askere gitmemiştim o zaman, sene 85 bilemedin 86. Dışkapı göbekte taksi durağı var. Hani Bent deresine çıkan yol var ya işte orada. Amcam orda takılırdı. Ben de ziyaretine gittim bir gün. Biraz hoş beş muhabbet ettik. Neşemiz yerinde yani. Derken arkamızda bir gürültü pat küt… Bir de baktım iki araba birmiş birbirine.
Soldan gelen Doğan, ama ne doğan… Cam gibi anladın mı, ışıl ışıl acenteden yeni çıkmış araba belli. Arka camlarına perde yaptırmış adam. Jantlar desen o biçim. Ulus’a heykelin yanına çek millet seyretsin biblo mübarek. Öteki de İmpala… Mavi, dört kapılı, direksiz. Delikanlı araba ama çökmüş artık. Çamurluk ağızları çürümüş, boyası solmuş falan filan.
Bizim İmpala bayır aşağı sallanmış, Doğanı görmüş ama duramamış. Doğanın sağından bir patlatmış, bükmüş arabayı Türk bayrağındaki hilal gibi yapmış. Neyse vaziyet aldık bizde. Doğandan indi adam, ama o biçim. Takım elbise, kravat jilet gibi. Ya bir yerde amir bilemedin memur. Kalın bir adam belli, kalantor. Başladı bas bas bağırmaya ‘’Sen ne yaparsın be adam, olacak iş mi bu Allah seni bildiği gibi yapsın,’’ bilmem ne. Çıldırmış. Tutabilene aşk olsun.
İmpaladan sahibi hemen inmedi, bekledi biraz. Öteki işte bağırdı,çağırdı . Kafasına göre şekil yaptı anladın mı? Sonra indi İmpaladaki de İspanyol paça pantolon, ayağında eski püskü ayakkabılar, üst baş karışık. Önce bir arabaya baktı, nikelaj tampon dağılmış, farlar kırılmış başkada pek bir şey yok gibi. Takım elbiseliyi dinledi dinledi diledi… O dinledikçe öteki mübarekte bülbül gibi şakıdı. Dayanamadı tabi sonunda İmpalacı ‘’Heeeyt yeter be. Ağır gel kardeşim,’’ diye bağırdı. ‘’Delikanlı gibi tane tane konuş, ne istiyorsun sen?’’ dedi. Doğanın sahibi de ‘’Ne isteyeceğimi mi var kardeşim, arabanın halini görmüyor musun?’’ dedi. İmpalanın Sahibi sol ayağını attı arabanın üstüne, iç cebinden çıkardı çek defterini, ‘’Kaç paraya aldın arabayı söyle,’’ dedi. ‘’Yirmi milyon saydım,’’ dedi Doğanın sahibi. İmpalacı çeke yirmi milyon yazdı. Taksi durağına baktı ‘’Biri şu adamla bankaya gidip, çeki bozdurup gelsin,’’ dedi.
Önde Doğanın sahibi, arkasına bir taksici hızlı hızlı bankaya gittiler. Yarım saat olmadan döndüler. Adamın elinde siyah bir poşet, mevzu tamam yani. İmpalanın sahibi ‘’Tamam mı? Aldın mı paranı?’’ diye sordu. Öteki ‘’Aldım,’’ dedi. ‘’Aldıysan, gürültüyü kes. Git kafana göre araba al, eski arabanı ben aldım. Uzun etme,’’ dedi İmpalacı. Sonra da bankaya gidip geldikleri taksiciye baktı ‘’Delikanlı, bu araba senin. Git devrini al şundan. İster yaptır bin ister hurdaya sat. Gelip soracağım ha,’’ dedi. Millet ağzı açık izliyor. Sanırsın sinema filmi… ‘’Hadi eyvallah,’’ dedi uzadı adam. O adamı sonra…………….’’
Derken Berber Hasan seslendi ‘’Hocam sıra sende, buyur,’’ diye. Komiser Kemal amcanın sohbetiyle vakit geçmiş. ‘’Ben bir tıraş olayım, devamını hususi dinlemeye gelirim Kemal amca,’’ dedim. ‘’Tamam hocam sıhhatler olsun,’’ dedi.
Bu haftayı da Murat Menteş ile noktalayalım kıymetli okur;
‘’Dünyaya bağlanmadan, hayata tutunmayı öğrenmemiz gerekiyor.’’
Herkese sağlıklı, mutlu, huzurlu haftalar dilerim.
Kalın sağlıcakla.
YAZARLAR
Yayınlanma: 20 Ekim 2022 - 09:32
İmpala
‘’Daha askere gitmemiştim o zaman, sene 85 bilemedin 86
YAZARLAR
20 Ekim 2022 - 09:32
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir